Bu önerilerimi, Ülkede belediye başkanlığı yapan tüm arkadaşlar için; yapıyorum. Başkanlık görevi; aynı zamanda bir emanet ağırlığı olan, bir görevdir. Umarım her sorumlu arkadaş, yapacağımız uyarılardan üzerine düşen payı alır. Yerel yönetimler önemlidir. Çünkü, vatandaş önce çevresinde olan bitenden memnun olur, yahut rahatsız olur...
Çoğu belediyelerin uygulamalarına bakıyorum. Alışık manzaralar görüyorum.
Sokaklar işgal edilmiş... Yollarda yürüyemiyoruz.... Milyonlarca para harcayıp, kaldırım yapıyorsunuz; o kaldırımlar arabalar tarafından işgal ediliyor... Eğer arabaların işgaline engel olamayacaksanız; neden kaldırım yapıyorsunuz? Nasıl olsa, vatandaş bir yol bulup, yürüyor...
Ülkenin yol sorunu yoktur... Ülkenin otopark alanı sorunu vardır. Bu sorunu çözecek yüreğiniz yok ise; neden belediye başkan adayı oluyorsunuz? Bu sorunu çözmek için; göreve geldiniz...
Zabıtalarınızın gücü; sokakta işportacılık yapan adamlara yettiği kadar; gerçek kural ihlalleri yapan insanlara neden yetmez? Sokak ve caddeler, tezgahlar tarafından işgal altındadır. Adamlar dükkanlarını sokakları işgal ederek; büyütmektedirler.
Yeşil alan konusunda duyarlılığınız ne kadar? Spor alanlarına ayırdığınız bütçeniz, projeniz, fikriniz nedir?
Gençleri değişik bağımlılıkların esiri olmaması için; projeleriniz nedir?
Aslında, Spor lokalleri olarak, gençlere ayırmanız gereken, mekanlar; Yöneticiler tarafından birer oyun salonu haline dönüşmektedir. Bırakın gençlere spor amaçlı kullanmayı; sade dinlenme salonları olarak bile; kullanılmamaktadır. Hepsi, lokal adı altında, birer oyun salonuna dönüşmektedir. Kahvehanelere rakip gibi; çalışmaktadırlar. O kulübün lokaline giren bir genç ise; şimdiden bir oyun salonunun müdavimi olmaya, aşinası olmaya doğru yönlendirilmektedir. Kısacası; amacına uygun kullanılmamaktadır. Başkanların bu konuda, vebali büyüktür.
Ruhsat verdiğiniz binaların park alanları, yahut park katları nerede? Belediye meclislerinde gücünüz yetmiyorsa; halka sorunuz... Asıl hizmet bunlardır... Bunun dışındaki vitrinlik hizmetler sizlerin olsun... Göstermelik konserler, yapmacık, yarışmalar... Bunlar hizmet değil, hele Belediyelerin hiç görevi değildir... Oyalama hizmetleri...
Sokaklarda arabalardan yürüyemiyoruz... Elinde imkan olduğu halde; bu tür yanlışlara engel olmayan belediyelere hakkımızı haram olsun... Elbet, ilahi bir adalet var ve biz orada hakkımızı arayacağız... Bu konuda, geçmiş belediyeler de; suçludur... Zincirleme hatalar, devam ediyor.
Etrafıma bakıyorum, virane evler... Belediyeler ise; kentsel dönüşüm diye; muntazam, iki yıllık, üç yıllık evleri yıkmaya çalışıyorlar... ALLAH´TAN KORKUN... Madem yıkacaktınız, bu adamlara neden ruhsat verdiniz... Milli ekonomiye zarar değil mi? Karşılığını bile, verseniz; Milli ekonomiye zarardır. Sıcak ofislerinde karar veren, yetkililer; Bu meseleleri Halka sordunuz mu?
O bağımsız virane evleri gözünüz görmüyor mu? Amaç deprem için tedbir ise; O, virane evleri önce yıkmak gerekmez mi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Sizler, şu an rahatsınız amma; Hesap günü ağır olan hesaba kendinizi hazırlayınız...
Neden bağımsız, tek başına veya bir kaç evden oluşan, yıkılmaya yüz tutmuş evleri görmüyorsunuz? Neden? Öncelik onların olması gerekmez mi? Israrla bir takım kararlar alarak; eski binaları ada, olarak yıkacağız diye; içerisinde yüzde ellisi, kırkı; depreme dayanıklı yapılmış yerleri; yıkmak istiyorsunuz? bunun mantığı nedir?
Ayrıca gıda denetimi diye bir şey yoktur, sokaklar pislikten geçilmiyor.. İnşaat sahibi insanlar; sokakları istediği gibi kullanıyor... Hatta yolları bile, kapatıyorlar. Temizlik için, çevreye zarar vermemek için; herhangi bir tedbir bile, almıyorlar. Temiz bir çevre inancı nerede? Bunları kim denetliyor? Özelde Sivas Belediyesini; Hayat ağacı aracılığı ile, yaptıkları faaliyetler için; tebrik ediyorum...
Benim hakkımı koruması gereken BELEDİYELER, sizleri ALLAHA ( Sizlerden bu hakkımı korumama, meselesindeki gevşekliğiniz ve vurdum duymazlığınız için); ŞİKAYET ediyorum...
Hesap günü çetindir... Kul hakkı başka şeye benzemez... Cumhurbaşkanı söyledi, inşallah uyarsınız... DİKİNE binalara son... Öyle de; öncelikle, Kiptaş uysun... KİPTAŞ, TAM BİR, adam gibi proje yapsın, diğerleri de; ona uysun... Var olan projeler, Başkanın sözü ile; en fazla altı kat olsun...
İNSANLARI paket gibi, binalara yerleştirmenin adı ne zamandan beri; modern hayat oldu. Yazıklar olsun... yazıklar olsun... yazıklar olsun...