Bizim nesil mahalle kültürünün belki de en son temsilcilerindendir. Bilgisayar çağına geçmeden önce ki son nesil. Oyun çocuğu olduğumuz zamanlar bütün dünyamız mensubu olduğumuz mahalleydi. Mahallede bulunan İmam Hatip Lisesi'nin bahçesinin tam ortasında kocaman bir ceviz ağacı vardı. Çocukluğumdaki sessiz arkadaşlarımdan birisiydi. Top oynarken ceviz ağacını baraj olarak kullanıp, etrafından falso ile topu kaleye göndermek için saatlerce uğraşırdım. Bazen rahmetli anne annem yapraklarından toplattırıp, o yapraklardan kına yapardı. Canım sıkıldığı zaman ağaca tırmanıp sessizce, konuşmadan sohbet ederdim, ceviz ağacıyla. Yıllar sonra memlekete izine geldiğimde ceviz ağacının kesilip yerine halı saha yapıldığını gördüm. Belki doğru olan buydu, okulun bahçesinin tam ortasında ne işi vardı ağacın? Eski bir arkadaşı kaybetmenin üzüntüsü ve karmaşık duygularla ayrıldım oradan...
Duygular seli oluşuştu...
Halit amca benim hem baba dostu hem de kirvemdir. Bu dünyada babamızın bize verdiği en büyük miras dostlarıdır. Bugün kirvemin kardeşi Galip abinin mekanına çay içip hasbihal etmeye gittim. Muhabbet esnasında kirveme bakarken o ceviz ağacı geldi aklıma istemsizce. Halit amca benim kirvem olmasından ziyade, ömrünü Sivas'a adamış bir memleket sevdalısı ve dava adamıdır. Ne yazık ki, bizim memleketin kendi değerlerini öğütmek gibi şahsına münhasır bir özelliği vardır. Hayatı boyunca davasını ve memleketini kendinden ve şahsi menfaatlerinden önde tutan kirvem de bu özellikten nasibini alanların başında geliyor.
Başka bir şehrin başka bir coğrafyanın mensubu olsa kirvemin çok daha farklı yerlerde olacağından ve hak ettiği kıymeti göreceğinden şüphem yoktur. Belki de o ceviz ağacı gibi kirvemin tek kusuru yanlış yerde olmasıydı!
Muhabbet esnasında kirvemin her cümlesinin satır aralarında bir öğüt, bir tecrübe, bir ders ayıklamak çokta zor değil... Yaşanmışlıklar var... Acı be tatlı hatıralar var. Her zaman babamın can dostu olma özelliğini biliriz...
Benim küçüklüğümde ki uzun boylu karizmatik kirvem; aynı zamanda örnek aldığımız, güzel giyinen, bakımlı bir delikanlı idi. Kendisinin hazır giyim satan dükkanında ağırlardı bizi. Sarardı, sarmalardı... Çocuklarını kardeş bilirdik...
Baba dostu, baba mirası. Allah babamdan ve senin gibi dostlarından beni mahrum etmesin... (Amin)