ATATÜRK, "FİKİR BABAM" DEDİĞİ ZİYA GÖKALP´İN ÜÇ ANA HEDEFİNİ GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞMIŞTIR. "TÜRKLEŞMEK, İSLAMLAŞMAK, MUASIRLAŞMAK (Çağdaşlaşmak)." Türklük bilincini, şuurunu pekiştirmek için Türk Tarih Kurumunu, Türk Dil Kurumunu, Ankara Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesini, Türkiyat Enstitüsünü kurdu. Servetinin bir kısmını buralara bağışladı. Bunların çalışmalarına bizzat destek oldu. Her ile Türk Ocaklarının Şubesinin açılmasını sağladı. Türk tarihini başlangıcından ele alınarak yeni nesillere öğretmek için ilim adamlarından lise tarih kitapları yazma komisyonu kurdu. Ne yazık ki Atatürk´ün öldüğü yılın ertesi ders yılında bu kitapların okutulması yasaklandı.
Atatürk, ikinci büyük hedefi "İslamlaşmak" için Diyanet İşleri Başkanlığını kurdu. İlk İslam Enstitülerini açtı. 1925 yılında Elmalı Hamdi Yazır´a Kur´an-ı Kerim meali ve tefsiri yaptırdı. Sahih-i Buhari hadis tercümesini yaptırdı. Her cami imamına yaptırdığı tefsir ve hadis külliyatlarını hediye etti. Türk Milletinin İslamı doğru kaynaklardan öğrenmesi için çalıştı.
"Muassırlaşmak" (Çağdaşlaşmak) için yenilikler yaptı. Batının bilim ve teknolojisini aldı. Türk Milletine batıyı hedef göstermedi. Türk Milletini muassır medeniyetin üstüne çıkması için çalıştı. Bilime önem verdi. Kayseri´de kurdurduğu, savaş uçağı fabrikasından Belçika´ya savaş uçağı sattı. Milli Sanayinin kurulması için çalıştı. Yerli malı kullanılması için seferberlik başlattı. Türk Milletinin tam bağımsızlığı kazanması için İzmir İktisat Kongresini topladı.
ATATÜRK DÖNEMİ VAN MİLLETVEKİLİ İBRAHİM ARVAS "TARİHİ HAKİKATLER" ADLI KİTABINDA; "ATATÜRK´ÜN SEVMEDİĞİ İKİ ZÜMRE VARDI. BİRİNCİSİ DÖNMELER, İKİNCİSİ MASONLARDI." DEMEKTEDİR. ATATÜRK, OSMANLIYI YIKAN BÜTÜN MASON LOCALARINI, DERNEKLERİNİ, MİSYONER OKULLARINI KAPATTI. 1928 yılında Bursa Amerikan Kız Kolejinde okuyan üç Türk kızının Hıristiyan olduğunu duyunca okul yöneticilerini huzuruna çağırdı. "Sizin göreviniz Türkiye´deki yabancıların çocuklarını okutmak mı? Yoksa Müslüman çocuklarını Hıristiyan yapmak mı?" sorusunu hiddetle sordu. Okul yöneticilerini yargılattı, cezalandırdı. 29 Ocak 1928´de bütün yabancı okulları kapattı. ATATÜRK İLE İSLAM KORUNDU, MİSYONERLİK FAALİYETLERİ YASAKLANDI. YABANCILARA SATILAN YERLER GERİ ALINDI. ANADOLU YENİDEN TÜRKLEŞTİRİLDİ VE İSLAMLAŞTIRILDI. IRAK, SURİYE VE FİLİSTİN´İN HALİNE DÜŞMEKTEN TÜRK MİLLETİNİ KURTARDI. Atatürk, Kurtuluş Savaşında düşmanla işbirliği ispatlanan dönmeleri astırdı. Onun için hainler Atatürk´ü sevmezler.
Atatürk 2. Dünya Savaşının çıkacağını tahmin etmiş, adım adım dünyanın savaşa gittiğini görmüş, Türkiye´yi bir güvenlik çemberiyle donatmak için büyük işler başarmıştır. Sadabat Paktını kurarak doğumuzu, Balkan paktını kurarak batımızda bir güvenlik çemberi oluşturmuştur. Kollarını bir kartal gibi açarak bir koluna Sadabat Paktı üyelerini, bir kolunu batıya uzatarak Balkan Paktı üyelerini almıştır. Türkiye´yi büyük bir güç merkezi yapmıştır. İngiltere Kralı´ndan, İran Şah´ına, Atatürk´ü ziyarete geliyorlardı. Asla yabancı bir ülkeye ziyarete gitmemiş ama Ankara´yı, Dünya siyasetinin merkezi yapmıştı. İran Şahı, Atatürk´e danışmadan dış politikada iş yapmaz olmuştu.
