Salı günü Sivas´ın tanıtımı ve kulübümüzün adının duyurulması bakımından çok önemli bir rakiple Türkiye Kupasında karşı karşıya geldik. Yukarıda bahsettiğim başarı öyküsünü Sivas Belediyespor´a uyarlamak istiyorum. Kulübümüzün sadece sportif başarılarla değil, bir misyon, bir vizyon ve Sivas için bir değer olarak algılanmasını şahsen ben arzu ederim.
Son 5 yılda beraber yöneticilik yaptığım ağabeylerim ve kardeşlerim ve arkadaşlarımla birlikte Sivas´ın tanıtımı, Sivaslı çocukların sadece futbol değil, sporun diğer branşlarında da aktif olarak yer alması, sadece iyi bir sporcu değil, güçlü ve ahlaklı bir birey olarak örnek birer insan olarak yaşamlarını sürdürmeleri için mücadele ettik. Şimdi, dönüp geriye baktığımızda rahatlıkla ifade edebilirim ki, çok doğru işlere imza atmışız. Trabzonsporlular bile maç sonrası bizi tebrik edip, özelikle kadromuzdaki genç oyuncular için övgü dolu sözler söylediler.
Burada, beni ziyadesiyle mutlu eden iki siyasi partimizin Sivas Belediye Başkan adayının hem Sayın Ürgüp´ün hem de Sayın Er´in bizi, kulübümüzü önemseyerek, bu maça gelip bizleri desteklemeleri cidden bizi mutlu etti. Zaman zaman bu iki değerli siyasimizin bizimle birlikte heyecanlanmaları ve sevinçleri ilerisi için bize umut verdi. Bunları söylerken kendimi de içerisine katarak söylüyorum, yarın biz oluruz veya olmayız ama sporun günümüzdeki öneminin kavranarak doğru insanlarla yola devam edilmesini ben arzu ederim. Bu arada Hilmi Bey de maça gelecekti, fakat Ankara seyahati nedeniyle o gün aramızda olamadı. Ama daha sonra telefonla arayarak bizden maçın genel durumu ile ilgili ayrıntılı bilgi aldı ve sonuç için tebrik etti. Hilmi Bey, ?Bu şehre hep birlikte güzel şeyler yapacağız? dedi. Bunu da bir not olarak eklemek isterim.
Böylesi güzelliklerin yanı sıra bazen bu güzelliklerin önüne geçen şeyler de oluyor. Maç günü kendi facebook sayfamda da gündeme getirdim abartılı güvenlik tedbirlerini. İlk başta araçlarıyla gelen spor severler tesislere alınmadı. Düşünün biz bile yönetici olarak araçlarımızla tesislere geldiğimizde neredeyse içeriye alınmayacaktık. Sonradan bazı yönetici arkadaşlarımız müdahale edip, ilgililerle görüştü de sorun çözüldü. Ama girişim yapmasak, konuşmasak varın gerisini siz düşünün. Bunları söylerken, sakın yanlış anlaşılmasın; güvenlik tedbiri alınmasın falan demiyoruz. Sadece topu topu 500 seyircimiz var ve neredeyse her birine bir güvenlikçi düşüyor.
Sonuçta Tüm Türkiye´nin gözlerinin önünde Trabzonspor gibi bir takıma çok zor anlar yaşattık. Maç sonrası bu mücadelenin karşılığı galibiyet olmalı gerekirdi diyen çok kişiyle muhatap olduk. Şimdi rövanşta bütün niyetimiz ve arzumuz önceki yılki Beşiktaş maçı gibi bir sürpriz yapıp Trabzon´u saf dışı bırakabilir miyiz? Bakacağız. Ama boşa da gitmeyeceğiz. Mücadele edeceğiz sonuna kadar, koşacağız ve isteyeceğiz. Sonrasını hep birlikte göreceğiz?