<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Hayatımızın her alanında ahlakın yaşanabilir olarak hayata geçmesi gerekmektedir. Toplumun her kademesinin böyle bir duruma ihtiyacı vardır. Öncelikle eğitim kurumlarında yıllardan beri, ihmal edilen ahlaki davranışların tanıtımının yapılarak, hayata uygulanabilir hale getirilme çabalarının olmayışı her alanda ahlaki çöküntüyü beraber getirmiştir. Ban göre eğitim ve öğretimin en büyük eksiği budur. Ahlaklı ve dürüst insanları yetiştirmemek. Onların yetişmesi için ortam proje hazırlamamak. Yüce peygamberin mesajında açıkça belirttiği üzere kendisinin güzel ahlakı teşvik etmek ve yaşanabilir, olarak tamamlanması için gönderildiğini söylemektedir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bugün TV yayın politikaları topluma ahlaksız davranışların reklamını pompalamaktadır…. Özellikle genç nesiller için, çok olumsuz örneklere vardır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">İnsanımız bugün her alanda çeşitli yakınmalarda bulunmaktadır. Bu yakınmaların temeline baktığımız zaman Ahlaki öğretilerin olmadığını, insanlarımız tarafından ahlakın terk edildiğini görmek için fazla çabaya gerek yoktur. Çevremizdeki her davranışın içerisinde olması gereken Ahlaki kuralları terk etmemiz sosyal açıdan bize büyük darbeler vurmuştur. Sahtekarlıktan, hırsızlıktan, aldatmadan, şiddetten, çalmadan, çırpmadan zevk alan insan durumuna gelmekteyiz. Bu durum, Ahlaksızlığı tercih etmenin hayatımızdaki yansımalarıdır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bütün bunlara bağlı olarak, huzursuzluk, barış ortamının yok olması, insanlar arasındaki insani değerleri yitirmemiz, buradan kaynaklı kin ve nefret söylemleri, bakış açıları hızlıca toplumdaki yerini almaktadır. Bunun böyle olmasında hem kişisel olarak hem de kurumsal olarak eksikliklerimiz olduğu fikrini taşımaktayım. Başka bir deyişle her alanda yaptığımızı zannettiğimiz mesafe kazanma girişimlerinin ahlaki değerlerle bezenmediği zaman, bir anlamı olmadığını tecrübe ettik. Bu tecrübe edinme üzülerek söyleyelim ki; acı olaylarla olmaktadır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Doğrudur insanoğlu bilim ve teknolojide mesafe kat etmiştir. Ancak, bunun paralelinde olumsuzlukların, hayatın içerisinde ahlakın olmadığından zirveye doğru tırmandığı bir durumu yaşamaktadır. İnsanlar arasındaki tüm değerler kaybolmaya başlamıştır. Hangisini yazalım vefa, güven, dostluk, paylaşma, dayanışma, acıyı ve sevinci beraber hissetme, eşler arasında bile güvensizlik, Aile içi geçimsizlikler ve yanlışlıklar… Sayamadığımız onlarca kavram. Eğer her alanda insana sadece yarar düşüncesini yerleştirerek, hep kazan, ne olursa olsun, hangi şartlarda olursa durmadan kazanma fikrinin, ortaya çıkardığı sonuçlardır. Bu anlamda bazı düşünürlerin belirttiği gibi, Müslüman olan insanın, başkasından güçlü olmak için, onun önüne geçmesi için her türlü yolu deneyerek zengin olma ve kuvvetli olma çabalarını doğru bulmuyorum. Neden? Çünkü hızlı hareket etmek beraberinde ahlaki değerler de olmayınca yanlışlığı, kul hakkını, doyumsuzluğu getirmektedir. Böyle bir ilerleyiş ve yükselişin sıhhatli olması için Ahlaki değerlerle donatılmış olması gerekir. Yoksa insanlar yükseldikçe daha çok hatalar yapabilirler. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Tüm ilişkilerimizde Ahlak belirleyici olmak zorundadır. İşte o zaman insanlar arasındaki bir, çok tartışma ve eleştirme konuları kendiliğinden ortadan kalkar. Sanki davranışlarınızı kontrol eden bir denetleyici gibi Ahlakın sürekli hayatınızın içerisinde olması sizi sonuçta güvenilir, az hata yapan ve etrafında sevilen insan olarak kabul edilen bir birey yapacaktır. Böyle bireylerden meydana gelen insan topluluklarında da daha az yanlışlar yaşanabilir hale gelir. İşte istenen sonuç da budur. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">O halde özlenen toplum hayalimizi gerçekleştirmek için her alanda tüm değer yargılarımızla beslenmiş olan Ahlak kavramını yaşayalım ve yaşatalım. Örnek davranışlarla kendimizden sonraki nesillere yaşatalım. Böyle bir hayatı özendirelim, ödüllendirelim. Toplumun çeşitli katmanlarındaki insanlardan, ahlaklı, dürüst, güvenilir insanları seçerek hem topluma örnek gösterelim, hem ödüllendirelim ki, arkadan gelen nesiller böyle insanları örnek alsınlar… </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Toplumun bunu yapacak hem bilgi birikimi hem tecrübesi hem anlayışı hem takdir etme yeteneği vardır. Hala medeniyetimizin güzellikleri, insanların gönüllerinde ateşi sönmemiş korlar gibidir. Ortaya çıkacak zamanı ve zemini beklemektedir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Hadi öyleyse, O halde, O zamanı ve zemini hazırlamanın teşvik etmenin, takdir etmenin yollarının bulup hayata geçirelim… </span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?