Hayrullah AĞKAŞ
İlimizdeki kurum ve kuruluşların yürüttüğü çalışmalarla ilgili her hafta bir kuruma ziyarette bulunan Vali Davut Gül´ün, bu haftaki durağı Vakıflar Bölge Müdürlüğü oldu. Vakıflar Bölge Müdürlüğü´nde düzenlenen toplantıda Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, geçmiş yıllardan günümüze yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Karaca, mevcut devam eden projeler hakkında da detaylı bilgiler verdi.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası´ndaki çalışmaların titizlikle devam ettiğini kaydeden Karaca, Gök Medrese´deki çalışmaların Eylül ayında tamamlanmasının planlandığını, restorasyonunda sona yaklaşılan Behrampaşa Hanı´nın ise Mayıs ayı gibi hizmete açılacağını belirtti. Ulu Camii´nin eğik minaresinin restorasyonu için proje çalışmalarının devam ettiğini belirten Karaca, bu yılın sonuna doğru minaredeki restorasyon çalışmalarının start alacağını ifade etti.
Vali Davut Gül, ?Vakıflar Genel Müdürlüğü´nün Türkiye´nin her tarafında olduğu gibi Sivas´ta da yoğun çalışmaları var. Vakıflar Bölge Müdürümüz Cemal Karaca bey, 2002 yılından günümüze kadar olan tüm çalışmaları bize anlattı. Özellikle kamuoyunun gündeminde olan Divriği Ulu Cami, Gök Medrese, Behrampaşa Hanı´nda restorasyon çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Diğer taraftar Ulu Cami´nin minaresinde, Buruciye Medresesi´nde de restorasyon çalışmaları yakın zamanda başlayacaktır? diye konuştu.
170 BİN METREKARELİK
ALANDA DÖNÜŞÜM!
Eski Numune Hastanesi binasının bulunduğu bölgeye yapılacak proje hakkında da konuşan Vali Gül, ?Yeni yapacağımız meydan projesi kapsamında bölgede çok sayıda tarihi eser mevcut. Kongre Müzesi var. İkincisi Hükümet Konağı, Jandarma binası, İncili Hanım Türbesi, Arkeoloji Müzesi, Kadın Açık Cezaevi, Abadan Camii ve Selçuk Anadolu Lisesi? Bunların içerisinde tamamı tescilli yapı. Bu eserlerin kimisinin restorasyonu yapılmış, kimisi ise yapılacak. Kongre Müzesi´nin önünde bulunan Orduevi binası yeni yerine taşınacağı için burası yıkılacak ve yerine bir şey yapılmayacak. Jandarma´nın içerisinde bulunan lojmanlar var. Bunlarda yıkılacak ve yerine bir şey yapılmayacak. Kızılırmak İlkokulu ve Halk Eğitim Merkezi´nin binaları da yıkılacak. Burada bilindiği üzere bir kot farkı var. Burayı El Sanatları Çarşısı´na dönüştüreceğiz. Daha yukarı çıktığımızda İncili Hanım Türbesi´nin restorasyonu yapılacak. Bu konuda proje çalışmaları başlatıldı. Yine Kadın Açık Cezaevi´ni restore edeceğiz. Selçuk Anadolu´nun yanında bir pansiyon ve bir ek bina var. Onları da yıkacağız. Burada sadece okul binası kalacak. Selçuk Anadolu ile Cezaevi arasında Milli Eğitime ait 3 tane bina var. Bunları da inşallah yıkacağız. Bu binaların yıkıldığı yere inşallah Halk Eğitim binasını yapacağız. Dolayısıyla mevcut Halk Eğitim Müdürlüğü´nü oraya taşıyacağız. Yine Kızılırmak İlkokulu´nu da Mevlana Ortaokulu´na taşıyacağız. Mevlana Ortaokulu´nu ise Zübeyir Kemelek´e taşıyacağız. Bu bölgede eski Askeri Hastane´nin olduğu yere yapılan yeni Öğretmenevi´ni de sayarsak, yaklaşık 170 bin metrekarelik bir alanda dönüşüm gerçekleştirilecek? ifadelerini kullandı.
