<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Japonya maden fakiri bir ülkedir; Petrolü, doğalgazı, madenleri yok. Buna rağmen Japon mucizesi diye adlandırılan kalkınmayı gerçekleştirdiler. G.Kore aynı başarıyı gösterdi. İkinci Dünya savaşından sonra taş üstünde taş kalmayan Almanya yeniden kalkınarak dünya devi oldu. Bu kalkınan ülkelerin zenginlikleri madenlerinden ileri gelmedi.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bir ülkenin zenginlik kaynakları:</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Madenleri değildir,</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Petrolü değildir,</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Doğalgazı değildir;</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">BİR ÜLKENİN EN BÜYÜK ZENGİNLİK KAYNAKLARI; ÇOCUKLARININ YETENEKLERİDİR.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Çocuklarının yeteneklerini keşfedip, geliştiren ülkeler kısa sürede kalkındılar. Bizde durum nedir: Türkiye’de yetenek ve beceri temelli bir eğitim yoktur. Test temelli, bilgi depolanıp testle ölçülen sonra unutulan bir eğitim mevcuttur.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Artık bilgi her yerde, beceri okullarda olacak. Bilgi nakleden, öğrencilerin zihinlerini bilgiyle dolduran eğitimin önemi yok oldu. Çünkü bilgi her yerde var. Önemli olan bilgiyi işleyebilmektir. Bilgiyi işleyebilmenin yolu yetenek ve beceriden geçmektedir.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif""> Türkiye’de okullarda yetenekleri keşfedecek, geliştirecek bir eğitim için ne müfredatımız ne de okullarımız uygun değildir. Sınav esaslı, bilgi aktarımı ve sınavla ölçümünü esas alan sınav-test endüstrisinin egemen olduğu eğitimin ticarileştiği, altı yaşındaki ilkokul birinci sınıflara kadar test, kaynak kitapların indiği pazarlandığı bir eğitim devam etmektedir. Buna da dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan BİLSEM Sınavıyla MEB önayak olmaktadır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Okullarımızda spor salonları, yüzme havuzları, tiyatro salonları, müzik, resim, dil, fen… atölyeleri yok. Okullarımız; penceresi olmayan, karanlık, daracık koridorları, küçük sınıfları, yetersiz bahçeleri ile adeta cezaevlerini andırmaktadır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Almanya’da olup bizde olmayan şey; öğrencileri yetenekleri doğrultusunda yönlendirmek. Almanlar, öğrencilerin zihinlerini bilgiye doldurmaktan ziyade yetkin kurumlarca oluşturulmuş etkinlikler ve gözlemlerle öğrenciler tanınır. Her öğrencinin yetenekleri keşfedilir. Yatkın olduğu alanlar belirlenir. Öğrenciler yeteneklerinin bilincine erdirilir sonra yeteneklerinin geliştirilmesi için aileyle işbirliği yapılarak öğrenciye etkinlikler, uğraşlar uygulanır ve öğrencinin yetenekleri geliştirilir. Sonra da yetenekleri doğrultusundaki okullara yönlendirilir. Sınava dayalı bir okula yerleştirme uygulamasına ihtiyaç kalmaz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bizde veliler, çocuklarının güçlü yönlerine eğilmez, güçlü yanlarını daha güçlü hale getirmeye çalışmazlar. Çocuklarının zayıf yönlerini güçlendirmeye çalışırlar; matematiği zayıfsa matematik, fizik, kimya özel dersleri aldırırlar. Sonuçta zayıf yönleri güçlendirilmeye çalışılan çocuk bin bir masrafla zayıf yönleri vasata kadar gelişebilir ve vasat bir öğrenci olur. Çocuğun doğuştan gelen güçlü yanlarına eğilmediği, üzerinde durulmadığı için güçlü yanları da zamanla yok olur. Sıradan birine dönüşür. Ülkemizde milyonlarca çocuk bu şekilde vasatlaştırılır, yetenekleri köreltilip, yok edilir. Nice dehalar bu şekilde kaybedilir. Gelişesine fırsat ve önem verilmemiş çocuk milli servet kaybıdır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Türkiye genç, dinamik bir nüfusa sahip yeter ki bu gençlerin yeteneklerini keşfedip, potansiyellerini ortaya çıkaracak bir eğitimle donatalım kısa sürede kalkınır, lider ülke oluruz. Eğitim sistemimizi buna göre düzenlemeliyiz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Eğitimimizi ve aileleri çocukların yeteneklerini tanımaya, keşfetmeye yönlendirmeliyiz. Çocukların yetenekleri; ilkokuldan-üniversiteye 18-20 yıl hareketleri kısıtlanmış, önünde oturanın ensesini seyretmeye zorlanan ZORAKİ DİNLEYİCİ konumuna düşürülen öğrencilerin mevcut haliyle yeteneklerini keşfetmek tesadüflere kalmıştır. Bunu aşmak için sınıfların sanat, fen, müzik, dil, beceri ve tasarım atölyelerine dönüşmesi gerekiyor. Mevcut durumda öğretmenlerimizin olabildiğince daracık sınıf ortamlarından öğrencileri dışarı çıkarıp, ziyaretlerle, değişik etkinliklere tabi tutarak, değişik ortamlarda ve etkinliklerle onlardaki yetenekleri ortaya çıkarmaya, keşfetmeye çalışılmalı. Öğrenci merkezli diyerek gereğinden fazla abartarak, çocukları şımartmadan, disiplinden uzaklaştırmadan, onları daha aktif hale getirerek, daha fazla sorumluluk ve iş yapmalarını sağlayarak yeteneklerini keşfedip, geliştirmeli, güçlendirmeliyiz.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Sevgili anneler, babalar ve öğretmenler,</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Geleceğin Oktay SİNANOĞULLARI, Aziz SANCARLARI, Selçuk BAYRAKTARLARI sizin evinizde, bizim sınıfımızda olabilir, neden olmasın? Yeter ki öğrencilerimizi yakından tanıyalım, yeteneklerini, güçlü yanlarını keşfedelim, öğrencileri yeteneklerinin bilincine erdirelim, Onları yetenekleri doğrultusunda yatkın oldukları alanlara YÖNLENDİRELİM. Güçlü yönlerine eğilelim, yeteneklerini, yatkın oldukları alanları, güçlü yönlerini daha güçlendirmeye çalışalım. Tutkularını keşfedip, peşinden gitmelerini sağlamalıyız. Geleceğin dehaları böyle yetişecek, ülkemiz böyle kalkınacaktır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">‘‘Dünyayı değiştirecek en etkili güç eğitimdir.’’ Eğitimin gücüne inananlara, eğitime zaman ayıranlara, eğitime katkıda bulunanlara selam olsun. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">GELECEK, EĞİTİMLE GELECEK.</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?