Bu olayı son deprem Felaketi yaşanınca; bizzat gözlemledik, insanımızın yardımseverliğinin ne kadar önemli olduğunu bir daha; yaşadık...
Bu kavramları daha çok şanlı tarihimizin sayfalarında bulur ve çok sevinirdik... Duyduğumuz zaman, göğsümüz kabarırdı. Sanki anı yaşıyormuş gibi, heyecanlanırdık. Çeşitli vakıflar, sosyal hayatın her alanını kuşatmıştı. Çünkü, medeniyetimizin özü; insanı ayakta tut ki; Devlet ayakta dursun, ilkesine dayanıyordu.
Evet, o kadar çok örnek vardır ki; hangisini anlatalım. Hala bazı vakıflar diridirler ve faaliyetlerine devam etmektedirler. Yaşlılara bakım, aş evleri... Tarihimizde, kimsesiz insanları evlendirme vakfından tutun, vahşi hayvanları doğada koruma vakfına kadar; tüm insani değerler, bu vakıflar sayesinde hayat bulmuştur.
İşte bu şanlı tarihe sahip, Necip Milletimiz; Dünya üzerinde yardım açısından nüfus oranına göre; ikinci sırada yer almaktadır. Dünyanın her tarafındaki felakete Kızılay aracılığı ile ulaşmaktadır. Milyonlarca mülteciye sahip çıkma, onlara yardım etmek, öyle her insanın yapacağı fedakarlık değildir. Zimem defterlerini satıcılardan alıp, ödemek gibi bir geleneğimiz vardır. İşte, bu sosyal hayatın yardımlaşma, paylaşma, bölüşme, yakınında olma, kavramları; hayatımızı güzelleştirmiştir. Fakir ve Zengin arasındaki, sosyal dengeyi bulma açısından çok önemlidir. Bu olayları, duyguları yaşayanlar bilirler ki; bu olaylar anlatılamaz, ancak yaşanır...
Şimdi, zamanımızda bir hayırsever vatandaş ortaya çıkmıştır. Bazı haber kanallarının söylediği gibi; yabancı bir halk kahramanın adı ile anmak istemiyorum. O, bizim tarihimizin şanlı sayfalarında yer alan bir yardımseverdir.
Önceden İstanbul´da, Kocaeli´nde yaptığı eylemlerle gündeme gelmişti. Neydi O, eylemler? Fakir fukaranın, garip gurabanın memleketin sıkıntılarını gideriyordu. Gariban bölgelerine giderek; borçlarını ödüyordu. Veresiye defterlerindeki tüm borçları ödüyor. Ailelere de; borçlarının ödendiğini haber veriyordu. Aynen tarihimizdeki zimem defterleri olayı gibi. Bu yardımsever arkadaş, en son deprem bölgesine giderek; ihtiyaç sahibi insanların yine, bakkallardaki veresiye defterlerini alarak ödemelerini yapmıştır. Hatta, bizzat sahaya inerek zarflar içerisinde; insanlara para yardımında bulunmuştur. Kendisinin isminin açıklanmasını istemeyen bu yardımsever arkadaşın yaptıklarını ayakta alkışlıyorum.
Hele, hayvanlarını kaybetmiş yaşlı bir annemize yaptığı ise; her türlü takdirin üzerindedir. O, annemize yeni hayvanlar alarak, hediye etmiştir... İşte İnsanlık budur... Yardım karşılık beklemeden yapılır...
İşte gerçek hayır yapmak budur... Bunun ötesinde reklamlık hayır yapmaktan Yüce rabbim herkesi korusun...
Deprem felaketi insanımızın kaynaşmasının en güzel örneklerini sunmuştur. Özellikle Devlet tüm imkanları ile orada olmuştur. Kızılay´ın önderliğinde tüm sivil toplum örgütleri seferber olmuşlardır. Bunun yanı da halkımız duyarlılığın zirvesini yaşamaktadır. Herkes, neyi paylaşabilirim? Çaba ve gayretinin peşindedir. Allah bu necip Milleti her türlü bela ve musibetten korusun... Allah bu Necip Milletin yardımseverlik konusundaki duygularını hep diri tutsun... Yapılan tüm yardımların tek amacı vardır... ALLAH RIZASI... O kadar...
Bütün bunlara rağmen, deprem felaketinden bile; nemalanmak isteyen, negatif enerji üretmeye çalışan tüm tarafları şiddetle kınıyorum... Devlet adamlarının görevini ciddiyetle, sorumlulukla yapmasından yanayım. Herkesin orada olduğu bir zamanda; tatil yapma ihtiyacını hissedenleri de; halkıma şikayet ediyorum...
Allah Bu necip Milletin yar ve yardımcısı olsun... Bu Milletten ne hayırseverler eksilir, ne de; canını VATANI için feda edenler... Bu kavramlara yabancı olanlar, bunu anlayamazlar...
Allah bir daha bize, bu acıları yaşatmasın. Depremde hayatını kaybedenlere; Allahtan rahmet dilerim. Yaralılara ise; acil şifalar diliyorum...