<p>Çocuk çağlarımızda; su içerken rahatsız etmek isteyen akranlarımızı, "Su içene yılan bile değmez'' diyerek muma çevirir, kıpırdamaz ederdik.</p><p>Tabi onlar da bizi.</p><p>Bu sihirli sözün aslında, sadece su içeni rahatsız etmeyi önlemenin yanında, daha mühim bir düşünce ve davranış terbiyesini araladığını geç fark ettim.</p><p>Zira bu söz sadece bu zaviye ile burada kalmaz, bir Delikanlılık erdemiyle devam ederdi...</p><p>- Düşene vurulmaz,</p><p>- Yaşı senden küçükle güreşilmez,</p><p> - Ameliyatlı olanla kavga edilmez,</p><p>- Sayıca az olan çeteye hücum edilmez... gibi. </p><p>Bizim insan eğitimimizde; sadece anne baba ve büyükler değil, kendi akranlarımız dahi önemli bir yer tutardı.</p><p>Bu tür bir zihin terbiyesinden geçen insanımızın her biri, ekseriyetle adil ve civanmert delikanlılar olarak büyürlerdi.</p><p>Başımıza gelen büyük felaket sonrasında; tüm Dünyanın, gözlerini bize çevirdiği ve " Türkler bir daha bellerini doğrultamazlar" diye ellerini ovuşturup, belki de üzerimizde planlar yapıldığı bir zamanda;</p><p>Kısır siyasi çıkar ve hesaplar yaparak;</p><p>- Kara ve olağanüstü günlerdeki dostumuz AFAD ve Kızılay'a saldıran</p><p>- Yangın söndüren itfaiyeciyle kavga eden,</p><p>- Kurtarma ekiplerine düşmanlık eden,</p><p>- Yardım gönüllülerine ve kuruluşlarına iftira eden…</p><p>Ve hepsinden önemlisi; </p><p>Milletimizi aciz ve Devletimizi güçsüz göstermeye çalışanlara...</p><p>Şöyle bir bakıyorum da... </p><p>Bunlar; </p><p>Ne bizim oyunlarımızı oynamışlar ne bizim sokaklarımızda büyümüşler ve ne de bizim pınarlarımızdan su içmişler...</p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?