İftira?

Haydar Mermer
Haydar Mermer
İftira?
10-03-2020

İftirayı seven bir Milletiz

Adına "dedi kodu" der, en kötü yalanı söyler, en ağır iftirayı da rahatça atarız.

Bunu bazen hasedimizden, bazen bahanemizden bazen de rekabetten yaparız.

Ama

Adına ne derseniz deyin, en hafifi adilik, en sathisi zavallılık, baştan sona fenalık ve kötülüktür.

- Bizim Avukat sattı bizi, der adam. Kaybettiği davası için.

Halbuki kazanılma şansı yoktur ve Avukat da elinden geleni yapmıştır ama nafile.

Hemen çamuru yapıştırıverir.

Kaça sattı? Nerede sattı? Nasıl sattı? Ne zaman sattı? Demeniz boşunadır.

- Sattı yav sattı, adım gibi biliyorum, der.

Ne bir bildiği vardır ne bir belgesi ne de bir delili.

Mesela;

Rakip gördüğü ya da sevmediği, başarılı bir yönetici için yaftası hazır bekler.

Eğer çalışkanlığıyla takdir edilen biri ise çamuru elindedir.

- Çalıştı ama yedi, çok yedi.

Ne yedi, ne kadar yedi, nerden yedi, ne zaman yedi, kimden yedi?

Sormayın boşuna.

Onun diyecekleri, çamuru sıvayıncaya kadardır.

Sonra dili lal olur, sahip bile çıkmaz.

Güya Müslümanız!!!

Allah en ağır günahlardan saymış oysa yalanı ve iftirayı.

Sevgili Resulü; "Bir Müslüman sinesinde imanı var iken yalan söyleyemez ve kul hakkıyla giden helak olur" buyurmuş ama ne gam.

Zaten günahın cezası öbür tarafta.

Ohoo daha çok var.

Ahir ömrümde Hacca neyim gider, piru pak olur nasılsa!

Hem ( haşa ) öbür tarafa gidip gelen mi var canım.

Devletin de zaten bu haysiyet cellatlarına bir şey yaptığı yok.

Onun içindir ki;

Bu müfterileri her biri canlı bir giyotin gibi davranırlar.

Sözlerine de hep;

- Senin bilmediğin şeyler var... diye başlarlar.

O sihirli kelime onların zırhıdır adeta.

"Senin bilmediğin şeyler var."

Kirli bir ağızdan çıkmış ne fahişe bir cümledir bu.

Demiş ya Atalar;

"Kişi herkesi kendisi gibi bilir"

Hasılı dostlar;

Bu haramzadeler yüzünden bazen yaşama sevincimi kaybediyor, ilk uçakla terk edesim geliyor bu canım ülkemi...

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?