Sivas'ın Zara ilçesinde 1984 yılında kaymakam makam aracı olarak İstanbul'dan getirilen araç, şimdilerde ilçenin zorlu arazisinde bakım ve onarım müdahaleleri gibi çeşitli hizmetler için kullanılıyor. Zorlu arazileri rahatlıkla çıkan emektar araç, masrafsız olmasıyla da oldukça beğeniliyor. Nadir olarak arıza veren araç, ilk günkü gibi hizmetini sürdürüyor.
Zara Belediye Başkanı Fatih Çelik, belediye olarak yeni araç alma imkanları olduğunu ancak bu araç varken israf etmeye gerek duymadıklarını belirterek, “Kamu kaynaklarını etkin kullanmamız gerekiyor. Kullanabildiğimiz yere kadar bu aracımızı kullanacağız. Müslüman Türk milleti olarak kamunun tüm mallarını tasarruflu ve tedbirli kullanmamız gerekiyor. Bu hepimizin boynunun borcu” dedi.
“Geldiği ilk gün gibi de halen hizmete devam ediyor”
Yaklaşık yarım asırlık hizmet aracı olmadan araziye çıkamadıklarını söyleyen Başkan Çelik, “1984 yılında Zara Kaymakamının makam aracıydı. 2000 yılında ilçemizde su sıkıntısı vardı. Dönemin belediye başkanı rahmetli Galip Ergüt, Kösedağı diye adlandırdığımız bölgede Zara'nın su sorununu çözmek adına içme suyu
için yeni bir hat açtı. O dönemlerde oraya ulaşım çok zordu. Personel oraya ulaşamıyordu. Kaymakamlık o zamanlarda bu aracı belediyeye tahsis etmiş. Belediyeye tahsis edildiği tarihten itibaren Zara Belediyesi'ne hizmet ediyor. Bizim içme suyumuz hem Kösedağ hem Beydağ'ından sağlanıyor. Ciddi manada engebeli ve taşlık bir bölge. İlçedeki vatandaşlarımız bölgeyi iyi bilir. Oradaki bakım ve onarımlarımızda halen bu aracı kullanıyoruz. Bu araç olmadan ulaşımı sağlayamıyoruz. Bu aracımız şu an 40 yaşını doldurdu. Geldiği ilk gün gibi de halen hizmete devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“Kullanabildiğimiz yere kadar bu aracımızı kullanacağız”
Kamu mallarını tasarruflu ve tedbirli kullanmanın herkesin boynunun borcu olduğunu söyleyen Çelik, “Yaklaşık yarım asırlık bir emektar. Şu an alt ve üst yapı çalışmalarımız var. Engebeli bölgelerde bu aracı kullanıyoruz, diğer araçlarımızı kullanamıyoruz. Bu aracın yaşı önemli değil. Bizlere halen hizmet verebiliyor. Önemli olan yaşı değil, katkısı ve sunduğu hizmet. Belediye olarak bu aracın yerine başka bir araç alabiliriz ancak şu an hiçbir arızası yok. Belediyemize herhangi bir masrafı yok. Gerek araçlarımızda, gerek malzeme alımlarımızda kamu kaynaklarını etkin kullanmamız gerekiyor. Bu aracı da aynı mantıkta düşünüyoruz, kullanabildiğimiz yere kadar bu aracımızı kullanacağız. Müslüman Türk milleti olarak kamunun tüm mallarını tasarruflu ve tedbirli kullanmamız gerekiyor. Bu hepimizin boynunun borcu” şeklinde konuştu.
“İyi kullandığımdan dolayı bu araç şimdiye kadar ayakta durdu”
Dönemin kaymakam şoförlüğünü yapan aracın ilk sürücüsü Yaşar Ergüt, “İstanbul'a gittim aldım geldim. Bu araç çok değerli. Eskiden yollarımız stabilize yollardı. Ben on yıl kullandım, bir gün bile hararet yaptırmadım. İyi kullandığımdan dolayı bu araç şimdiye kadar ayakta durdu. Bir gün Beydağ'ına su gözüne bakmaya gittik. Şiddetli bir yağmur yağmaya başladı. Yüksek akıntısı olan bir yere geçemedik. Araçta savcı ve hakim bey vardı, 'Biz inelim' dediler. Kaymakam bey 'Ben şoförümü bırakamam' dedi ve inmedi. Sonra bir şekilde indik aşağıya. Savcı ve hakim bey geldiler, üstleri başları hep çamur olmuş. Ayakta duracak halleri kalmamış. Araçtan aşağıya indim, farlarını öptüm” dedi.
