"DOĞRU SORU, DOĞRU CEVAPTAN DAHA DEĞERLİ VE GELİŞTİRİCİDİR’’
Bilim sorgu ve soruyla başlar, ancak soranlar cevap alabilir, ilmin anahtarı soru sormaktır. İnsan soru sordukça düşünür, soru sayesinde beynimiz uyarılır ve zihin düşünmeye başlar, aktif hale gelir ve üretir. Sorular günlük yaşamda düşünce üretmemizi sağlar ve harekete geçirir.
Soru sormak, bireyin hem kendisi hem de çevresi için değişim yaratma çabasıdır. Soru sormak bilim ve sanattır; Soru varsa düşünme, düşünme varsa da öğrenme vardır. Sorunun kalbe mi, zihne mi, fiziğe mi yönelik olduğu soranın bilgisini, kültürünü, zekasını kullanma gücünü gösterir. A. EINSTEIN: ‘Bir insanın zekası verdiği cevaplardan çok, sorduğu soruların kalitesinden anlaşılır ’der. ‘Bilgeliğin anahtarı sürekli soru sormaktır’ (P. ABELARD).
Sokrates sorularla düşündürme, zihinde doğurtma yöntemiyle insanlardaki aklı kullanmayı, keşfedip, açığa çıkartma işlemi yaptırmaktadır. Okulunun kapısında; ‘Burada kimseye bilgi aktarılmaz, sorularla düşünmesi sağlanarak kendi öğrenmesini gerçekleştirir’ yazmıştır.
Soru sormanın zihinsel sağlık üzerinde de olumlu etkileri vardır. Özelikle ‘ne’ ve ‘nasıl’ soruları zihnimizi en etkili hale getiren sorulardır. Aynı zamanda kendi içsel dünyamızda iyileştirici bir güce sahip olmamıza imkan verir. Bilinçli farkındalık oluşturur, durumu kabule geçmeyi kolaylaştırır ve olumsuz duygulardan arındırarak anda kalmamızı, anı yaşamamızı sağlar.
SORU SORMANIN YARARLARI:
Çocuklarda merak duygusu uyandırır, merakı besler ve ateşler.
Öğrencinin konuya ilgisini artırır, derse aktif katılmasını sağlar.
Öğrenciyi düşünmeye sevk eder, düşünmeyi öğretir, çözüm arayışına yöneltir.
Öğrenciyi keşfetmeye teşvik eder.
Öğrencinin uygulanan eğitime, yönteme karşı tutumlarını ortaya çıkarır.
Konunun ana yönlerini belirler, öğrencinin tekrar etmesine fırsat verir.
Sorular çocukların hayal kurmasını sağlar, hayal güçlerini artırır.
Dil becerilerini artırır, Türkçemizi etkin kullanmasını sağlar.
Çocukları soran, sorgulayan, eleştiriel düşünen bireyler olmasını sağlar.
Öğretmenin, öğrenciye sorduğu soru, öğrencide yeni bir öğrenmeye yelken açmıyorsa, öğrencinin o soruya doğru ya da yanlış cevap vermesi bir anlam ifade etmez. ‘İyi öğretmenler düşündürücü ve araştırıcı bir tarzda soru sorma ve bilinçli olarak herkesi dahil etme çabasındadır.’ (T. SHERRİGTON)
‘Yapay zeka ‘iyi’ soru sormakla; soru kalitesiyle ilgilenirken, okullar hala bilgi aktarmak ve ‘cevap’ almanın peşinde. Aralarında derin bir anlayış farkı var ve durum giderek okulların aleyhinde evriliyor. Okul, internette erişilebilen bilgiyi sınıfta tekrar etmekten vazgeçip, internetten edinilmeyen deneyim, yaşantı ve tefekkürün mekanı haline gelmeli. Böyle olduğunda açık kitaplar sınavları da yapılabilir, yapay zeka destekli ödevler de. Cevapları verip, ‘buna uygun sorular hazırlayın’ demeye bugünden başlamalıyız’ (Z. SELÇUK-2024).
‘Düşünme merkezli eğitim yapan bir öğretmenin sınıfında öğretmen, öğrencilerinden sorulan sorulara cevap vermelerini istediği kadar onların soru soran taraf olmalarını da ister’ (FİİSHER- 2022).
Okul bağlamında sorular daha çok bir ölçme aracı olarak kullanılmakta. Oysaki sorular öğrenme sürecinde iyi birer ölçme aracı olmalarının yanı sıra aynı zamanda temel düşünme becerilerinin geliştirilmesini sağlayan etkili araçlardır. Sorular ne bildiğini ölçmekten çok öğrenmenin ilk adımıdır. Öğrencinin soru sorma becerisini kazanması hele soruya soruyla cevap verebilmesi öğrenmenin en ileri düzeyidir.
‘Doğru ve güçlü soruyu sormak zaten bir sorunun çözümünün yarısıdır’(G. JUNG). Doğru zamanda, doğru yerde, doğru ve güçlü soru sormak çok önemlidir. Soracağınız soru, alacağınız cevabı etkileyen baş etkendir. Doğru soru sorabildiğimizde doğru cevaplar alabilir ve ilerleyebiliriz. Güçlü ve doğru sorular zihni en etkili kullanmayı ve öğrenmeyi zirveye çıkarır. Güçlü sorular ilham veren, değişimi tetikleyen sorulardır. Doğru soru, doğru cevaptan daha değerli ve geliştiricidir.
Öğrencilerimize soru sormayı, sorgulamayı, eleştiriel düşünmeyi güçlü ve doğru, özgün sorular sorabilmeyi öğretmeliyiz.
NASIL GÜÇLÜ VE DOĞRU, ÖZGÜN SORU SORULUR (ebeveynler-öğretmenler):
Kısa ve özlü, net sorular sorun,
‘Evet’ ya da ‘hayır’ şeklinde sorular sormaktan kaçının,
Sorular çocukların merak duygusunu artırmalı, çocukların merakını beslemeli ve ateşlemeli,
Sorularınız açık uçlu olsun, sorular öğrencileri düşünmeye sevk etmeli,
NİETZSHCE der ki; ‘İnsan, sadece cevaplarını bildiği soruları duyar’ oysa en önemli ve sihirli sorular insanı düşünmeye sevk eden sorulardır.
Sorduğunuz soru ile bir sorunu dile getirmeyin ya da bir sorunu onaylatma isteği duymayın. Her zaman çözüm odaklı sorular sorun.
Takip soruları sorun,
Empatik sorular sorun,
Retorik (etkileyici, vurgulu) sorunun gücünü kullanın,
Çocukların hayal güçlerini geliştiren sorular sorun,
Mümkün olduğu kadar ETİKİN DİNLEYİCİ olun.
Öğrencilerin yanıtlarına, ‘hayır, yanlış, bilemedin, olmadı’ gibi soru yanıtlama heyecanlarını eksiltecek ifadeler kullanmaktan kaçınılmalıdır. ‘Bu soruyu tekrar yanıtlaman gerekirse hangi fikirleri tekrar kullanmazdın? Ne demek istediğini anlıyorum. Bu çok mantıklı. Bunu daha önce düşünmemiştim’ gibi öğrencilerin fikirlerinin değerli ve anlamlı olduğunu hissettirecek geribildirimler verilmelidir.
Çocuklara sorma, sorgulama, eleştiriel düşünme, doğru, güçlü, özgün soru sorma becerisi kazandırabilmek için onların sorularına bıkmadan, usanmadan doğru, mantıklı, tutarlı cevaplar vermeli ve onları etkili dinlemeliyiz.
Muzaffer KARADAĞ