Kuranı hem öğrenen olduk, hem öğreten olduk? Onun sadece okunan bir kitap olmadığını, yaşanması gereken bir hayattan bahsettiğini vurguladık.. önemini hep anlatmaya çalıştık... Allah utandırmasın... Bir hayat nizamından bahsettiğini, hem Dünya hem Ahiret işlerinin beraber olması gerektiğinden ısrarla vurguladığını belirttik... İnanın, iman edin.. diye anlatmaya çalıştık...
Hayatımız; kalem, kitap, düşünmek, koşmak, yara sarmak, okumak, okutmak, öğrenmek, öğretmek, dostla muhabbet etmek, hayatın rutin işleri ile geçti. Bütün bunlara karşılık can acıtıcı bir soru? BİZİ GERÇEKTEN YIPRATAN, FRENLEYEN! ´´Hoca, hala o işlerden bıkmadın mı?´´
Evet, bıkmadık... Her meslekten yüzlerce öğrencinin yetişmesine vesile olduk?
Kimi mevki ve makam, kariyere sahip olanlar, parası ve malı çok olanlar, yaptığımız işi küçümsediler, hatta alay ettiler? İşte ülkemizin gerçeği, fazla söze hacet yoktur... Demek ki; bizim yaptıklarımızın değeri olmadığı bir ülkede; gelişmekten, kardeşlikten, paylaşmaktan, yardımlaşmaktan, muhabbetten zevk almaktan, bahsetmek beyhudedir. Varsa yoksa para, para, para? mal, mülk, şan şöhret, mevki, makam, kariyer... Görende zanneder ki; bu insanlar bu elde ettikleri bu geçici dünya malları ile; iki dünya saadetini garantiliyorlar.., aldanıyorlar...
Biz şu düsturu kendimize amaç edindik.... ?Ya öğreten ol, Ya öğrenen ol, ya da dinleyen ol, yoksa helak olursun.? Biz halimizden memnunuz, gönlümüzde zengin, kendimizde zenginiz? Bunu göremeyen gözlere bir kez daha hatırlatalım, istedik... Varın siz dünyalıklarınızla baş başa kalınız...
Ülkenin değişik coğrafyasına dağılmış, yüzlerce öğrenci dostlarımız; bunun en güzel şahididir... Onlar bizim gururumuzdur, geleceğimizdir? İyi ki varlar? Allah´ım sana şükürler olsun...