Bir de, sağlıklı beslenme ve diyet yayınlarına dikkatinizi çekmek istiyorum. Bir yanda açlığını giderme ve temel ihtiyaç maddeleri ile kendilerini beslemek durumunda olan insanlar, öbür yanda fazla yiyerek, doyuma ulaştıktan sonra aşırı şişmanlıktan nasıl kurtulursunuz yayınları? Sağlıklı beslenme, adına sunulan yayınlarda çeşit, çeşit ürün takdimi yapılıyor. O da yetmiyor tazesini alın, falan yerlerden alın... EL İnsaf, insanlar kendini anca zor doyuruyor. Bu kadar vurdumduymazlık sadece, Bizim Ülkemizde olmuyor herhalde...
Kapitalizmin, neme lazımcılığın yaygın olduğu her ülkede vardır. Kendilerine göre özene, bezene önemli bir iş yaptığını zanneden, o insanlara da acıyorum. Resmen kukla gösterisi gibi.
Bütün bunlara rağmen, Ülkemizden çöpe atılan ekmek rakamları aklıma geliyor. Ürkütücü bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Yediğimiz ekmeğin beşte biri çöpe gidiyor. Milyarlarla ifade edilen, Milli Servet çöpe atılıyor. Fırıncılar Federasyonu küçük gramajlı ekmek üreterek önüne geçmek istiyor. Neredeydiniz? Kardeşim, bu yok olan servet hepimizin zararı değil midir? O ekmeği çöpe atan vatandaşların yokluktan şikâyetçi olmaya hakları var mıdır? Geçim sıkıntısından bahsedebilirler mi? Alınan kararlar büyük bir reklam olayı ile sunulmaktadır. Hayata geçmesi yönünde, fazla bir hareket olduğunu görmüyoruz. Bir nevi, bu reklama dayalı projeler de; israf olarak ortaya çıkmaktadır. Uygulamada sonuç alınamamaktadır.
İnsanları yayınları ile alış veriş çılgınlığına iten, Yayın kuruluşları; ekmeğe sahip çıkma adına yayınlar yapsalar Halkımızı, bilinçli hale getirseler, daha iyi olur. Halkımız da; ekmeği çöpe atmak yerine, sahip çıksa; Ülke olarak daha zengin bir Ülke oluruz. Böylece bütün Toplum kazansa, dolayısıyla bizde kazanmış olsak; kime ne zararımız olurdu. İşte sorumlu toplum anlayışı budur. Ben kazanayım, ben tüketeyim de; el ne olursa olsun, mantığı yanlıştır. Bu mantığı yok etmek, ona bağlı olarak, Milli gelirimize sahip çıkmak ve onu korumak en basit kuralı ile yiyecekler açısından söylüyorum, kendi elimizdedir. Paylaşmayı ve korumayı bilerek bunu zirveye çıkarabiliriz. Bu olumsuzlukların bir kısmı, halkımızın yardımseverliği ile, ortadan kalkabilir.
Gelir dağılımındaki uçurum, giderilmediği müddetçe; bu sıkıntı devam edecektir. Son zamanlar da; herhangi bir yerde yemek yiyen, zengin, fakir kim olursa olsun; yedikleri yemeğin yarısın çöpe atmayı, bir gelenek haline getirmişler... Bu kadar nankörlük ederseniz; bir gün o çöpe attığınız artıkları bulamamakla; imtihan olabilirsiniz... AMAN dikkat... İnsan hayatı bunun örnekleri ile, doludur...
Bitti?