<p>Hepimiz sık sık şu 3 günlük dünya deriz ya işte o dünyada bazı çocuklar diğerlerinden çok daha şanssız. Her çocuk onu seven bir aileye sahip neden şanssız olsunlar ki diyorsunuz değil mi? </p><p>Durum maalesef düşündüğünüz gibi değil. </p><p>Bu çocukların birkaçı henüz kundakta bebekken yuvaya terk edilmiş birkaçı doğduğu gün annesini kaybetmiş birkaçı da aile sandığı ortamda anne sevgisinden mahrum kalmış. Belki nedenleri farklı ama hepsi için sonuç aynı: Annesizlik. </p><p>Şu hayata 1-0 yenik başlayan bu çocukların şanslı çocukların yaşadığı güzellikleri yaşama imkanı yok. Mesela çok üzüldükleri zaman kocaman sarılacakları, özledikleri zaman yanaklarından doyasıya öpecekleri, Anneler Günü’nde ellerinde çiçeklerle uyandırabilecekleri anneleri yok. </p><p>Diğer şanslı çocuklar gibi ailecek parka gitmeyi, akşamları masanın etrafında toplaşıp gülücüklerle yemek yemeyi, anne ve babasıyla birlikte uyumayı ne acı ki bilmiyorlar.</p><p>Bu çocuklar düştükleri zaman yaralarını tek başına sarmayı, acılarla yapayalnız baş etmeyi işte o gün, “Annesiz” kaldıkları gün öğreniyor.</p><p>Anne kokusunu ve sevgisini belki birkaç küçük fotoğrafla ya da kalplerinde oluşturdukları anne figürü ile gideriyorlar. Ne kadar başarabiliyorlar peki?</p><p>İşte bu sorunun cevabını veremeyiz. Çünkü bu duyguyu yaşamadan bilemez insanoğlu ve hiçbir çocuk da hak etmez bu duyguyu yaşamayı. Her çocuk dünyaya gözlerini açtığında ilk olarak annesini görmeyi, annesinin kokusunu içine çekmeyi ister. </p><p>Hayatın belki de ilk şansı annedir. Anne, gözümüzün gördüğü, kulağımızın duyduğu en kıymetli şeydir. Kaybetmekten korktuğumuz, yokluğunu hayal bile edemediğimiz en kıymetli varlığımızdır. </p><p>Eğer annemiz hâlâ yanı başımızda ise biz de şanslı çocuklarız. Annelerimize kocaman sarılalım, onların kokusunu içimize çekelim. </p><p>Anne sevgisinden mahrum kalmış o güzel çocuklarımızı da unutmayalım. Nerde olursak olalım o güzel çocukların başını okşayalım. Evet onlar için belki bir anne olamayız ama onlara yalnız olmadıklarını hissettirebiliriz. </p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?