Ayrılık Yaman Kelime

Talha Gurbetçi
Talha Gurbetçi
Ayrılık Yaman Kelime
21-11-2022
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">24.10.2022 Tarihinde SİVAS İRADE GAZETESİNDE yayınlanan bu başlıklı değerlendirme yazıma kadim Dostum Hamit Naci Sobay &nbsp;bir &nbsp;değerlendirme yazısı ile cevap &nbsp; vermiş. &nbsp;Sizler takdim ediyorum. Tarihe kayıt d&uuml;şs&uuml;n istedim. Kendisinden ALLAH razı olsun hafızalarından silinmeyen hatıralar ile bizi, O, yıllara g&ouml;t&uuml;rd&uuml;. Bana ailemi tekrar hatırlattı. Ailemden rahmetli olanlara dua etti. O g&uuml;nlerde, t&uuml;m olumsuzluklara rağmen, &nbsp;ne kadar mutlu ve huzurlu olduğumuzun altını &ccedil;izdi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">HAMİT &nbsp; NACİ SOBAY &nbsp;DEĞERLENDİRMESİ</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&quot;Ayrılık yaman kelime &quot;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&#39;&#39;Bir &ccedil;ocuğun, taşlarını ezbere bildiği sokağından, kendi evleriymiş gibi kapısını &ccedil;alıp, sal&ccedil;alı Ekmeği alıp yediği komşularından, sokakta, bah&ccedil;ede top oynadığı arkadaşlarından. Terleyip y&uuml;z&uuml;n&uuml; yıkayıp şu i&ccedil;tiği &ccedil;eşmeden, &nbsp;daha &ccedil;i&ccedil;eğini d&ouml;kmeden eriğini yedikleri ağa&ccedil;tan, ellerini, y&uuml;zlerini siyaha boyayan kara duttan, her g&uuml;n evinin sokağında oynayan &ccedil;ocuk seslerinden bunalıp; &quot; Yeter artık, gidin başka yerde oynayın.&quot; Diye bağıran sinirli dededen, kalemi &ouml;nce dudağında ıslatıp veresiye defterine yazan bakkal amcadan, yanından biraz &ccedil;ekinerek ge&ccedil;tikleri karabaştan, ellerinde &quot;elif c&uuml;zleri&quot; ile camiye okumaya gittikleri arkadaşlarından, ayrılıp &ccedil;ok uzaklara gitmesi ne demektir bilir misiniz?</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Belki annesinden babasından, kardeşlerinden ayrılıp, bilmediği bir şehre giden bir &ccedil;ocuğun yaşadığı duygular anlatılabilir mi? Kelimeler bu duyguları ifade edebilir mi? &nbsp;Şairin dediği gibi</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&quot; Bir yer var biliyorum, epeyce yaklaşmışım, duyuyorum, anlatamıyorum.&quot;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İşte ben,</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Ccedil;ocuk yaşta ayrılıklar bazen, &nbsp;insan&icirc; duyguları ( &Ouml;zlem, h&uuml;z&uuml;n, isyan, sabır, kararlılık cesaret, metanet, sevgi, bağlılık, vefa, merhamet, yardımlaşma, &nbsp;arkadaşlık, dostluk ...) yoğun bir şekilde yaşamasına, erken olgunlaşmasına yol a&ccedil;abilir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Ayrılık, daha g&uuml;zel, daha hayırlı olana ulaşmanın da kapısıdır. Ayrılık olmadan vuslat olur mu?</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Ayrılık benim i&ccedil;in, g&uuml;zel arkadaşlıklara, vefalı dostluklara, medeniyetimizin iki g&uuml;zel şehrinde,(Sivas, Erzurum) g&uuml;zel insanların arasında &ccedil;ok iyi eğitim ve k&uuml;lt&uuml;r ortamlarına a&ccedil;ılan yolun başlangıcı oldu.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">K&ouml;y&uuml;m Alacaatlı ilkokulunun 4. sınıftan 5&#39;e ge&ccedil;ince babam, il&ccedil;emiz Sındırgı&#39;da okumamı istedi. Sındırgı&#39;da tek katlı ahşap bir evin bodrumunda tabanı toprak, tavanı tahta, mutfağı olmayan bir odada kaldım. Bazen ninem bazen da ablam kalırdı benimle. 11 yaşındaydım. &Ccedil;ocuk yaşta yalnız yaşamayı, ihtiya&ccedil;larımı karşılamayı &ouml;ğrendim.