Balkanlarda Ayvaz Dede Şenlikleri Rüzgarı Esti

Orhan Arslan
Orhan Arslan
Balkanlarda Ayvaz Dede Şenlikleri Rüzgarı Esti
30-06-2021
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bu Yıl 511.&nbsp; Yılı kutlanan AYVAZ &nbsp;DEDE şenlikleri, Bizim O, topraklardaki; varlığımızın ispatı gibi her sene yapılmaktadır. Boşnakların İslam&#39;ı kabul etmesinin en &ouml;nemli sembollerinden Akhisarlı Ayvaz Dede anısına Bosna Hersek&#39;te bu yıl 511&#39;incisi d&uuml;zenlenen Ayvaz Dede Şenlikleri yine coşkulu ve heyecanlı anlara sahne oldu.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Balkanlara vurulan İslam m&uuml;hr&uuml; hala birilerini rahatsız etmektedir. Medeniyetimizin temsilcisi olan muhteşem yapılar, Bosna savaşında yerle bir edilmiştir. O simgelerin onların mantığına g&ouml;re, yok edilmesi gerekmektedir. Tahamm&uuml;l dahi edemiyorlar. Hala T&uuml;rk isimlerine karşı, T&uuml;rk adetlerine karşı bir savaşın i&ccedil;erisindeler. T&uuml;rk&ccedil;e eğitimini engellemek i&ccedil;in t&uuml;m gayretlerini g&ouml;stermektedirler. &nbsp;Dini yapılanmayı bile kontrol etme &ccedil;abası vardır. Oradaki Boşnakların M&uuml;ft&uuml; se&ccedil;imleri bile yapılan anlaşmalar g&ouml;re, kendileri tarafından yapılması gerekir. Oysa Balkan &uuml;lkeleri bağnazlıklarını devam ettirerek, M&uuml;ft&uuml; atamalarını T&uuml;rklerin azınlık oldukları t&uuml;m b&ouml;lgelerde, kendileri yapmaktadır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Ecdadın muhteşem eserlerinden bazıları hala bir m&uuml;h&uuml;r gibi, O coğrafyayı s&uuml;slemeye devam etmektedir. &Ccedil;ağlara Osmanlı selamını sunmaktadırlar.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Boşnakların İslam&#39;a ge&ccedil;mesinin en &ouml;nemli simgelerinden Akhisarlı Ayvaz Dede anısına, beş asırdan daha uzun s&uuml;redir d&uuml;zenlenen etkinlikler kapsamında; &uuml;lkenin farklı kentlerinden ellerindeki sancaklarla atlı birlikler, &nbsp;merkezi programın yapılacağı Prusac kasabasına doğru yola &ccedil;ıkarlar.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Ayvaz Dede Şenlikleri, Bosna Hersek&#39;te bu zamana kadar yapılan en uzun soluklu etkinlik olarak biliniyor.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bunları d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rken, uzaklardan bir yanık t&uuml;rk&uuml; gelir, kulaklara... TUNA &nbsp;NEHRİ &nbsp; AKMAM, diyor... Bir &ccedil;oğumuzun bağrından, bir şeyleri s&ouml;ker gibi; alır, bir yerlere g&ouml;t&uuml;r&uuml;r, bizleri...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">H&uuml;z&uuml;n, g&ouml;zyaşı, kan, nefret... İhanet Ayrılış Koparılış S&uuml;rg&uuml;n...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Kulaklarımızda; bir h&uuml;z&uuml;nl&uuml; t&uuml;rk&uuml;, bir marş gibi, dinlenerek, bizi duygulandıran zaman, zaman; &ccedil;eşitli vesilelerle, işittiğimiz; ender marşlardan, biridir. Bir ayrılışın, kopuşun, destansı hikayesini anlatır. Biz hikaye gibi algılayabiliriz. Aslında, Bu Marş; Osmanlının hangi oyunlarla balkanlardan kopuşunun acıklı, h&uuml;z&uuml;nl&uuml;, bir o kadar d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;c&uuml; ser&uuml;venini anlatan, belgesel gibidir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Balkanlarda; kimi ırmak ve dereler gibi, Tuna nehri, o &ccedil;ağlarda Osmanlı topraklarından; nazlı bir gelin gibi s&uuml;z&uuml;lerek, Karadeniz&#39;e boşalmaktadır. Her ne kadar doğuşu o topraklarda olmasa bile; hır&ccedil;ın, deli, kimi zaman taşkın veren; en geniş, su y&uuml;zeyi y&uuml;ksek hali, Osmanlı topraklarında idi. Şimdilerde; uzaklarda kalmış, bizlere k&uuml;sk&uuml;n; nazlı, nazlı akmaktadır. Yakın zamanlarda; O, coğrafyada yaşanmış acımasız, destansı olayları, anlatırcasına; bir r&uuml;zgar esintisi ile, kulaklarımızda &ccedil;ınlamaktadır. Bir başka şeyler s&ouml;yler bize; Tuna... Hatırlatmak ister...