GAZETECİLİK ETİĞİ

Ahmet Hasdemir
Ahmet Hasdemir
GAZETECİLİK ETİĞİ
01-07-2024

Başlığa bilinçli olarak etik yazdım. Bunun birde ahlakı var. Benzer gibi görünse de yine de bazı ince farklılıklar var. İster işletmecilik anlayışla olsun isterse bireysel amaçla olsun gazetecilik yapılıyorsa bunu kurallara uygun yapmak lazım. Özellikle internet medyasında son zamanlarda sıklıkla denk geldiğimiz çıkara dayalı çarpıtılmış, sansasyonel, yalan yanlış yayınlar iyice can sıkmaya başladı. Bu furyaya yılların yayıncı işletmeleri ve gazetecileri de katılır oldu. Deyim yerindeyse ne etik kaldı ne de ahlak.

Sıradan bir iş değildir gazetecilik. Kamuoyunu bilgilendirmek, toplumu aydınlatmak ve demokratik işleyişin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine katkı sağlamak gibi önemli bir misyona sahiptir. Ancak, bu kutsal mesleğin gücünü kötüye kullanarak, mesleğini çıkar aracı olarak kullananlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de maalesef var. Zararını hem bu mesleği onuruyla yapanlar hem de hedef alınan kurum ve kişiler görmekte, bu durum toplumu ifsad etmekte ve aynı zamanda gazetecilik mesleğinin itibarını da ciddi şekilde zedelemektedir.

Çıkar amaçlı gazetecilik, etik dışı ve hukuka aykırı bir davranıştır. Elimde bilgi, belge var diyerek, kişilere ya da kurumlara baskı yaparak, istedikleri sonuçları elde etmeye çalışmak, gazetecilik mesleğinin temel ilkeleri olan tarafsızlık, dürüstlük ve kamu yararına hizmet etme prensiplerine tamamen aykırıdır.

Bir gazetecinin, sahip olduğu bilgiyi şantaj amacıyla kullanması, birkaç önemli sorunu beraberinde getirir. Bu tür eylemler, hedef alınan kişilerin veya kurumların itibarını zedeler. Şantaja maruz kalan kişiler, hak etmedikleri bir şekilde kamuoyunun gözünde suçlu veya kötü niyetli biri gibi görünebilir. Bu durum, adaletin ve hakkaniyetin zedelenmesine neden olur ve birçok mağduriyetler yaşanır. Gazeteciliğe, medyaya olan güven sarsılır. Toplum, gazetecilere ve medya kuruluşlarına duyduğu güveni kaybettiğinde, doğru ve objektif bilgiye ulaşma konusunda tereddütler yaşamaya başlar. Bu da, halkın yanlış bilgiye maruz kalma ihtimalini artırır ve toplumun genel bilgi seviyesini düşürür. Medyaya olan güvensizlik, demokrasinin sağlıklı işlemesi için gerekli olan şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini de tehlikeye sokar. Diğer taraftan bu tür davranışlar, gerçek gazetecilerin işini zorlaştırır. Etik ve dürüstlük ilkelerine bağlı kalarak çalışanlar, meslektaşlarının yanlış davranışları nedeniyle haksız yere eleştirilebilir ve güven kaybına uğrayabilirler. Bu durum, mesleki dayanışmayı zedeler ve mesleğin onurunu gölgeler.

Ne yapacağız, seyirci mi kalacağız? Hayır, seyirci kalmak bu mesleğin kodlarında bulunmaz. Başta bu mesleği gerçekten yapan gazeteciler, meslek birlikleri ve nihayetinde kamu otoritesi buna kesinlikle izin vermemelidir.  Gazetecilik, topluma hizmet eden onurlu bir meslek olarak kalmalı ve her zaman doğruluk, tarafsızlık ve dürüstlük ilkelerine sadık kalmalıdır.  Gazetecilik etik ve ahlakı burada devreye girmelidir. Gazetecilik etiği, gazetecilerin mesleki sorumluluklarını ve standartlarını belirleyen kuralları ve prensipleri ifade eder. Bu kurallar genellikle gazetecilik meslek örgütleri tarafından oluşturulur ve gazetecilerin uyması gereken evrensel normları içerir. Gazetecilik etiği, doğru ve adil haber yapma, kaynakların gizliliğini koruma, çıkar çatışmalarından kaçınma gibi ilkeleri kapsar. Gazetecilik ahlakı ise gazetecinin kendi vicdanına ve ahlaki değerlerine dayalı olarak nasıl davranması gerektiğini ifade eder.

Çıkara, menfaate ve şantaja dayalı gazetecilik ne mesleki etik kurallarına uyar ne de toplumsal ahlaki değerlerimize. Gazetecilik mesleğinin onurunu ve itibarını korumak, etik dışı davranışlarla mücadele etmek ve toplumun doğru bilgilendirilmesini sağlamak, hem gazetecilerin hem de medya kuruluşlarının ortak sorumluluğu olmalıdır. Gazetecilik, topluma hizmet eden onurlu bir meslek olarak kalmalı ve her zaman doğruluk, tarafsızlık ve dürüstlük ilkelerine sadık kalmalıdır.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?