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İmam-Hatip okulu yatılı sınavını kazandım. &Ouml;ğretmenlerim bundan memnun olmadı. Onlar, &ouml;ğretmen okuluna gitmemi istiyorlardı. İmtihan kazandı belgesinde &quot;Sİvas &nbsp;İmam-Hatip Okulu&quot; yazıyordu. Aslında, bu kadar uzak bir şehirde okuyacağım ne benim ne de ailemin aklına gelmemişti.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Ailem Veli &ccedil;avuşlar, k&ouml;y&uuml;n itibarlı bir ailesiydi. Ayrılık g&uuml;n&uuml; yaklaştık&ccedil;a, evimiz her g&uuml;n dost, akraba ve komşu ziyaretleriyle dolup taşıyordu. Annem, babamın askerlik bavuluna eşyalarımı g&ouml;zyaşlarıyla yerleştirdi. Annem, gurbet &uuml;zerine &quot; Beşik dağının arkası gurbettir oğlum.&quot; Derdi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">B&uuml;y&uuml;k bir kalabalık uğurladı beni . Vedalaşırken hemen herkes ceplerime para koyuyordu. Ailemden k&uuml;&ccedil;&uuml;k yaştan itibaren ayrı yaşadım; ama, asla alışamadım.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Uzun bir otob&uuml;s yolculuğundan sonra Sivas&#39;a geldik. Okul M&uuml;d&uuml;r&uuml;m&uuml;z Numan Kurukafa idi (Allah rahmet eylesin) Okula kaydımı m&uuml;d&uuml;r yardımcısı Merhum Sel&ccedil;uk Eraydın yaptı.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Okulumuza, farklı şehirlerden &ouml;ğrenciler, yatılı olarak okumak i&ccedil;in gelmişti; Balıkesir, Bursa, Bilecik, Eskişehir, Ankara, &Ccedil;ankırı, Yozgat, Erzurum, Malatya, Elazığ, Ordu, Samsung, Giresun, Trabzon, Kayseri, Amasya, &Ccedil;orum, Tokat...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İlk g&uuml;n, sarışın bir &ccedil;ocuk &quot; Hadi gezmeye gidek la &quot; Deyip kolumdan &ccedil;ekiştiriyordu. Ben &uuml;zg&uuml;n bir sesle; &nbsp;&quot;Gitmek istemiyorum&quot; dedim. Bu &ccedil;ocuk, benimle ilk konuşan, tanışan arkadaşım, Amasya&#39; lı Mecit Yılmaz&#39;dı.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Beni Fransızca sınıfına yazmışlardı. O sınıfta, esmer, hareketli bir &ccedil;ocuk vardı. Zaman i&ccedil;inde onunla arkadaş olduk. Ben ne kadar sakin o, o kadar hareketli bir &ccedil;ocuk. Teneff&uuml;slerde koşuyor, arkadaşlarına şakalar yapıyor, şarkılar s&ouml;yl&uuml;yor; okulda, mahallelerinde futbol oynuyor; işte Orhan Arslan isminde bir Sivaslı g&uuml;nd&uuml;zl&uuml; olarak okuyan bir arkadaş idi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Ben ve Orhan</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Ben hikmet az konuşan, sakin, &uuml;zg&uuml;n. Teneff&uuml;slerde bah&ccedil;enin bir k&ouml;şesinde, aynı b&ouml;lgeden gelmiş &ccedil;ocuklarla buluşup dertleşiyoruz.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Farklı karakterli bu iki &ccedil;ocuk, Orhan ve ben zamanla arkadaş ve dost oluyoruz. Orhan, benimle ve merhum K&acirc;mil&#39;le daha yakından ilgileniyor. Ailesi Sivas&#39; lı olduğu i&ccedil;in Orhan g&uuml;nd&uuml;zl&uuml; okuyor, ben ve K&acirc;mil yatılı &ouml;ğrencileriz. Orhan, bir s&uuml;re sonra bizi evlerine g&ouml;t&uuml;r&uuml;yor; babasıyla, annesiyle, abileriyle tanıştırıyor. Hafta sonları bazen kendi evlerine, bazen da abilerinin evlerine g&ouml;t&uuml;r&uuml;yor. Artık Orhan&#39;ın ailesi bizim de ailemiz olmuştu. Orhanların, şeritlerin okuyucudan ge&ccedil;erek iki makaraya sarılarak &ccedil;alışan b&uuml;y&uuml;k bir teypleri vardı. O g&uuml;nlerin t&uuml;rk&uuml;lerini, şarkılarını dinlerdik. Ailesinden ayrı, &ccedil;ok uzaklarda, gurbette yaşayan iki &ccedil;ocuğa evlerini, g&ouml;n&uuml;llerini a&ccedil;tılar, aile sıcaklığını yaşattılar. Bize evci kartı &ccedil;ıkarttılar, bunun ne demek olduğunu, ne kadar değerli olduğunu ancak aile hasreti &ccedil;eken on iki, on &uuml;&ccedil; yaşlarındaki &ccedil;ocuklar bilir. Rabbim onlardan razı olsun.