Aşağıda sıralayacağım maddeleri hatırlatarak; gençlerimizin her alanda korunmasının ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyorum.
Madde 43- Aile, toplumun temelidir; eşler arasında eşitliğe dayanır ve her türlü hukukî, ekonomik ve sosyal korunmadan yararlanır.
Çocuk hakları; Madde 44; (1) Her çocuk, kendi iyiliği için gereken himaye ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir. Çocuklar görüşlerini serbestçe açıklayabilir ve bu görüşleri kendilerini ilgilendiren konularda, yaşlarına ve olgunluklarına göre dikkate alınır.
(2) Kamu veya özel kurum ve kuruluşlarca çocuklarla ilgili olarak yapılan eylem ve işlemlerde, çocuğun azamî iyiliği gözetilir.
(3) Her çocuk, kendi menfaatine açıkça ters düşmedikçe, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Eğitim ve öğrenim hakkı, Madde 45; (1) Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından mahrum bırakılamaz.
(2) Eğitim ve öğretim, demokratik, lâik, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.
(3) Temel eğitim, bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
(4) Özel ilk ve orta öğretim okullarının bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları için öngörülenler dikkate alınarak kanunla düzenlenir.
(5) Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Türkçeden başka dillerde eğitim ve öğretim yapılması ile ilgili esaslar, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kanunla düzenlenir.Alternatif 1; (6) Kılık ve kıyafetinden dolayı hiç kimse yüksek öğrenim hakkından mahrum bırakılamaz. Alternatif 2; (6) Yüksek Öğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir.(7) Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
Sağlık ve sosyal güvenlik hakları ile sosyal yardım ve hizmet
Madde 49- (1) Herkes, sağlık ve sosyal güvenlik haklarına sahiptir.
(2) Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimlerini, malûl ve gazileri, engellileri, yaşlıları ve korunmaya muhtaç çocuklar gibi kesimleri özel olarak korur.
(3) Devlet, bu hakları sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilâtı kurar.
2.3.5395 SAYILI ÇOCUK KORUMA KANUNUNDA ÇOCUK KAVRAMI
ÇKK nın l inci maddesi gereğince çocuk, daha erken yasta ergin olsa bile, on sekiz yasını doldurmamış kişidir. Kanunda çocuk hukuku ilkelerine uygun olarak ?suçlu çocuk, suç işlemiş çocuk? ifadelerinin kullanılmasından özellikle kaçınılmıştır. Bununla birlikte kanunların suç olarak tanımladığı fiili yapan çocuklar bakımından kullanılacak ifade, terim sorununu da çözmek amacıyla kanunda suça sürüklenen çocuk ifadesi kullanılmıştır.
Çocuk daha erken yasta ergin olsa bile, on sekiz yasını doldurmamış kişiye ifade etmektedir. Bu tanımlama Birleşmiş Milletler ÇHDS. 1 ve 2 inci maddelerine ve özgürlüğünden yoksun bırakılan küçüklerin korunması için Birleşmiş Milletler Kurallarına uygundur.
ÇKK. 3 maddesinde bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ve kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen yada suçun mağduru olan çocukları korunmaya muhtaç çocuk olarak belirlemiş aynı maddede; suça sürüklenen çocuk ise işlediği bir fiil iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan yâ da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuktur seklinde tanımlanmıştır.
2253 Sayılı Kanunun 14 inci maddesinde beden, ruh ve ahlak gelişmeleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olan yahut ebeveynine karsı vahim bir itaatsizlikte bulunan küçük korumaya muhtaç çocuk olarak tanımlanmıştır.
ÇHDS 19 ncu maddesinde bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan çocuklar, ihmal ve istismar edilen çocuklar ile suç mağduru olan çocukların korunmaya ihtiyacı olan çocuklar olarak kabul edildiği görülmektedir.
Yukarıda sıraladığım maddeler; Yasalarımızda; gençlerin ve çocukların yetişmesi ile ilgili, maddelerdir. Her konuda gençliğimiz, yetişmekte olan çocuklarımız; her türlü tehlikeden korunmak zorundadır. Uyuşturucu batağından tutun, her türlü bağımlılık yapan kötü alışkanlıklar, hırsızlıklar, kap-kaçlar, buna dahildir. Bütün bu yasaların ışığında; 18 yaşını doldurmamış, özellikle, kız çocuklarımızın; umuma açık yerlerde, kendilerinden büyük yaşta olan birileri tarafından, arkadaşlık kisvesi altında; dolaylı cinsel tacizlere uğramasının, bir bedeli olması gerekmez mi? O halka açık yerlerde 18 yaşını doldurmamış çocuklarımızı aleni olarak, benim arkadaşım, benim sevgilim, kimse karışamaz, mantığı ile, hareket ederek; aşırı şekilde, taciz eden insanların niyetinin kötü ve de, iyi olduğunu ayırt edemeyeceğimize göre; bu tür davranışların önünün engellenmesi gerekmez mi? Eğer, şahıs kötü niyetli ise; zaten cezalandırılması şarttır.
Bu yasaların önderliğinde bunun mümkün olacağını düşünüyorum. Her alanda olduğu gibi; bu konuda da; 18 yaşını doldurmamış çocuklarımızın korunması gerektiğine inanıyorum. Toplumun tüm katmanlarını, aileleri, toplum mühendislerini, eğitimcileri, bu konuda, duyarlı olmaya davet ediyorum.
Özellikle, 12-16 yaş arası çocuklar, daha iyi kontrol edilmelidir. O, çağlarda; Cinsiyet ayırımı yapmadan yetişmekte olan bir insan olarak; ele almalıyız. Bu çağlarda, gençler; daha bunalımlı ve çevresindeki her şeyden uzaklaşma, kaçma eyleminde olmaktadırlar. Bu kaçış onları, bağrına basacak, başka bir ortamın bulunmasına yönelik, sığınılacak güvenli bir liman aramasına; kendisini anladığını zanneden, yeni insanlar bulmasına yönelik çabaların zirve yaptığı zamanlardır. İşte, tam da bu sırada tehlike çanları çalmaya başlar. Gün geçmiyor ki; kayıp gençlerin ilanına rastlamayalım... Kimi zaman karanlık bir gelecek, umutsuz bir yolculuk, zifiri bir karanlık onları beklemektedir...
Yaşadığımız hayatın değişik zamanlarında, Binlerce olumsuz örneğin, nasıl geliştiğini, nasıl devasa boyutlara ulaştığına şahit oluyoruz. İşte ilerleyen zamanlarda, kendi hayatına etki edebilecek yanlışlıkları yapmaması için; o dönemlerde tüm gençlerimize sahip çıkmak zorundayız. Unutmayalım; ağaç yaş iken eğilir...
BU AÇIDAN EĞİTİMİN, ÖĞRETİMİN ÖNEMLİ OLDUĞU KADAR; GENÇ NESİLLERİMİZİN TÜM TEHLİKELERDEN korunmasının da; önemli olduğunu düşünüyorum. Geleceğimizin teminatı olan bu gençlerimiz için; tüm toplum olarak, duyarlı olmak zorundayız.