Allah´ın insanlara ilk emri; ´OKU!´ dur. Okumak, yeryüzündeki varlığımızı anlamlandıracak en önemli eylemlerinden biridir. Okumak bazen yaşadığın şehri, bazen tüm dünyayı, bazen geçmişi, bazen bugünü, bazen bir yabancıyı, bazen sadece kendini keşfetmektir.
Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip, geniş bir bakış açısı sağlayarak olayları inceleme yeteneği kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip oldukları için, hikmetli ve etkileyici konuşarak hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. Daha da önemlisi, geniş kelime dağarcığı, insanın daha fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini artırır.
Boş zamanlarını televizyon, bilgisayar, telefon, sosyal medyada geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren kişiler edindikleri bilgi ve kültür sonucunda aynı zamanda toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumaları gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da hakim olacak ve toplum içinde eğitim seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlanacaktır.
Yapılan araştırmada Türkiye´de insanlar günde ortalama televizyona 6 saat, internete 3 saat, kitap okumaya 1 dakika ayırdığı belirlenmiştir.
Yine bir araştırma sonucuna göre Japonya´da insanlar yılda ortalama 24 kitap okumaktadır. Türkiye´de ise 24 kişi yılda ortalama bir kitap okumaktadır. 57 İslam ülkesinin bir tane otomobil markası yok. Çok okuyan Japonlar her şeyi üretmekte biz ise satın almak zorunda kalmaktayız. Bir toplum kitapla barışmadan diriliş yaşayamaz. Uyumak için değil, uyanmak için kitap okuyun.
Cemil Meriç; ´Kitap, zekayı kibarlaştırır´ demiştir. Bu yüzden: ´Konuşmadan önce düşün, düşünmeden önce oku´ demiştir düşünürler. Kitap boş vakitte okunmaz, kitap okumak için vakit ayrılır. Yararlı bir alışkanlıktan öte kitap okumak bir sevdadır, hayat tarzıdır, okumak özgürleşmektir.
Hayattaki engeller okumakla aşılır. Hayatı tatlandırmanın kalıcı yöntemi kitap okumaktır. Tv, tablet, telefon gibi medya araçları ile çok vakit geçiren çocuklar donuklaşır. Çocuğunuzu seviyorsanız ona bir kitap alın. Eğer çok seviyorsanız iki kitap alın. ´Eğer çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız onlara masal kitapları okuyun. Eğer onların daha zeki olmasını istiyorsanız daha çok masal kitabı okuyun´ der atomu parçalayan bilim insanı Albert Eınstein.
Çocukların matematikte başarısız olmasının nedeni soruyu tam olarak anlayamamasıdır. Çocukların matematik sorularını anlamasının en etkili yolu çok kitap okumasıdır. Bir çocuğa ´kitap oku!´ demenin en etkili ve güzel yolu çocuğun yanında kitap okumaktır. PISA araştırmalarında evinde kütüphane olan çocukların daha başarılı olduğu görülmüştür. Okumak dışında beyni geliştiren bir ilaç henüz bulunamadı. Bu yüzden çok kitap okumalıyız.
Veliler; ´Çocuğum kitap okumuyor, ne yapayım´ diye soruyorlar. Anne-baba birlikte siz okuyun. Yılmayın okumaya devam edin, ona doğru rol model olun, o da okuyacaktır. Eğitim uzun süreli, zahmetli, sabır gerektiren bir iştir. Çocuklarda istendik davranışlar kolay oluşmuyor. Çocuğunuza yapacağınız en büyük yatırım; Kitap okuma hevesi, alışkanlık ve becerisi kazandırmaktır. Alışkanlıkların sistemli uygulamalarla kazanıldığını unutmayın.
Çocuklar hayatı sizleri taklit ederek öğrenirler. Onlar için iyi örnek olun kitap okuyun, okutun. Çocuklar, sizin sözlerinizden çok davranışlarınıza odaklanır, büyüklerinin ayak izlerini takip ederler. Lütfen arkanızda bıraktığınız izlere dikkat ediniz. Anne-baba, tüm aile bireyleri evde birlikte kitap okuma etkinlikleri düzenleyin.