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Okulun ilk yıllarından başlayarak inan&ccedil;larımızla alay eden, bizleri aşağılayıcı ifadeler kullanan, tehdit eden &ouml;ğretmenlere sesiz kalmadık, boyun eğmedik , birlikte tavır koyduk; bazen ayağa kalkmadık, bazen tahtaya &ccedil;ıkmadık, dersine girmeyerek &ouml;ğretmeni boykot ettik.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Birinci sınıfta T&uuml;rk&ccedil;e dersimize giren İlhan adında bir &ouml;ğretmen vardı. &nbsp;Sınıfta bizlere hakaret etti. Sonra okuldan başka okula verdiler...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Okulun lise birinci sınıfındaydık (1970), Merhum Mustafa Bilgi&#39;nin şehadeti &uuml;zerine bize &quot;Sizin de sonunuz b&ouml;yle olacak&quot; Diyen, Kuran harfleriyle alay eden, bir derste &quot;Sizi de pencereden atarlar&quot; Diyerek Dursun &Ouml;n kuzu&#39; yu işaret eden cebir geometri &ouml;ğretmeninin derslerine girdiği iki şube &ouml;ğrencileri boykot kararı alıp derslerine girmedik. Belki bu, imam hatip tarihinde bir &ouml;ğretmene yapılan ilk boykot olabilir. Yatılı okuyan sekiz &nbsp;arkadaşımız başka şehirlere s&uuml;rg&uuml;n edildi. Diğerler &ouml;ğrenciler 5-15 g&uuml;n uzaklaştırma cezası aldık.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Merhum Erbakan bir akşam Sivas&#39;a gelişinde Sivas halkı ile beraber İmam Hatip okulu &ouml;ğrencileri olarak bizler de yollara d&ouml;k&uuml;lm&uuml;şt&uuml;k. Orhan&#39;la beraber istasyon caddesinde, Esen sinemasında &quot;M&uuml;cahit Erbakan&quot; diye han&ccedil;eremiz yırtılırcasına haykırmıştık. Gece yarısı okula d&ouml;nerken artık her birimiz birer k&uuml;&ccedil;&uuml;k m&uuml;cahittik.. Dilimizde, merhum &Uuml;stad Necip Fazıl Kısak&uuml;rek&#39;in</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&quot;Yol onun, varlık onun gerisi hep angarya</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Y&uuml;z&uuml;st&uuml; &ccedil;ok s&uuml;r&uuml;ns&uuml;n ayağa kalk Sakarya.&quot; Mısralarını y&uuml;ksek sesle okuyor; heyecan ve sevin&ccedil;le u&ccedil;arcasına y&uuml;r&uuml;yorduk.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">0kul bitip Sivas&#39;tan ayrılıncaya kadar, Orhan&#39;ın ailesinin benim &uuml;zerimdeki şefkati, koruyuculuğu devam etti.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Sivas İmam Hatip okulu her alanda iddialıydı. Okullar arası bilgi yarışmaları, g&uuml;reş m&uuml;sabakaları, folklor yarışmaları, M&uuml;nazara ve şiir okuma yarışmaları, kros, futbol, voleybol karşılaşmalarında şehir ve b&ouml;lge birincilikle ile okulumuza olan aidiyet duygumuzu pekiştiriyordu. Bazı &ccedil;evrelerin k&uuml;&ccedil;&uuml;mseyip, aşağılayıcı, alaycı bakışlarına, s&ouml;zlerine muhatap olsak da İmam Hatipli olmanın gurur ve şerefini daima taşıdık. &Uuml;niversitede başarımız karşısında hangi okuldan mezun olduğumuzu soran bazı hocalarımıza, İmam Hatip okulu mezunu olduğumuzu s&ouml;ylediğimizde onların beklemedikleri bu cevap karşısında şaşkın ve &uuml;z&uuml;nt&uuml;l&uuml; halleri g&ouml;rmek bizim i&ccedil;in ayrı bir mutluluktu.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İmam Hatip Okulundan sonra &Uuml;niversite sınavında &ccedil;ok y&uuml;ksek puanlar almama rağmen istediğim &uuml;niversitelerin istediğim b&ouml;l&uuml;mlerine kayıt yaptıramadım, kabul edilmedim, diğer İmam hatipli arkadaşlarım gibi. Rahmetli Rekt&ouml;r Kemal Bıyıkoğlu&#39;nun imanı ve cesareti ile Erzurum &Uuml;niversitesine kabul edildik. İşletme Fak&uuml;ltesine kayıt yaptırdım. 