İnsana Değer Vermek Bir Görevdir

Orhan Arslan
Orhan Arslan
İnsana Değer Vermek Bir Görevdir
16-10-2021
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">D&uuml;nyada en &ccedil;ok konuşulan konulardan bir tanesi, insana değer vermektir. Bu anlamda yasalar &ccedil;ıkarılır, teoriler &uuml;retilir, fikirler geliştirilir. Ama&ccedil;; insanın mutlu ve huzurlu bir şekilde hayatının devam etmesini sağlamaktır. Ancak, bu anlamda, bir t&uuml;rl&uuml; istenilen seviye elde edilemez. Birilerini mutlu etmeye &ccedil;alışırken; birilerini mutsuz kılabilirsiniz. İnsan haklarının sınırları; kısacası, net şekilde ortaya konmamıştır. Hassas bir şekilde; birine insan hakkı tanınırken, bir başkasının sınırının ne olduğu belirlenememiş ve hep ayrışım noktası olarak, karşımıza &ccedil;ıkmıştır. İnsanlar, &uuml;rettikleri fikirler ile; bu sorunu temelden &ccedil;&ouml;zememiştir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Hal b&ouml;yle olunca bana g&ouml;re, sana g&ouml;re, diye başlanarak yorumlar yapılmaya başlanmaktadır. Bu yorumların sonu benim &ouml;zg&uuml;rl&uuml;ğ&uuml;m&uuml; engelleyemezsin? Serzenişine kadar giden bir yolculuğa başlar. Sahi insanların hal ve davranışları, hareketleri konusunda &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k sınırı nedir? Nerede başlar? Nerede biter? Bunu belirleyen bir yasa, bir genelge, bir denetleme unsuru var mıdır? Doğal olarak zor bir sorudur. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; insan davranışlarının sınırını &ccedil;izmek o kadar kolay değildir. Siz bin rakamı ile insan davranışını sınırlarsınız, bakarsınız insan davranışı, sınırını &ccedil;izdiğiniz O, bin rakamını ge&ccedil;miştir. Sorun orada başlar.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Sosyal hayata ait &ouml;yle kurallar vardır ki; insanımızın o işleri yaparken &ccedil;ok ciddi olarak d&uuml;ş&uuml;nmesi gerekir. Yapılan hatalardan, Dedikodu, yalan, iftira, yetim hakkı, gıybet, haset, kıskan&ccedil;lık, hırsızlık&hellip; B&uuml;t&uuml;n bu hatalar toplumun dengesini bozmaktadır. Moda tabirle toplumun kimyasını bozmaktadır. Kısacası yaşanan, her olumlu kural toplumun temellerinin &ccedil;ok iyi şekilde atılmasının teminatıdır. Siz, bu sayılan kurallardan birini &ouml;nemsemeyerek, Dini vecibelerinizi yerine getirseniz bile; bir yerlerde bir şeyler eksik yapmaktasınız, demektir. Y&uuml;ce Rabbim bu eksikliklerin toplumun i&ccedil;erisindeki birlik ve d&uuml;zeni bozacağından dolayı ağır şekilde yargılanacaklarına dair, emir ve yasaklar g&ouml;ndermiştir. Bu yasaklar, emirler uygulanınca toplum daha bir huzur, daha bir emniyet i&ccedil;erisinde hayatını devam ettirir. İnsanlar arasında barış ve g&uuml;ven duygusu yayılır. Kimsenin g&ouml;z&uuml; kimsenin malında, canında, namusunda olmaz. Cezalar, &ccedil;ok ağırdır. Komşuluk ilişkileri o kadar &ouml;nemlidir ki; Hz. Peygamber: &#39;&#39;Nerede ise; Y&uuml;ce RABBIM komşuyu, komşuya miras&ccedil;ı kılacak zannettim&rsquo;&rsquo; diye bir konuşmasında belirtmiştir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Bu kadar &ouml;neme haiz olan ilişkiler yumağının g&uuml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;, hi&ccedil; de hoş değildir. O nedenle yardımlaşma, paylaşma, birbirimizin derdi ve sevinci ile hemhal olma &ouml;zellikleri toplumdan yavaş, yavaş kalkmaktadır. Toplumun temel taşlarını oluşturan bu kuralların ne yazık ki; bir denetleyicisi, bir, caydırıcılık mekanizmasını, oluşturacak bir kurum veya kuruluş da g&uuml;n&uuml;m&uuml;z d&uuml;nyasında yok gibidir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Sokaklarda terk edilmiş &ccedil;ocuklar, evsiz, barksız insanlar. A&ccedil;lıkla imtihan olan insanlar. Kimsesiz olarak hayatını yaşamaya terk edilmiş insanlar, Terk edilmiş Anne ve Babalar, kısacası t&uuml;m değer yargılarının alt, &uuml;st olduğu hayat tarzımız, bizleri &uuml;zmektedir. İşte yanlışların, bizi nerelere getirdiğinin, bir sonucudur. İnan&ccedil;ları g&uuml;&ccedil;l&uuml; olan, bir toplumun; manzarası, b&ouml;yle olamaz&hellip; İnsan y&uuml;k&uuml;n&uuml; taşımak, kolay bir iş değildir. İnsan y&uuml;k&uuml;, Mukaddes bir y&uuml;kt&uuml;r. Taşımaya gayret edenlere selam olsun...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Evet, insan &ouml;nce sevgiyi, saygıyı, h&uuml;rmeti, g&uuml;zel davranışı, iyiliği, kendisine karşı sorumlu hareket etmeyi, ona g&uuml;ven hissi vermeyi, itimat g&ouml;stererek davranmayı hak etmektedir. En azından bu kavramların gerektiğini yapacak olursak, bu kavramların karşıtı olan kavramlarla insanlara muamele etmekten uzak durursak, O zaman insanlara değer vermişiz, demektir. &Uuml;zerimizden b&uuml;y&uuml;k bir sorumluluk kalkmış olur. Biz, İnsana en azından hak ettiği insanca davranışı yapmış oluruz.</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?