TOPLUMU YÖNLENDİRMEK    

Orhan Arslan
Orhan Arslan
TOPLUMU YÖNLENDİRMEK    
30-07-2024

    Ülkemiz içerisinde çeşitli olaylar ve durumlar yaşanmaktadır. Olumlu, olumsuz bu olayları haber kanallarından takip ediyoruz. Olumlu olanlar için seviniyoruz. Olumsuz olanlar için, üzülüyoruz. Sonuçta, Bu Vatan toprağında beraber yaşıyoruz.

İletişim araçları sayesinde her olaydan anında haberdar olma şansımız var. Hatta Dünyadaki bazı olaylar bile; çok kısa zamanda haber kanallarına düşmektedir.

Ülkemizde bu durumu çok iyi bilen birileri, bunu fırsata çevirme çabası içerisindedirler. Meydanda olmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Kendi doğrularını ortaya koymanın en güzel metodu olarak, bunu uygulamaktadırlar.

Bu çabaları ile toplumu yönlendirmeyi hedef almaktadırlar. Kendi yanlarına çekmeyi hedef almaktadırlar. Yahut kendileri çok ses çıkararak; herkesin kendileri gibi düşündüğünü ifade etmek istemektedirler. Kendileri gibi düşünmeyenlerin üzerinde; bu yöntemle doğal bir baskı uygulama düşünceleri hâkimdir.

Bunun en son örneğini  Mecliste yapılan köpek yasasını  protesto  anında  gördük. Değişik alanlarda yapılan protestolar da  bunlardan  farklı  değildi.

Bu tür insanlar, kendileri çoğunlukta olmasalar bile; bağırarak, çağırarak, hatta değişik eylemler yaparak; gündemde olmayı başarmaktadırlar.

Kendileri azınlıktadır, ancak sesleri ve görüntüleri toplumun çoğunluğuyuz, imajı  vermeye yöneliktir. Toplumun çoğunluğu sessiz kitleleri, etkileme çabası içerisindedirler.

Ülkede yapılmakta olan, kendilerinin beğenmediği her uygulamayı; değişik mekânlarda, değişik yerlerde değişik eylemlerle protesto ederler. Devlet dairesinde marşlar söylerler...  Stadyumda slogan atarlar, sokakta dikkat çekici eylem yaparlar... Olmadı birilerine saldırırlar... Bir yerleri yıkarlar, yağmalarlar...

Örgütlü ve düzenli çalıştıkları için; yaptıkları bu eylemlerle, kendileri azınlıkta olmasına rağmen, çoğunluğun sesi imiş gibi; dikkat çekebilecekleri her mekânda, karşınıza çıkarlar. Evet, örgütlü ve düzenli dedim. Bu çok dikkat çekicidir. Böyle olduğu için, medya, sosyal medya, yazar-çizer takımı, hatta bazı sivil toplum örgütlerinden destek alırlar. Böylece amaç; seslerinin daha güçlü olduğunu ifade etmektir. Güçlerinin çok fazla olduğunu, çevreye kabul ettirmektir.

Şöyle de, bir örnek verebiliriz. Mensupları ve yönetimleri, bir parmak sayısının üç-beş katı olan bir dernek; sanki milyonları temsil ediyormuş gibi, ortaya çıkar ve gündem oluşturmaya çalışır. Doğal olarak, bu tür onlarca dernek bir ortak eylem yapmaya başlayınca; en azından eylem alanındaki afişlerde, dernek fazlalığının ayrıntısı göze çarpsın isterler. Bu bir güç ifadesidir.

O nedenle, Sivil Toplum Örgütleri, çok önemlidir. Üye ve taraftar, Sayısı çok az olmasına karşın; bir hayvansever derneğinin yaptığı basit bir eylem; gündeme bomba gibi düşer. Amma, günlerdir devam eden Annelerin eylemi, kimsenin dikkatini çekmez...

Bugün Dünyanın her yeri Filistin’de  yapılan katliama  hayır mitingleri  düzenlemektedir. Ancak ABD senatosunda Netenyahu, ayakta alkışlanmaktadır. Bu da  dünyanın iki  yüzlülüğünü  göstermektedir. Dışarıda protesto, içeride  alkış... Ülkemizdeki Filistin’e destek eylemleri, bazı protestocuların yaptığı eylem kadar, medya tarafından gündeme taşınmadı.

Evet, dernekler deyip geçmeyiniz... Sendika deyip geçmeyiniz... Çeşitli meslek grupları deyip geçmeyiniz... Medya, sosyal medya deyip, geçmeyiniz...

Bunların hepsi çok önemli  örgütlenmelerdir. Bir kenara yazalım…

Bugün bu alanda örgütlü çalışmanın bedelini; sayıları az olmasına rağmen; sessiz çoğunluğa bu dernekler aracılığı ile yön vermeye çalışmaktadırlar.  Dikkat etmek gerekir. 

 

 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?