2. Yurtta kalmaya başladım. O yıl, MTTB teşkilatı olarak , &uuml;niversiteden başlattığımız &quot;Veto &#39;ya veto&quot; y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş&uuml; yaptık. &nbsp;Bir yıl sonra dostum Orhan İslami İlimler fak&uuml;ltesine kayıt yaptırdı. Yolumuz Erzurum&#39;da bir kere daha kesişti. 2. Yurtta kalmaya başladı. O, her zamanki gibi, heyecanlı, hararetli. MTTB&#39;nin d&uuml;zenlediği konferanslarda ( &Ouml;zellikle Necip Fazıl), mitinglerde d&uuml;zenleyiciler arasında, afişleme &ccedil;alışmalarında, konferansa davet edilenleri karşılama ve uğurlamada hep aktif olarak bulunurdu. &Ouml;ğrencilik yıllarında ve &ouml;ğretmenlik yaptığı yıllarda aşkını, heyecanını, azmini ve asla umudunu yitirmeden m&uuml;cadele etti. Halen, şahsi hi&ccedil;bir beklentisi olmadan hasbi olarak m&uuml;cadelesini s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">O yıllarda yurtlarda istenmeyen olaylar oldu. Bu olayları Fethullah G&uuml;lenin Altın Nesil konferansı daha ileri noktalara taşıdı.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Orhan, yurttan ayrılmadı. Arkadaşları ile beraber her t&uuml;rl&uuml; riski g&ouml;ze alarak, direnerek MTTB&#39;nin varlığını yurtlarda devam ettirdiler.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Fak&uuml;ltelerimizi bitirdik, farklı şehirlerde &ouml;ğretmen olarak g&ouml;rev yaptık. Orhan, &ouml;ğretmenliğinde ve diğer g&ouml;revlerde &ouml;ğrenciliğinde olduğu gibi inan&ccedil;ları uğruna m&uuml;cadele etmeye devam etti. Onun i&ccedil;in &quot;Hayat, iman ve aksiyon&quot; Demektir. Bulunduğu her g&ouml;revde gen&ccedil;lerle, &ouml;ğrencileriyle yakından ilgilenmek onların her t&uuml;rl&uuml; ihtiyacını karşılamak i&ccedil;in &ccedil;aba g&ouml;stermek, onları y&ouml;nlendirmek, motive etmekten asla geri kalmadı. Artık &ouml;ğrencileri T&uuml;rkiye&#39;nin her yerinde &ccedil;eşitli g&ouml;revlerdedir. H&acirc;la onları arar, onlar da hocalarını arar. O, dostlarını arar, sorar, ziyaret eder. O, bir kere dost olduysa hep dostunuzdur. B&ouml;yle dostlar, dostlar başına...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Orhan ile İrtibatımız hep devam etti. Ben ihmal etsem de Orhan beni asla ihmal etmedi. O benim kad&icirc;m ve aziz dostum.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Ona ve ailesine ş&uuml;kran bor&ccedil;luyum. Yıllar &ouml;nce, Bursa&#39;daki ikamet ettikleri zaman Anne ve babasını ziyaret etmek nasip oldu. Abilerini ve ailelerini minnetle &nbsp;andım. Rabbim onlardan razı olsun, &ouml;lenlerin mekanları cennet olsun, makamları &acirc;l&icirc; olsun. &nbsp; &nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Balıkesir, 16 Kasım 2022&#39;&#39;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&nbsp;H. Naci &nbsp;Sobay</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Bu değerlendirme yazısını bana Dostum Naci Bey g&ouml;nderdikten sonra, ben Bursa&#39; da olduğum i&ccedil;in, Kitap Fuarının a&ccedil;ılışına gittim. Dinleyici koltuklarında otururken, yanımda biz yaşlarda bir arkadaş, benim elimdeki kitaplardan dolayı ilgisini &ccedil;ekmiş olacak ki, sohbet etme ihtiyacını hissetti. Ben de icabet ettim. Kendisine nereli olduğunu sorunca Mustafa Kemal Paşalı olduğunu s&ouml;yledi. Ben de hemen bir g&uuml;n &ouml;nce Naci Bey dostumun yazısında bahsettiği rahmetli olan Kamil arkadaşımızı sordum. Uzun bir sohbetten sonra ailesini ve rahmetli Kamili hatırladı. Bu kadar tevafuk olabilir. Birlikte Kamil i&ccedil;in rahmet okuduk, dua ettik... Tabi benim i&ccedil;imi bir h&uuml;z&uuml;n kapladı. Allah mekanının CENNET eylesin...</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?