Akran Zorbalığı

Ayşe Betül Gök
Ayşe Betül Gök
Akran Zorbalığı
15-09-2023

Uzunca bir yaz dönemini geride bıraktık ve eylülle beraber okulların açılmasıyla koşturmalı bir sezona giriş yaptık. Maalesef akran zorbalığı artık okul öncesi dönemde dahi görülmekle birlikte özellikle lise döneminde ergenlerde sıkça karşılaştığımız nahoş bir durum. Ebeveynlerin özellikle çocuklarını iyi tanımaları ve maruz kaldıkları durumlarla ilgili çocuklarını paylaşma noktasında cesaretlendirmeleri oldukça elzem. Okulların rehberlik servinede pek çok görev düşüyor. Peki akran zorbalığı nedir, bu konuyla ilgili neler yapılabilir?

Akran zorbalığı bir ya da birkaç öğrencinin kendinden daha güçsüz bir öğrenciye kasıtlı olarak ve tekrar eden biçimde olumsuz eylemlerle bulunması olarak tanımlanmaktadır. Akran zorbalığı fiziksel ( itme, dürtme, vurma) ve sözel ( alay etme, tehdit etme) olarak doğrudan olabileceği gibi sosyal dışlama ve bir grubun dışına itme gibi dolaylı şekilde karşımıza çıkabilir. Erkeklerin kızlara nazaran daha fazla zorba konumunda bulunduğunu ve zorbalığa şahit olduklarında müdahale etme olasılığının kızlara göre daha düşük olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bir başka araştırmada ise yaş artarkenken zorbalığa maruz kalma oranının düştüğü gözlemlenmiştir.

Akran zorbalığının bir çok fiziksel, sosyal ve psikolojik sonuçları vardır. Olumsuz sonuçları dört kategoride karşımıza çıkıyor; düşük psikolojik sağlık, düşük sosyal uyum, psikolojik rahatsızlık ve fiziksel rahatsızlık. Düşük psikolojik sağlıkla beraber mutsuzluk, düşük benlik saygısı, kızgınlık ve üzüntü gibi gerçekte psikolojik rahatsızlık olmayan ancak hoşa gitmeyen psikolojik durumları içerir. Düşük sosyal durum ise okulu sevmeme, devam etmek istememe, yalnızlık ve yalıtılmışlık gibi kişinin sosyal çevresine karşı duyduğu hoşnutsuzluğu içerir. Psikolojik rahatsızlık çok daha ciddi olmakla beraber yüksek kaygı düzeyi, depresyon ve intihar düşüncelerini içerir. Sonuncusu ise, tıbben tanısı konmuş fiziksel rahatsızlıkları kapsamaktadır.

Hem zorbalık yapan hem de zorbalığa maruz kalan kızların anne babalarını daha az denetleyici algıladıklarını, bireyselliklerini ifade etme konusunda destekleyici davranmadıklarını düşündüklerini ve özellikle babaları ile olan ilişkilerini olumlu değerlendirdikleri görülmüştür. Ek olarak anne babalarını daha az sevgi ve ilgi gösteren olarak  algıladıkları farkedilmiştir. Böylesi araştırmaların ortaya koyduğu pek çok şey olmasına karşı özellikle ebeveyn tutumlarının çocukların üzerindeki etkilerini göstermesi yabana atılamayacak cinsten. Çocuklar güvenli sınırlar içinde sevgi ve ilgi gördüğü ailede hem fiziksel hem de psikolojik olarak  hayata bir kaç adım önde başlıyor. Bu sadece akran zorbalığının değil tamamen bir çocuğun hayatının konusu. Eğitim ailede başlar diyoruz ancak bir çok alanda çocuk hayatının temellerini ailede atar ve diğer yaşantılarını bu temel üzerine inşa eder.

Akran zorbalığını önlemeye yönelik bir çok program olmakla birlikte özellikle öğrenciler, öğretmenler, okul yönetimi ve ailelerin işbirliğine dayanan bütüncül yaklaşımın daha etkili olduğunu biliyoruz. Öğrenciler izlenmeli, olumlu sosyal davranışları desteklenmeli, bireysel özelliklere saygıyı ve hoşgörü ortamını geliştirmeye yönelik çalışılmalıdır.. Böylesi durumlarda öğrencilerin ilk olarak bunu öğretmenleriyle paylaştıkları görülmüştür. Öğretmenler zorbalığın kabul edilemeyecek olduğuna dair kesin kurallar belirlemeli, bu durumla karşılaştıklarında ise psikososyal destek almaları için önleme ve müdahale programlarının uygulanmasında öncü olmalıdır.

Özellikle altını ıslatma, uyku problemleri yaşayanlar ve otizm, öğrenme güçlüğü, obezite, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar akran zorbalığı açısında dikkatle değerlendirilmelidir. Zorbalığa maruz kalmanın belirtileri fiziksel yara bere, yırtık giysi, okula gitmek istememe, akademik performansta düşüş ve fiziksel bazı şikayetler olabilir. Akran zorbalığı yaşayan bir öğrencinin bunu size anlatması veya sizin anlamanız söz konusu olduğunda onu anladığınızı,  bu durumun onun suçu olmadığı, zorbalığın kabul edilemez olduğunu, ebeveynlerine ya da öğretmenine anlatması gerektiği belirtilmelidir. Zorbalığın devam etmesi durumunda öğrencinin sınıfının değiştirilmesi ve izlenmesiyle alakalı okul yönetimiyle işbirliği sağlanmalıdır.

 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?