Kimileri karşı çıksa da; önemsemese de; bu haftada yapılan etkinliklerin, insanlığa yararlı olacağı düşüncesindeyim. Abartıya kaçmadan, Hz. Peygamberin hayatının tanıtılması, ana fikir olmalıdır. Genç nesillere, PEYGAMBER sevgisi aşılanmalıdır.
Seçim sandığının getirdiği, gerginliği de; umarım giderir. Gönüller bir olur, hayaller ortak olur.
Şüphesiz son günlerin en güzel ve anlamlı kutlama haftası kutlu doğum haftasıdır. Her sene Nisan ayının bu günlerinde yapılan kutlamalar; son senelerde Diyanet teşkilatının çabaları ile en üst düzeyde kutlanmaya çalışılıyor. Bu hafta dolayısıyla da olsa; Devletin en üst makamından, siyasi parti temsilcilerine, Üniversitelerin bazı fakültelerine kadar; yapılan etkinliklerle, kutlama haftasına katkı, katılım ve destek sağlanmaktadır. Bu hafta dolayısıyla; Yüce Peygamberin vermiş olduğu evrensel mesajlar tekrar ediliyor, derinliğine o mesajların insanlara anlatmak istediği ifadeler her kesimden insanın anlayacağı şekilde anlatılıyor. En azından iyi niyetle çaba sarf ediliyor.
Bu hafta içerisinde, hafta etkinlikleri ile Günümüz insanına Sivil toplum örgütleri aracılığı ile; Görsel ve basılı yayın vasıtasıyla kendisine bu işi vazife edilmiş olan insanlarımız, Haz. Peygamberin mesajlarını aktarabilmek için; tatlı bir uğraş, çaba içerisine girmektedirler. Yapılan bu uğraşların karşılığını İnşallah insanlara ulaşmak adına yapıldığını hatırlayarak, en uzak noktadaki bir bireye ismini ulaştırmanın mutluluğunu çalışan arkadaşlara nasip etsin. Bu nebevi tebliğin nakilcileri olma sorumluluğunu, şuurunu kazanmış fertler olma huzurunu doya, doya yaşatsın.
Beklentim, sandık sonuçları tartışmalarının; bu etkinlikleri, olumsuz anlamda etkilememesidir.
Gelecek yıllarda bu haftanın daha heyecanlı, daha bir anlamlı kutlanacağını tahmin ediyorum. Gençlerimiz, Lise çağlarında O Yüce Peygamberin öğretileri ile tanışacak ve daha bir heyecanla bu haftanın neler ihtiva ettiğini takip edecektir. Sanki genç nesillerimiz; O genç yaşlarında Hz. Peygamberin öğretilerini şüphesiz ilk defa duyuyor değillerdi. Kimileri daha çocukluk çağında, ister ailesi tarafından olsun, ister çevresi tarafından olsun İslami terbiye alırlarken; bu öğretilerden haberdar oluyorlardı. Yahut ilköğretim çağında kendilerine anlatılan Din Kültürü derslerinde bilgi olarak alıyorlardı. Bütün bunlar doğrudur. Ancak herkesin ittifak ettiği bir gerçek vardır. Gençlik heyecanının en yüksek olduğu dönemler 14-18 yaş arasıdır. Bu yaş aralığında da Liselerde anlatılan, Din Kültürü dersleri; hem müfredat olarak İslam dini dışında da bazı fikirlerden bahsetmektedir. Hem de haftada bir saatlik kısa bir zaman dilimini kapsadığı için; yetersiz kalmaktadır.
Buradaki bilgilenme açığı çeşitli alanlarda görev üstlenen sivil toplum örgütleri, aracılığı ile; ancak genç bir kardeşimiz, Hz. Peygamber ve onun öğretisi hakkında daha geniş bilgiler alabilmektedir. Böyle bir bilgi alma sürecini de genç neslin çoğunun alamadığına göre; benim söylediğim Liselerde seçmeli de olsa Yüce Peygamberin hayatı ve onun mesajları öğretilmeye başlandığı günden itibaren; bu kutlamalar daha heyecanlı , daha kapsamlı olacaktır, düşüncesindeyim. Bu heyecanı şimdiden hissediyorum.
Milli Eğitim kurumlarının çatısı altında; bu bilgilerin, yetkili ağızlar tarafından anlatılması, taraftarıyım.
Gelecek yıllarda yapılacak kutlu doğum etkinliklerinin ana hedef kitlesini gençlerin oluşturması en büyük dileğimizdir. Şu anda aklımızda olmayan veya şu ana kadar kutlamalar bünyesinde hayat bulamayan daha nice, daha kapsamlı etkinliklerin; daha büyük kitlelere ulaşmasını diliyorum. Tüm Ülke insanının bir manada bu kutlama haftası süresince yapılan etkinliklerle en az bir defa yüzleşmesi ve temas kurması beklentisi içerisindeyim. Daha nice ulaşamadığımız insan var düşüncesindeyim. Uzattığımız ellerimiz, vereceğimiz mesajlarımız, sayesinde; onları da bu konuda haberdar etmenin üzerimize bir borç olduğu fikrindeyim. Oh! işte bu sene çok iyi yaptık düşüncesinin yeterli olduğunu değil; tam tersine daha kime ulaşmamız gerekiyordu, kime ulaşamadık, endişesinin vereceği sorumluluklarla; daha kapsamlı, daha geniş çerçeveli, daha uç noktalardaki insanlara ulaşabilen etkinliklerin hasretini çektiğimi belirtmek isterim.
Daha bu toplumda ulaşılabilecek çok nokta vardır. Bir de kendi aramızda ve kendi kendimizi kuşatan etkinliklerin, mesajlarımızı; başkalarına ulaştırılmasına engel olmasın düşüncesindeyim. Hedef daha büyük kitle, mesajın ulaşmadığı insan kalmasın, olmalıdır.
Uzatın ellerinizi, mutlaka bir el size cevap verecektir. O, halde; bu amaçla, gayretle yola çıkmak gerekir. Simgesi gül olan, bir sevgiliye çağrımızdır, davetimiz. O zaman güllerle donatalım, tüm dünyayı...