Ahh Ah!..

Alper Duran
Alper Duran
Ahh Ah!..
13-09-2019

Abdülhamid Han Hazretlerine ait olduğu söylenen şöyle bir söz vardır: ?Bu millet iyidir, lakin bir kusuru var, çabuk unutur?. Türk milletini genel manada tanımlayan iyi tespitlerden biridir. Yapılan iyilikleri de kötülükleri de unutmak adalet anlayışına sığmaz. Kötülükleri affetmek insanın kendi şanıyla alakalıdır, ancak iyilikleri unutmak nankörlük olur.

Bugün ülkemizin ekonomik yaşam seviyesi arttıkça insani vasıflarının da azaldığına şahitlik etmekteyiz. Toplumumuz, zengin olup fakirliğini, amir olup memurluğunu, ev sahibi olup kiracılığını, hoca olup öğrenciliğini unutan ve daha bu misalleri çoğaltacağımız kişilerle doldu taştı. Anadolu´da ?vefasız duvara vurma çamuru yağmur yağar emeklerin zayi olur diye? meşhur bir söz vardır. Bugün maalesef bu durumun içinde debelenip durmaktayız. Dost, kardeşlik ve dava öyle ufak tefek şeyler için terkedilmektedir ki, halimize ahh çekmemek mümkün değil.  Nankörlük çamuru her yanımızı kirletmekte ve bizi tamamen tanınmaz hale getirmektedir. Ufak tefek şeyler yüzünden bile kirleniyoruz dostlar.

Maalesef bugün siyasetten bürokrasiye, ticaretten akrabalık ilişkilerinin iliklerine kadar saplanan nankörlük, bizi kemirip bitirmektedir. Meramımızı bir hikâye ile anlatalım: Günün birinde bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırır. Kurt ormanda oraya buraya kaçar, ancak peşindeki avcıları bir türlü ekemez. Canını kurtarmak için koşarken bir köylüye rastlar. Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın önüne çöker ve yalvarmaya başlar: ?Ey insan ne olur yardım et bana, peşimdeki avcılardan kaçacak nefesim kalmadı, eğer sen yardım etmezsen biraz sonra yakalayıp öldürecekler.? Köylü bir an düşündükten sonra insaf duyguları ağır basar ve yanındaki boş çuvalı açar, kurda içine girmesini söyler. Çuvalın ağzını bağlar, sırtına vurur ve yürümeye devam eder. Birkaç dakika sonra da avcılara rastlar. Avcılar köylüye bu civarda bir kurt görüp görmediğini sorarlar, köylü ?görmedim? der ve avcılar uzaklaşır. Avcıların iyice uzaklaştığından emin olduktan sonra köylü sırtındaki torbayı indirir, ağzını açar, kurdu dışarı salar.

?Çok teşekkür ederim? der kurt, ?bana büyük bir iyilik yaptın? ?önemli değil? der köylü ve tarlasına gitmek üzere yürümeye başlar. ?Bir dakika? diye seslenir kurt: Çok uzun zamandır bu avcılardan kaçıyorum, çok bitkin düştüm, açım, kuvvetimi toplamam için bir şeyler yemem lazım ve burada senden başka yiyecek bir şey yok.? Köylü şaşırır: ?Olur mu, ben senin hayatını kurtardım.? ?Yapılan iyiliklerden, verilen hizmetlerden daha çabuk unutulan bir şey yoktur? der kurt. ?Ben de kendi çıkarım için senin iyiliğini unutmak ve seni yemek zorundayım.? Bir süre tartıştıktan sonra, ormanda karşılarına çıkacak olan ilk üç kişiye bu konuyu sormaya ve ona göre davranmaya karar verirler.

Karşılarına önce yaşlı bir kısrak çıkar. ? Ne vefası ? der kısrak, ?ben sahibime yıllarca hizmet ettim, arabasını çektim, taylar doğurdum, gezdirdim. Ve yaşlanıp bir işe yaramadığımda beni böylece kapıya koydu? ? Bir sıfır öne geçen kurt sevinirken bir köpeğe rastlarlar. ?Ben hizmetin değerini bilen bir efendi görmedim? der köpek, ?yıllardır sadakatle hizmet ederim sahibime koyunlarını korurum, yabancılara saldırırım, ama o beni her gün tekmeler, sopayla vurur?? Kurt köylüye döner, ?İşte gördün? der. Köylü de son bir çabayla ?ama üç diye konuşmuştuk, birine daha soralım, sonra beni ye? diye cevap verir. Bu kez karşılarına bir tilki çıkar. Başlarından geçenleri, tartışmalarını anlatırlar. Tilki hep nefret ettiği kurda bir oyun oynayacağı için keyiflenir.

?Her şeyi anladım da? der tilki, ?bu küçücük torbaya sen nasıl sığdın?? Kurt bir şeyler söyler, tilki inanmamış gibi yapar: ?Gözümle görmeden inanmam?? İşin sonuna geldiğini düşünen kurt torbaya girer girmez, tilki köylüye işaret eder ve köylü torbanın ağzını sıkıca bağlar. Köylü eline bir sopa alır ve ?beni yemeye kalktın ha nankör yaratık? diyerek torbanın içindeki kurdu bir süre pataklar. Sonra tilkiye döner: ?Sana minnettarım beni bu kurttan kurtardın? der. Tilki de ?Benim için bir zevkti? diye cevap verir. O an köylünün gözü tilkinin parlak kürküne takılır, bu kürkü satarsa alacağı parayı düşünür ve hiç beklemeden elindeki sopayı kafasına vurup tilkiyi öldürür. Sonra da torbanın içindeki kurdu ayağıyla dürter: ?Haklıymışsın kurt, yapılan iyilikten daha çabuk unutulan bir şey yokmuş? der?

Vefalı olup vefalı dostlarla hemhal olmak temennisiyle?

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?