Döneğe Kapılmak

Alper Duran
Alper Duran
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Anadolu, gerek insanı ve gerekse k&uuml;lt&uuml;r &ccedil;eşitliliğiyle eşsiz bir fanusa benzer. Her b&ouml;lgesi farklı bir d&uuml;nya, her geleneği m&uuml;stesna i&ccedil;eriğe sahiptir. Huzmeleri renkli bir kelebek kanadını andırır. Havası, suyu ve her bir muhiti, hikmet nazarıyla bakanları taacc&uuml;be sevk eder. C&uuml;mle beldelerinde kahramanlık ve ibretlik hik&acirc;yeleri saklıdır. İmanın tadına varan g&ouml;n&uuml;llerin yoğurduğu ahlak manzumesi ve milli harsın ananelerinin birleşimiyle, &ldquo;Anadolu İrfanı&rdquo; diye m&uuml;him bir tabiat teşkil edilmiştir. Bu sebeple, halk arasında Anadolu insanı tabiri kullanıldığında, fazilet y&uuml;kl&uuml; karakter kastedilir. </span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Anadolu&rsquo;nun &ouml;zellikle kırsal kesimlerinde bazı insanların değişik bir eğlencesi vardır. D&uuml;nyanın başka yerlerinde b&ouml;yle bir durum mevcut mudur bilemiyorum. Bu eğlence, takla atan g&uuml;vercinleri eğitmek ve onları u&ccedil;urarak atacağı taklalardan keyif alınmasıdır. Alelumum bu kişilere <em>&ldquo;kuşbaz&rdquo;</em> denir. Kuşbazlar kendilerinin beyhude bir uğraşla iştigal olduklarına inanan kişilerin istihfaf edici s&ouml;z ve bakışlarına pek aldırış etmezler. Zira g&uuml;vercinlerle i&ccedil; i&ccedil;e olmak, onları hayatın heng&acirc;mesi ve keşmekeşine mukabil, bir nebze nefes aldırmaktadır. Her y&uuml;kselen g&uuml;vercinle g&ouml;zlerinin i&ccedil;i g&uuml;lmekte, nefesleri ferahlamakta ve etrafında terapi esintileri gezinmektedir. Haliyle hi&ccedil;bir tahkir ve tezyif edici temay&uuml;l, onları kuşlardan aldığı zevkten mahrum edemez. Kuşbazlar i&ccedil;in taklacı g&uuml;vercinlerle hemhal olmak, hayatın karmaşasından kurtulup insanın fıtratına d&ouml;n&uuml;ş&uuml; ve tabiatın varlığını daha &ccedil;ok hissetme aracı olarak yorumlanmaktadır. Cenab-ı hakkın her bir canlıya verdiği mahareti, daha iyi fehmetme vesilesi olarak g&ouml;r&uuml;lmektedir. Bu nedenle, kendilerini toplumdan m&uuml;cerret etse bile, i&ccedil;lerindeki sevgiye kanat a&ccedil;an bu alışkanlık, onların can damarlarını besleyen insiyak gibidir. </span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Her taklacı kuşun kendine &ouml;zg&uuml; hususiyeti olmakla birlikte, umumi manada en muteber g&uuml;vercin olduk&ccedil;a fazla y&uuml;kselen ve muttasıl bir surette takla atandır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; burada aslolan takladır. Hatta epey bir sayıda peş peşe takla atmasına <em>&ldquo;d&ouml;neğe kapılmak&rdquo;</em> tabiri kullanılır. D&ouml;neğe kapılan kuş, en g&ouml;zdedir. İsmi &ouml;zenle konulur ve onun &uuml;zerinden diğer kuşbazlara &uuml;st&uuml;nl&uuml;k taslanır. Taklacı kuşların fıtratına m&uuml;tenasip bir surette hareket etmesi doğal bir durumdur. Binaenaleyh, herkesin yaratılış hakikati sathında davranması lazım gelir. Lakin bazı insanlar kuşların bu ahvalinden etkilenmiş olacaklar ki, birilerinin g&ouml;z&uuml;nde itibarlı olmak ve kendilerine iltimaslı davranılmasını sağlamak i&ccedil;in, takla atmanın faydalı olacağı kanaatine varmışlardır. Bunun da getirisini g&ouml;r&uuml;nce, daha &ccedil;ok imk&acirc;n i&ccedil;in daha fazla dalkavukluğu y&ouml;nelmişlerdir. Hatta g&uuml;vercinlere taş &ccedil;ıkaracak nispette d&ouml;neğe kapılarak makam, mevki ve ikbale kavuşmuşlardır. Hayvanlar &acirc;leminde takla atan g&uuml;vercin muteberken, insanlık &acirc;leminde izzet ve haysiyet sahibi olmak makbuld&uuml;r. Şahsiyetli olmak bunu gerektirir. Bu ayrıntıyı ka&ccedil;ıranlar, d&uuml;nyanın muvakkat konumları y&uuml;z&uuml;nden ne denli hazineleri heba ettiğinin farkına varamayıp, hamilerini memnun etmek i&ccedil;in pek acıklı bir alışveriş yapmaktadır. </span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Şu d&uuml;nyada hemen herkesin dalkavukluktan hi&ccedil; hazzetmediğini s&ouml;ylediğine şahit oldum, lakin şahsına dalkavukluk yapılınca bu durumdan rahatsız olan pek kimseyi g&ouml;rmedim. Bilakis ziyadesiyle memnuniyet ifadelerini g&ouml;zlemledim. İşin vahameti ise bu kişiler, aynı zamanda her platformda liyakat nutukları atanların başında gelmektedir. Zıtlıkların tablosunu andıran bu acıklı manzara, papazların beş vakit namazı ve cimrilerin ise infakı tavsiye etmesine benzemektedir. B&ouml;yleleri, liyakat timsali gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;r ve kendilerini bu cihette pazarlar. Ancak unutulmasın ki, &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; basamakta olan ikinci basamağa kuyruk sallayarak ve takla atarak bir yer ediniyorsa, ikinci basamaktaki de birinci basamaktakine dalkavukluk yapmak suretiyle konumunu muhafaza ediyor veya bir başka mevkie geliyor. Buna rağmen mevcut d&uuml;zenden en &ccedil;ok şik&acirc;yet eden ve mızmızlanan z&uuml;mre, yine bu taklacı dalkavuklardır. </span></span></span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Merhum &Acirc;şık Veysel&rsquo;in dediği gibi;<em> &ldquo;d&uuml;nya bir han konan g&ouml;&ccedil;er.&rdquo; </em>Ey insanoğlu! Hangi vazifeyi deruhte edersen et, nihayeti yokluktur. Sonu hi&ccedil; olan bu seyahatin hatırasını hayvanların hususiyetleriyle kirletme. Seni iki ayak &uuml;zere halk eden Y&uuml;ce Mevla, dik durmanı murat etmiştir. Yokluk yolunda bunca k&uuml;&ccedil;&uuml;lmeye ve yolunmaya ne hacet.</span></span></span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?