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bu t&uuml;rk&uuml;n&uuml;n bir yanında; Osman Paşa ve ordusunun yaşadıkları sıkıntılar i&ccedil;, i&ccedil;e işlenmiştir. Yine sanki, azgın, kıyıya vuran; su kitleleri, sert ve horultulu hali ile; Bu Toplumun asırlardan beri, kendi i&ccedil;erisinden yetişen, ihanetlerini mırıldanır, gibidir. O nedenle &ccedil;ok hır&ccedil;ın ve sert, kontrol edilemez hale gelir. Bu hikayenin Avrupa&#39;daki başlangıcı, Viyana kuşatmasındaki, ihanetle başlar... Kısacası; bizi, bizden biri yaralamıştır...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Evet, yakın tarihimiz, Osmanlının yıkılış d&ouml;neminin; bu t&uuml;r ihanetlerin, boy g&ouml;sterdiği, yeşerdiği bir ortam olma &ouml;zelliğini korumaktadır. &nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Cihan şunu bilmelidir; Zaman, o kadar acımasızdır ki; Bug&uuml;n, o olayları hatırlamaktan uzaktır. Ge&ccedil;mişte ve g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde yaşananlar; Sanki, bir sinema şeridine kaydedilmiş, film gibi hatıralarımızda, canlanır. İ&ccedil;eriğinin ne kadar acılarla dolu olduğu, sonucunun &ccedil;ok ağır bir ihanet olduğu, g&ouml;zlerden ka&ccedil;maktadır. O bir film değil, yaşanmış ger&ccedil;ektir...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Yaşadığımız zaman da geleceğimiz i&ccedil;in; bu ibret dolu olayları iyi analiz etmek, sonu&ccedil;larını, iyi değerlendirmek zorunda olduğumuz g&uuml;nlerdir. Şimdilerde; Tuna Nehri, belki de s&ouml;ylediğimiz, mırıldandığımız; t&uuml;rk&uuml;ler kadar, hafızalarımızda yer almaktadır. Ancak, ger&ccedil;ek bu değildir. Aynı zamanda, Tuna; Koca bir ihanet, kan, kin, nefret, katliam, acımasız ve &ouml;ld&uuml;r&uuml;c&uuml; bir g&ouml;&ccedil;, kavramlarını da; bize hatırlatmalıdır. Balkanların, O coğrafyanın simgesi olduğunu hatırlatmalıdır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bug&uuml;n, Tuna Nehri simgesinin bize hatırlattığı acımasız g&uuml;nleri yaşamamak i&ccedil;in; ihanetlere, oyunlara, altın tepsilerde sunulan zehirlere, i&ccedil;erimizde s&uuml;rekli dışarı ile irtibat i&ccedil;erisinde olan, işbirlik&ccedil;i hainlere dikkat etmek zorundayız. Bu coğrafyanın yeni TUNA nehri t&uuml;rk&uuml;leri, bestelenmesini istemiyorsak; uyanık olmak, boynumuzun borcudur. Sınırlarımızın civarında yaşanan olayların ne anlama geldiğini analiz, etmemiz lazımdır. &Ccedil;ok yakınlarda bize; siyah rengini tanıtmak i&ccedil;in, kapkara diyerek, siyah rengini daha da korkun&ccedil; hale getirenlerin; neden birdenbire aynı renge bembeyaz demelerini, anlamamız lazım. Bu uğurda kafa yormamız lazım... D&uuml;ş&uuml;ncemizi, zorlamamız lazım... Gelecek, g&uuml;zel g&uuml;nlerimiz, olayları iyi analiz etmemize bağlıdır...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Yeni ihanetlerle karşılaşmamak i&ccedil;in;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Uyanık olmak lazım... Uyumamak lazım... Uyumamak...</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?