Sovyetlerin dağılacağını dahi 1933´te tahmin eden uzak görüşlü tam bir devlet adamı idi. Türk Milletinin önüne her zaman büyük bir Kızılelma (ülkü) koyan bir liderdi: "Bugün Sovyetlerle ilişkilerimiz var. Sovyetlerin idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Manevi köprüleri sağlam tutarak, dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür, tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. Dış Türklerin bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekir." (29 Ekim 1933). Atatürk, Türk Milletinin Turan Birliği ülküsünü hedeflemiştir.
Bugün Atatürk´ü bu millete, "İslama zarar veren kişi, olarak takdim edenler var. ATATÜRK´ÜN KAPATTIRDIĞI FİTNE FESAT YUVALARI: MASONLAR, MİSYONER OKULLARI BÜYÜK BİR ATATÜRK DÜŞMANLIĞI BAŞLATTILAR. ATATÜRK´Ü İSLAM KARŞITI GÖSTERMEK İÇİN BÜYÜK PROPAGANDA YAPTILAR. TÜRK MİLLETİNİ ATATÜRK´TEN KOPARMAYA ÇALIŞTILAR. İŞGALDE YAKILAN, YIKILAN CAMİLERİ KURTARAN, EMPERYALİST HAÇLILARA KARŞI KURTULUŞ SAVAŞI YAPAN ATATÜRK´Ü İSLAM DÜŞMANI İLAN ETTİLER. HAİNLERİN BU KARALAMALARINA BAZI GAFİLLER DE İNANDILAR. TÜRKİYE´DEKİ ATATÜRK DÜŞMANLIĞI BİR HAÇLI-SİYONİST PROJESİDİR.
ATATÜRK YAŞASAYDI İSLAM ALEMİNDEKİ EMPERYALİSTLERİN YAPTIĞI KATLİAMLAR OLMAZDI, İSRAİL, FİLİSTİNİ İŞGAL EDEMEZDİ. ATATÜRK 20 AĞUSTOS 1937´DE TBMM´DE YAPTIĞI KONUŞMADA: "BİZ ARAP KARDEŞLERİMİZDEN UZAK KALDIK. FAKAT ŞİMDİ KAFİ DERECEDE KUVVETLİYİZ VE KENDİMİZE GÜVENİMİZ TAMDIR. İSLAM´IN MUKADDES YERLERİNİ MUSEVİLERİN VE HIRİSTİYANLARIN NUFUZUNUN ALTINA GİRMESİNE MANİ OLACAĞIZ. BURALARIN AVRUPA EMPERYALİZMİNİN OYUN SAHASI OLMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ. HAZRETİ PEYGAMBERİMİZİN SON ARZUSUNU YANİ MUKADDES TOPRAKLARIN DAİMA İSLAM HAKİMİYETİNDE KALMASINI TEMİN İÇİN HEMEN BUGÜN KANIMIZI DÖKMEYE HAZIRIZ. Cadlerimizin, Selahattin´in idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların yabancı hakimiyeti altında kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Avrupa´nın bu mukaddes yerlere sahip olmak için atacağı ilk adımda bütün İslam âlemini ayaklandırıp; icraata geçireceğiz.´´ Ertesi gün Avrupa gazeteleri "Filistin´e el sürülmez! Kemal Paşa Avrupa´yı ihtar ediyor! Türkler mukaddes topraklarda yabancı hakimiyetine tahammül etmeyeceklerdir!" diye başlıklar attılar.
Atatürk´ü yeniden okuyup anlamalıyız, Ankara´da Türk Ocaklarında bir yemekte bir ABD´li gazetecinin: "Amerika´yı örnek alacak mısınız?" sorusuna Atatürk hiddetle ayağa fırlayarak "TÜRKİYE BİR MAYMUN DEĞİLDİR. NE BATILILAŞACAK, NE AMERİKANLAŞACAK, NE RUSLAŞACAK NE DE ÇİNLEŞECEKTİR. ÖZÜNE DÖNEREK TÜRK KİMLİĞİ İÇİNDE KALKINACAKTIR" (1925) cevabını verdi. Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisi´nde 6 Mart 1922´de yaptığı tarihî konuşmada: ´´Efendiler, Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa´dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa´nın emellerine göre uygun yapmak, yürümek, bütün dersleri Avrupa´dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır.´´ "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. Türkiye Türklerindir, işte prensibimiz budur. Biz doğrudan doğruya milletperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Bu memleket tarihte Türktü, şimdi Türktür gelecekte de Türk kalacaktır. Türkiye Cumhuriyetinin temelinde Türk kahramanlığı ve Yüksek Türk kültürü vardır. Müslümanlık Türk´ün milli dinidir. Hepimiz müslümanız elhamdülillah, hepimiz Türküz. Temeli çok sağlam bir dinimiz var. Bütün Müslümanlar, Hz. Muhammed´in gösterdiği yolu takip etmeli. O´nu örnek almalı zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler. "Doğuşumdaki tek olağanüstülük, Türk olarak dünyaya gelmemdir. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! "