<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt">Hafta sonu İstanbul’daydık. Yeni yüzüyle ki, gerçekten güzel ve kullanışlı bir bina olmuş. Atatürk Kültür Merkezi yani herkesin bildiği ismiyle söyleyeyim AKM’deydik. Şemsettin Sivasi’yi anlatan, Sivas Belediyesi’nin teşvik ve destekleriyle önce romanlaştırılan daha sonra da tiyatro oyunu olarak sahnelenen “LÂL” isimli oyunu izledik. Sonradan söyleyeceğimi önceden ifade edeyim; Bana göre, Sivas Belediyesince yapılan bu kültür faaliyeti son derece anlamlı ve bir o kadar da şehrin tanıtımı adına önemli ve isabetli bir çalışma. Kim akıl ettiyse, kim yapalım, destek olalım dediyse kendi adıma söylüyorum; Allah razı olsun. </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt">Biz hep söylemiyor muyuz, Sivas, kadim bir şehir diye. Sivas ruhu olan, nefes alan bir şehir diye, kendi aramızda konuşmuyor muyuz? Hatta şehrimizle övünüyoruz değil mi? İşte şehrin değerlerine sahip çıkma, şehrin bir kıymetini gelecek nesillere tanıtmak, anlatmak, sahiplenme adına Fatih Duman’ın “LÂL” isimli romanından alıntılanıp sahneye koyulan tiyatro oyunu Şemsettin Sivasi Hazretlerini anlatıyor. Şemsettin Sivasi’nin şair, mutasavvıf yönü ile birlikte gerektiğinde devleti ve milleti için eline silah alıp savaştığını da biz bu oyun sayesinde öğrenmiş oluyoruz. Bu güzel zatın, Fatih Sultan Mehmet Han tarafından övüldüğünü ve Payitaht’ta kalması için bizatihi Padişah tarafından rica edildiğini de bu oyunla öğrenme fırsatı bulduk. </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt">Aslında Sivas olarak çok önemli ve değerli bir manevi büyüğe sahipmişiz ama nedense bunun pek farkına varamadık. Şehrin orta yerinde Meydan Camii’nde mefhum bu güzel zatı göremedik. Farkına varamadık. Şemsettin Sivasi, bir Mevlana, bir Yunus Emre gibi bu millet için kıymetli ve değerli bir şahsiyet. Konya, Eskişehir şehirleri yaptıkları kültür çalışmalarıyla kendi değerlerini markalaştırdılar. Önce kendi şehirlerine tanıttılar sonra da tüm Türkiye’ye tanıttılar. Biz, bunu başaramadık. Adına bilgisizlik deyin. Ön görüsüzlük deyin kısaca nasıl konumlandırırsanız konumlandırın ama biz Sivas olarak kendimizi hep küçük ve sıradan gördük. Hilmi Bilgin’in, Belediye Başkanımızın Şemsi Sivasi’yi tanıtmak ve değerini sahiplenmek adına önce yazılı esere sonra da tiyatro oyununa destek olup sahiplenmesi bir kültür faaliyetinin de ötesinde anlamlı ve değerli bir harekettir… </span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""><span style="font-size:12.0pt">Hilmi Bilgin’in, Şemsi Sivasi’ye sahip çıkmasını şehirdeki bazılarının bunu bir İstanbul gezisi ve eğlencesi olarak göstermeye çalışmasını ise Sivaslıların muhasebe kabiliyetine havale ediyorum. Olaya siyasi ya da başka vesair nedenlerle bakanlara ise Şemsi Sivasi’yi sıradanlaştırmaya hakkınız yoktur diyorum. Ve tavsiyem; Bu tiyatro oyunu Sivas’ta sahnelendiği zaman izlemeleri ve de düşünmeleri. Ve tabii Şemsi Sivasi’yi tanımaları…</span></span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?