Gayri sırtımız yere gelmez!
Milletin dört gözle beklediği, vatandaşın hasretle gözlediği, halkın birbirine dalga dalga müjdelediği bir sevinç yaşıyoruz.
Şükürler olsun! Müjdeler olsun!
Meraklandınız mı?
Söyleyelim.
Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası için muazzam bir bina yapılıp hizmete açılmış.
Ne gam yıkar bizi bundan öte, ne de bir dertten şekva ederiz gayri.
Tacettin URAL´ın yıllar önce okuduğum ´´Ankara dükalığı´´ adlı kitabında; Devlet opera ve bale genel müdürlüğü bünyesinde 70 yaşın üzerinde 40´a yakın balerin olduğunu ve oldukça da yüksek maaş aldıklarını yazıyordu.
Bizde bazı müessesler var ki bunlar tartışılmaz, sorulmaz ve sorgulanamazlar.
Bütçe görüşmelerinde bir babayiğit çıkıp da ´´ Yahu, milyarlarca lira harcadığımız bu kurumlar ne işe yarıyor, biz bu kadar parayı niçin ve neden harcıyoruz.
Cumhurbaşkanlığının bale ile operaya ile ne işi olabilir ´´ demez, diyemez, dedirtmezler.
Es kaza dese, onu kürsüden indirmezler.
Halkın süpürge tohumu yediği zamanlarda bile bu kurumlara ciddi kaynaklar ayrılmış ve bu güne kadar getirilmiştir.
Aradan bir asır geçmesine rağmen, bir avuç beyaz Türk´ten başka kimsenin ilgi ve alaka göstermediği bu fosil kurumlara; dokunamadığımız gibi bir de imar ve ihya ediyor ve
Bunu da elimiz mecbur olduğu için yapıyorsak;
Kafamızı iki elimiz arasına alıp kara kara düşünelim.
Zira
İktidara geliyor ama asla muktedir olamıyoruz vesselam...