Bunun Da Üstesinden Geliriz. Amaaaa!

Taner Karabal
Taner Karabal
Bunun Da Üstesinden Geliriz. Amaaaa!
13-08-2018

Kriz gelecek. Geliyor derken geldi galiba. Saatler içerisinde dövizin bu kadar anormal rakamlara ulaşmasını hepimiz çaresizlik içerisinde izledik. 

Neler oluyor, kim ne yapıyor diye söylenirken. Bizim bu kadar bu krize hazırlıksız yakalanmamız da işin sorgulanması gereken ayrı bir boyutu. Galiba artık birlikte, beraber, top yekûn olma vaktimiz geldi.

Türkiye Cumhuriyeti´nde herkes ama herkes egosunu bir kenara bırakıp bu ülke için ben de varım deme vakti geldi, geçiyor bile. Şucu, bucu artık bu söylemlerin bırakılması, terk edilmesi gerekir.

Kimin bu millet için, bu devlet için samimi olduğunu göreceğiz. İktidarı, muhalefeti şu goygoycu hesaplarını bıraksın. Yeterince birbirimizi öteleştirdik. Eğer biz bu ülkenin evlatlarıyız diyorsak ve bu ülke için seve seve canımızı veririz diyorsak basit hesapları bırakalım.

Evet, Amerika aleni bir şekilde üzerimize oynuyor. Ve açık bir şekilde dün gizli şekilde, sinsice yaptıklarını bugün açıkça yapmaya başladı. Tamam, it itliğini yapacak. Buna şüphe yok. Ama biz artık lütfen kendimize çeki düzen verelim. Bir egoistlik, bir bencillik, bir bana necilik almış başını gidiyor. Yanımızda birisi düşüp kalsa neredeyse banane, görevlisi var gelir kaldırır diyecek duruma geldik.

Savurganlık, israflık almış başını gidiyor.  Neredeyse arabasız tuvalete gitmez hale geldik. Beş metrelik bakkala bile ekmek almaya giderken araçla gidelim diyoruz. Bu örnekler biraz uç oldu sanki ama inanın bu böyle.

Bir önceki yazımda Yıldızeli´nde geçen Pazar günü olan bir hadiseden bahsetmiş ve bir ağaç dalı yüzünden iki ailenin hem de akraba bunlar. Yaşlı kadın ve erkeğin öldüresiye nasıl dövüldüklerini yazmış ve biz ne ara bu hale geldik? Diye de sormuştum.

Allah korusun bu kriz daha da sarmal hale gelirse biz, birbirimize neler yapmayız! Bu işin üstesinden de geliriz. Yeneriz bu doları, moları. Ama Bu ülkede birilerinin sayesinde zenginleşen insanların da taşın altına ellerini koymaları gerekir. Eğer biz, bu krizi fakire, fukaraya, ücretliye yıkarsak, bazıları kenara çekilirse vahim hadiselere de zemin hazırlanmış olur.

Gelin eski halimize dönelim. O saf, yardımsever, yaşlısına saygı gösteren, birbirini ötekileştirmeyen, komşusuna Alevi- Sünni, Türk-Kürt olarak bakmayan, aza kanaat eden, karakterli hasletlerimize yeniden kavuşalım.

Hatırlayın bir de yerli malı haftası yapılırdı. Yerli malı teşvik edilirdi. Ama geldiğimiz noktada maalesef bir yabancı hastalığı, marka hastalığı var ki, insanlarda sormayın gitsin. Yazık ettik kendimize. Baştan aşağı kendimizi sorgulama zamanı geldi. Yalakalık yapma, doğruyu gördüğü halde yanlışa doğru deme dönemi de bitti artık. İnsanlarda garip bir şekilde görmeme, duymama hastalığı başladı. Ben yerimi, yurdumu koruyayım, bana bir şey olmasın da gerisi tufan diyen bir yapı oluştu.

Şunu söylemek istiyorum, evet Amerika bize düşmanlık ediyor. Yıllardır altımızı oydular, yıllardır bizi kandırdılar. Şimdi bir karar vereceğiz, daha doğrusu vermemiz gerekiyor. Ya tam bağımsız Büyük Türkiye Cumhuriyetini hep beraber oluşturacağız. Ya da Amerika´nın bizim üzerimizdeki hükmüne razı olacağız?

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?