<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İnsan hayatının belirli zamanlarında öyle durumlarla karşılaşırız ki; Ağız dili ile cevap veremediğimiz bazı anlar da vücut dilimiz ile cevap veririz. Bu cevap öyle bir cevaptır ki; bazen, etrafındaki insanları şaşırtır. Kendisinden beklenen bir cevap ise; etrafındakiler memnun olur. Fazla şaşırmazlar. Bazen, beklemedikleri bir cevap aldıkları zaman ise; çok şaşırırlar. Çünkü, öyle bir cevap beklememektedirler. Bazen de yaptığı davranış, kendi alt yapı kültüründe olmayan bir şekilde ortaya çıkabilir. Bir nevi refleks olarak ortaya çıkmış gibi algılanabilir. Ancak, o davranış, o kişinin şahsiyeti ile bağdaştırılamaz. O zaman, Yaptığı davranışa kendisi de sonradan bir anlam veremez. Sadece şaşırır, kalır. Sonradan, yaptığı şeyleri izah etmeye çalışır. İşte insanın alt yapı kültüründe var olan bazı arızalar, kimi zaman davranışlarına yansıyabilir. Demek ki; insan davranışlarına, kelimelerine, vücut diline dikkat etmek zorundadır. Çünkü, davranışlar, kişiliklerin aynası olarak ortaya çıkar. Bir nevi insanın, kişiliğini temsil eder. Devletlerin davranışı da kendi yetişme alt kültürleri ile ilgilidir. Aynen kişilerin davranışları gibi; davranışları değerlendirilir. Doğru davranışlar takdir görür. Devletlerin de bir konuda eksik bir davranış içerisinde olması, ya da yanlış yapması aynen kişilerin mahcup duruma düşmesi gibidir. İnandırıcılığını kaybeder. İtibarı zedelenir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Böyle durumlar, insan hayatında olduğu gibi, Devletlerin hayatında da zamanla refleks olarak ortaya çıkar. Bugün topluma baktığınız zaman, bunun örnekleri ile doludur. Psikolojide kontrolsüz davranış olarak ifade edilir. Amma, yine de böyle bir tepkinin bir alt yapısı olması gerekir. Kendi aldığı kültüre, davranış biçimine, bilgiye, deneye dayanmaktadır. Sonuçta, kişinin veya Devletin alt yapısında, o hareketi besleyen damarlar mevcuttur. Bu nedenle, kişilerin davranışları nasıl, kendi karakterlerini yansıtıyorsa; Devletlerin davranışları da kendi şahsiyet ve karakterlerini yansıtır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">İnsanlar davranış biçimlerini, reflekslerini aldıkları eğitim, ahlak, kültür yapısına göre şekillendirirler. Kısacası insanları o davranışa yönelten bir alt yapı bulunmaktadır. Bu alt yapıya dayanarak, kimi zaman, konuşma dili ile, ifade edemedikleri şeyleri vücut dili ile, ifade ederler. Devletler de böyledir. Temel alt yapıları, kültürleri, gelenek ve görenekleri davranışlarına yansır. Mesela Ülkemiz Dünya üzerinde en fazla yardıma koşan ülkelerin başında gelmektedir. Son zamanlarda ülkemiz hakkında yapılan yanlış değerlendirmelerin asıl amacı; uluslararası arenada itibarsızlaştırma çabalarıdır. İtibarını kaybettirmek istemektedirler. Ancak, unuttukları bir şey var; Güçlü bir medeniyetin temsilcileriyiz. Yani alt yapımız çok güçlüdür. Örnekleri çok fazladır. Mülteciler konusu bile, değişik yorumlarla bizi yıpratma girişimlerinin temelini oluşturmaktadır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Hem kişi olarak Hem Devlet olarak; Bizlerin güçlü olarak yetişmesi için gereken şey; alt yapımızın güçlü olmasıdır. Bu güçlü alt yapı kültürü(İNANÇ, DEĞER YARGILARINA SAHİP ÇIKMA, VATAN VE MİLLET SEVGİSİ) bizi kişisel olarak sorumlu davranmaya teşvik eder. Diğer devletler de kendi anlayışlarına göre kendilerini yetiştirdikleri için birçok konuda onlarla uyuşmamamız normaldir. Farklı kültürle ve anlayışla yetişmektedirler. Onların kelimeleri, vücut dilleri ille ifade ettikleri şeyler bizi rahatsız edebilir. Onları bu davranışlara iten, bizden kimi zaman güçlü olmalarıdır. Bilerek ve kasıtlı olarak haklı olduğumuz bazı olaylarda bile; bizi konuşarak yahut vücut dili ile haksız ilan etmeye çalışabilirler. Kendilerine bu alanda destek de bulabilirler. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Burada önemli olan evrensel değerlerle, bilgi ve ilim sahasında kendimizi güçlü olarak, yetiştirmek için çaba sarf etmemizdir. Bir insanın cahilliği bir toplumda ortaya çıkınca düştüğü durumu yukarıda ifade etmiştim. Aynı duruma Devlet olarak düşmek, çok acıdır. Bu durumlara düşmemek için; çok çalışmalıyız. Çok mesafe kat etmeliyiz. Yoksa karşımızdakiler hem konuşarak hem vücut dilleri ile her alanda bizi küçük düşürebilirler. Yahut kendi kültürleri ile, yetişen çoğunluklarla birleşerek, bizleri açığa düşürmeye çalışabilirler. Bunun böyle olmaması için gerekecek tek şey; çok çalışmak, çok çalışmak, çok çalışmak ve her alanda daima, her zaman güçlü olmaktır. Eğer güçlü olursanız, O zaman karşınızdaki insanlar hem konuşmalarına hem vücut dillerine dikkat etmek zorunda kalacaklardır. Onların baskın kültürüne karşı koyabilecek alt yapıyı oluşturmamız gerekir. Güç beraberinde kendi kültür esaretini getirir. Zayıf devletler bundan mutlaka etkilenirler. Onları dayatmacı kültür ve hayat tarzı ile esir alır.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Gerçek hayatta, Vücut dili davranışları ne kadar önemlidir. Bunu Devlet adamlarının yapmış olduğu görüşmelerde bile, gayet net olarak görebiliriz. Güçlü iseniz, orada davranışlarınızla vücut diliniz ile bunu ortaya koyarsınız. Öyle aile fotoğraflarında bir köşede süklüm, püklüm beklemezsiniz. Tam tersine en önde, aranılan bir Devlet adamı olma özelliğini taşırsınız. Şükür bunun örneklerini son yıllarda çok sık görmekteyiz. Bizi artık lakayt bir şekilde vücut dili ile alay edecek bir şekilde davranış biçimi ile karşılayamıyorlar. Çünkü artık karşılarında GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE VAR.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Kimi şahısların Devletimizin itibarsızlaştırılmasına ve küçük düşürülmesine yönelik çalışmalarına seyirci kalmayalım. Her alanda uyanık olalım. Olayları tüm çıplaklığı ile öğrenelim. Dedikodulara kulak asmayalım. Bize gelen haberleri, hareketleri en ince ayrıntısına kadar öğrenelim. Hemen her gelen habere, doğruluğunu araştırmadan inanmayalım. Çünkü, Bu Devlet bizimdir. Başka devletimiz de yoktur. Üstelik bu Devletin istemeyeni de çok fazladır. Bunun en güzel örneği buradaki bazı basın elamanlarına fonladıkları iddia edilen yardımlardır. Hangi amaçla bu yardımları yapmaktadırlar. Hangi Devlet bir karşılığı olmadan başka bir Devletin basınına yardım etmeye çalışır...</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?