CAMİ PROJESİNDE
SOSYAL DONATILAR OLACAK
İl Sağlık Müdürlüğü´nün bulunduğu binanın yerine 3 bin 250 metrekarelik cami yapılacağını belirten Gül, ?Cami yaklaşık 4 bin 500 kişilik. Altında da gençlere, kadınlara ve çocuklara hitap edecek donanımlar yapılacak? ifadelerini kullanarak şöyle devam etti:
?Bunu daha da somutlaştıracak olursak, şuanda İstasyon Caddesi´nde bir kütüphanemiz var. Buraya gittiğimizde ders çalışma masalarına baktığımızda birçoğu dolu. Birçok zaman öğrenciler kütüphaneye gidiyor ancak yer bulamayıp geri çıkıyorlar. Dolayısıyla da buradaki camimizin altına ders çalışma salonları yapacağız. İkincisi zaten o bölgede bir halk eğitim kültürü var. Kadınların Kur´an Kursu ve el sanatları kursları olmak üzere kurs alabileceği mekanların olmasını istiyoruz. Gençlerimizin faydalanacağı mekanların olmasını arzu ediyoruz. Müftülüğümüzün anaokulları var. Onların eğitim alacağı yerler olmasını istiyoruz. Bunların hepsi caminin altında yer alacak. Cami düz ayak olacak. Altında ise otopark ve bu alanlar yer alacak. Yani bizim yapacağımız cami Müftülük marifetiyle yapıyoruz ve bu cami normal vakit namazları için yapılan bir cami değil. Biz Cuma Camisi ve adeta bir kültür merkezi yapacağız. Kadınların, gençlerin ve çocukların istifade ettiği caminin her gün kullanıldığı, bir yapı oluşsun istiyoruz. Bunun ötesinde de tamamı yeşil alan, adeta Ethem Bey Parkı gibi ağaçların olduğu bir park olacak.?
ESKİ NUMUNE BİNASININ DİĞER
YIKILACAK BİNALARDAN FARKI YOK
Tescili kaldırılan şuandaki Sağlık Müdürlüğü´nün kullandığı bina ile ilgili birkaç farklı yanlış anlaşılmanın olduğunu belirten Vali Davut Gül, ?Birincisi ortada bir hastane yok. Kamuoyunda hastane binası cami olsun mu olmasın mı diye söz ediliyor. Ancak ortada bir hastane yok, hatta artık hastane olma ihtimali de yok. Neden? Şuanda yeni hastanenin yanına yeni bir blok yapılıyor. Ayrıca 195 yataklı Geriatri Hastanesi yapılıyor. Eğer hastane bir yerde değil de iki yerde olacaksa, yani böyle bir tercih yapılacaksa zaten bizim eski SSK Hastanesi var. Burası da olmasa bile yeni bir binanın şehrin kuzey taraflarında yani meraküm taraflarında olması lazım. Dolayısıyla şuan ortada bir hastane yok. Bu bölgeye bir hastane yapma iradesi de yok. Bir de taş bina yıkılmasın deniliyor. Ortada bir taş bina da yok, burası betonarme yapı. Üçüncüsü bu binanın 1850´lerde yapıldığı ifade ediliyor, böyle bir algı var. Sultan Abdülhamid Han döneminde yapılmış bir bina diye bir algı var. Burası 1948´de temeli atılmış ve 1952´de de tamamlanmış. Yani bu bina yaklaşık 65-70 yıllık bir geçmişi olan bir bina. Yani bu binanın yıkacağımız Orduevi´nden, Halk Eğitim binasından, yıkacağımız lojmanlardan bir farkı yok. Bu binanın tescili ile ilgili 2008 yılında müracaat yapılmış, kurul oy birliği ile burayı tescil etmemiş. Sonrasında iki sene önce 2016 yılında tescil edilmiş. Peki neden tescil edilmiş? Hastane taşındığında o bölgede burasının TOKİ´ye verilmesi gerekiyordu. TOKİ konut yapmasın, burada bir yoğunlaşma olmasın diye 2016 yılında tescil edilmiş. Mevcut projeyle ilgili durum söz konusu olduğu zaman biz kurula müracaat ettik ve tescil kaldırıldı. Binanın tescil yapılacak bir özelliği olmadığı gibi aynı zamanda da çürük. Burası Hükümet Konağı gibi, Selçuk Anadolu gibi veya Kongre Müzesi gibi bir yapı olsaydı biz mutlaka burasını restore ederdik. Ancak bu özellikleri taşımayıp, hem de çürük olup, hem de 170 bin metrekarelik alandaki dönüşümü olumsuz etkilediği için burasını yıkıyoruz? diye konuştu.
