İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin borca batık olduğu haberini okuyunca, bir kez daha yazayım istedim.
Onlar çok daha başarısız ve çok daha sorumsuzlar ama sadece Muhalefet Belediyeleri değil, İktidar Belediyeleri de, "Keşke olmasalardı" dedirtecek cinsten.
Kendi işleri dışında her işle ilgileniyorlar...
Kayyum Belediyeler gösterdi ki; atanmış Belediye başkanları, hem daha başarılılar, hem de kaynak israfı yok denecek kadar az.
Daha önce de defalarca yazdık söyledik.
Belediyeler bu ülke için tam bir kara delik.
Belediye sistemi böyle olduğu ve belediyeler de böyle devam ettikleri sürece asla; ne bizim iki yakamız bir araya gelir, ne de ücretli ve emeklinin şikâyeti biter.
Hepsine Kayyum mu atanır,
Kayyumluk kalıcı hale mi getirilir,
Yoksa başka bir sisteme mi geçilir... Bilmem.
Ama şunu biliyoruz ki,
Belediye sistemi ve Belediyecilik mutlaka yeniden ihdas edilmeli.
Bu memleketin sorunu oldum olası fakirlik değil.
Biz, israfın altında kalkamıyoruz.
Bu bereketli topraklar 200 milyon nüfusu çok rahat geçindirir ama ah! ah!..
Milletin malını, har vurup harman savuranlar olmasa...
***
Türk Vatandaşı olmak isteyen, Arap, Ukraynalı, Rus... Bir "Yabancı", 250.000 Dolarlık bir Ev/Daire/Mesken satın alıyor. ( Geçen yıla kadar 150.000 Dolar idi)
Bu taşınmazı elinde tutma süresi 3 yıl.
Bu süreden önce satış yasağı var.
Türk pasaportunu cebine koyduktan sonra, ilk işi 3.Yılın sonunda taşınmazı satmak oluyor.
Fakat o da ne?
250.000 Dolara aldığı Ev 350-400.000 Dolar olmamış mı?
Kara bakar mısınız?
Sadece 3 yılsonunda, hem en az 100.000 Dolar kazanmakla kalmıyor,
T.C. Vatandaşlığını da bedavaya getirmiş oluyor...
Ne olur ne olmaz deyip aldığı T. C. Pasaportuyla Ülkesine geri dönen; eski Yabancı, yeni Vatandaşımızın! fazladan 100.000 Doları ve bedavaya gelen T. C. Pasaportu yanına kar kalırken, Bize de gerçek değerinin 3-5 katına çıkan ve bir türlü söndüremediğimiz gayrimenkul piyasasının ateşinde yanmak kalıyor...
Bu ateş de ilk önce "Bu şartlarda bir ömür ev sahibi olmam hayal" diye, Ülkemin Sükûtu hayale uğrayan, ümitsiz ve karamsar Gençlerini yakıyor.
Hesap bilmemek kötüdür.
En kötüsü ise, Yöneticilerimizin hesap bilmemesidir...
NOT: Bazı dostların uyarısıyla düzeltiyorum. Geçen yıla kadar alt sınır 250.000 USD idi, son bir yılda ise 400.000 USD ye yükseldi. Ancak bu durum yazının ana temasını etkilemiyor...