"Ablasını ve annesini katleden eniştesinin; 20 yıl geçmeden salıverilmesini hazmedemeyen adam, tahliyeden bir hafta sonra, eski eniştesini infaz etti.
Polise gidip teslim olan Adem Ergül, cinayeti "İntikam" için işlediğini söyledi…
Sıradan bir gazete haberi değil mi?
Öyle değil!...
Ülkemizde; her yıl yüzlerce benzeri yaşanan bu haberde, "Tanrıcılık" oynayan insanoğlunun sebep olduğu felaketler sıralı...
İki can alan katile, ilk başta "Kısas" uygulanmadığı için;
1- Adalet tecelli etmiyor, edemiyor.
2- İki masumu katlettiğine bakmaksızın aldığı cezayı da tam çekmeyip, ucube infaz kanunuyla, 20 yılda salıverilince; Adalet bir kez daha ağır bir yara alıyor.
3- Devletten ümidini kesen vatandaş ise; Adaleti kendi sağlamaya kalkıyor.
4- Hal böyle olunca; olmayan adalet, yok yere bir masumu daha katil yapmakla kalmıyor, bir aileyi daha darmadağın ediyor.
5- Üstelik karşılıklı bu cinayetler sebebiyle "Kan davası" başlıyor ve istikbalde yeni yeni cinayetlere ve yeni yeni katilliklere gebe kalıyor...
Böylece; bir katile gösterilen “Zavallı bir merhamet” onlarca insanın daha hayatını parça parça ediyor...
Rabbimiz "Kısasta hayat vardır" buyurmuştu oysa.
Hem biliyor musunuz?
Kısasın olduğu Hukuk sistemlerinde; kan davaları olmuyor ve insanlar İntikam için cinayet işlemiyorlar...
Hülasa;
İnsanın "Tanrıcılık" oynadığı yerde;
Mahkemeler Adalet tiyatrosu çeviriyor.
Hakimler de maalesef, sadece acıları büyütüyor ve yaraları daha çok kanatıyorlar.
Ve Adalet asla tecelli etmiyor, edemiyor.
Adaletin olmadığı Cemiyet ise;
Hiç bir zaman; tam olmuyor, tamam olamıyor ve huzur bulamıyor...