CAMİ KONUSUNDA
HER GÖRÜŞE SAYGILIYIZ
Cami konusunda da çok farklı düşüncelerin ortaya atıldığını belirten Gül, ?Kimisi daha küçük yapılsın derken, kimileri de daha büyük yapılsın diyor. Ancak şuanda bizim ihtiyacımız olan cami 4 bin 500 ? 5 bin kişilik kapalı alanı olan bir cami. Bolca bahçesi olan, özellikle bayram namazlarında, Cuma namazlarında, Allah muhafaza Şehit cenazelerimizde kullanacağımız bir cami olacak. Bundan da daha önemlisi Cami bize kütüphane olacak, cami bize gençlik merkezi olacak, cami bize halk eğitim merkezi olacak, cami bize kadınlar kültür merkezi olacak. Cami bize anaokulu olacak? dedi.
VATANDAŞ CAMİ
YAPTIRMAK İSTİYOR
Bu bölgede yapılacak proje hakkında cami yapılmasını istemeyenlerin olduğu gibi cami yapılmasını isteyenlerde olduğunu belirten Gül, ?Bize göre caminin ve altındaki sosyal donatıların olması gerekiyor. Neden? Sivas´ın bir kimliği var. Vatandaşın da ihtiyacı var. Vatandaşlar Müftülük aracılığıyla kendi derneğiyle veya kendi parasıyla yapmak istiyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Sadece cami yapmadık ki, Tugay Komutanlığı içerisinde Kilise var. Bunun da restorasyon proje ihalesini yaptık. Para bulduğumuz zaman orasını da restore edeceğiz. Dolayısıyla kimsenin bir başkasının yaşam tarzına karışmaması lazım. Kimsenin bir başkasını kendi gibi düşünmeye zorlamaması lazım. Cami ?ihtiyaçtır´ diyen kişi için ihtiyaçtır. ?İhtiyaç değil´ diyen kişi için de ihtiyaç değildir. Büyükşehirlere baktığınız zaman bir Cuma Camisi mantığı belirgin yerdedir. İstanbul´da Taksim´de cami yapılıyor. Yani Taksim´deki adama ?Gidin Bağcılar´daki camiye gidin´ diyemezsiniz. Taksim´de ihtiyaç varsa oraya yapılıyor. Sonuçta şehrin merkezi orasıdır? şeklinde konuştu.
MUHATABIMIZ
CAMİ CEMAATLERİDİR
?Proje konusunda muhatabımız cami cemaatidir? diyen Vali Davut Gül, ?Cami cemaati ne istiyor? Cami cemaatinin yüzde 90´ı o bölgede orta ölçekte bir cami istiyor. Cami derneklerinin de yüzde 90-95´i o bölgede bir cami istiyor. Ulu Camii´nde 5 dakika geciktiği için dışarıda kalan insan cami yapılmasını istiyor. Bizim birinci derecede hedef kitlemiz bu? dedi.
Bütün STK´ların görüşlerinin kendileri için kıymetli olduğunu belirten Gül şöyle devam etti:
?Ancak bu konuda bize yol gösterecek olan kesim bu bahsettiğim kesimlerdir. Projemiz hemen hemen hazır. Bunu Müftülük yapacak. Bölgedeki tarihi eserlerin tamamı gün yüzüne çıkarılacak. Atların kaldığı Haraları restore eden bir irade, Ulu Cami ile Gök Medrese birbirini görsün diye okulu ortadan kaldıran bir irade, Tugay Komutanlığı içerisindeki Kiliseyi restore eden irade, bunun yanında da Taşhan´ın yanındaki mezbelelikleri kaldırmak için para ayıran bir iradenin o bina ile ne işi olabilir? Neden kaldırmak isteyebilir? Demek ki o binanın bir özelliği yok. Cami ihtiyacı var ve cami projesini yapacağız. Rant düşünsek, biz bu anlattığım yerlerde eski para ile 1 Katrilyon lira para kazanırız. Biz dediğimiz yerler bazı yerler hazinenin, onlar kazanır. Bazı yerler İl Özel İdaresi´nin onlar kazanır. Bazı yerler Milli Eğitim Müdürlüğü´nün onlar kazanır. Kongre Müzesi´nin arkasındaki Orduevi sizin olsa burasını bırakıp gider misiniz? Burasını paraya satmaya kalksanız 100 Milyon liraya satarsınız. Buralar şehrin en kıymetli yerleri. Bu açıdan vatandaşın ne istediğini biliyoruz. Biz neyi yaptığımızı biliyoruz. Cami konusunda sevabı da günahı da benim, müsebbibi de benim. Bu Sivas açısından yararlı bir proje. Sivaslıların talebi ve isteği. Bittiğinde de gençler, kadınlar ve çocuklar da buradan yararlanacak.?
Editor : Haberpanelim