İsrail sadece Filistinli çocukları öldürmüyor.
Bizim de doğmamış çocuklarımızı öldürüyor.
Ama bizim aklımız gözümüzde olduğu için, fark etmemiz ancak, İsrail’in, katliamı alenen ve aşikar işlemesiyle mümkün oluyor.
Halbuki bizim üzerimizde, yani Türkiye'mizde onlarca yıldır devam eden; neslimizi hedef almış bir soykırım var.
Ama bu soykırımı asla fark etmiyor, ciddiye almıyor ve uyaranları da dinlemiyoruz.
Neyden mi bahsediyorum?
Etrafımıza bir bakınız lütfen.
Geçen sene evlenen kaç çiftin çocuğu oldu.
İki sene önce evlenenlerin
Ya üç sene önce...
Durum hiç iç açıcı değil.
Nüfus artışı düşüş hızında, dünyada birinciyiz.
Etkisi olmakla birlikte, bunu sadece evliklerin azalmasına ve alışkanlıklarımızın değişmesine bağlayan, yanılır.
Bakanlık verilerine göre her 5 erkek ya da kadından en az biri kısırmış dostlar.
Bu oran korkunç...
İnsanlar para dolusu çantalarla, Tüp Bebek Merkezlerinin kapılarında sabahlıyorlar.
Sizi korkutmayayım ama felaketi yaşıyoruz aslında...
İsrail, Filistinlileri füzelerle imha ediyor.
Bizi ise;
- GDO’lu gıdalarla,
- Genetiği bozulmuş hibrit tohumlarla.
- Her eve giren ve sürekli kullanılan kozmetik ürünleriyle
ve
- Yüksek teknoloji ürünü elektronik cihazlarla imha ediyor.
Üstelik bunları bize satıyor.
Yani, idam ipinin parasını almayı da ihmal etmiyor...
Bugün bir Profesörün çığlık çığlığa yazdığı bir yazı okudum.
Kızlarımızın evlenecekleri yaşa kadar kısır olmaları için, Yahudi malı Orkid marka kadın bağının tek başına yeteceğin söylüyor.
Anlattığına göre 13-14 yaşında bu ürünü kullanmaya başlayan bir kızımız, evleninceye kadar yaklaşık 10 yıl kulanmış oluyor.
Ve bu da kısır olması için yeterli bir süre imiş.
Evlenince de devam ediyor o başka ama zaten iş işten geçmiş oluyormuş.
Bunun dışında;
- Çocuk mamaları
- Bebek bezleri ve temizlik ürünleri,
- Şampuanlar
- Deterjanlar... ile kendi elimizle kendimizi imha ediyormuşuz.
Bir avuç Yahudi Dünyaya hakim.
Ve buna, çok yiğit ya da çok cesur olduğu için değil, aklını kullanmakla muvaffak oluyor.