ÖĞRETMEN NASIL OLMALI?

Muzaffer Karadağ
Muzaffer Karadağ
ÖĞRETMEN NASIL OLMALI?
20-03-2017

--Öğrencilerine düşünmeyi ve soru sormayı öğreten, sorgulama becerisi kazandırabilen, ilham verebilen, nitelikli ve etkili öğretmenlere ihtiyacımız var. (M.KARADAĞ)
---Geleceğin öğretmeni; Müfredatı düz olarak anlatmak yerine, öğrencisiyle birlikte; Gezi- gözlem yapmak, iş-ürün üretmek temelli, araştırıcı, üretici-icatçılık üzerine kurgulanmış bir eğitim yaklaşımı sergilemelidir. (M. KARADAĞ)
--Öğretmen kalitesi artırılmazsa, nitelikli öğretmenler yetiştirilmezse müfredat değişikliği yetmez. (M. KARADAĞ)
--HİÇBİR ÜLKENİN EĞİTİM KALİTESİ, ÖĞRETMEN KALİTESİNİ AŞAMAZ. (Ziya Selçuk)
-Öğretmen her şeyden önce coşkusunu, azmini, sabrını, eğitime olan sevgisini- inancını yitirmemelidir. (M. KARADAĞ)
-Öğretmen, bilimsel düşünme becerisi olan, öğrencisiyle birlikte yaparak, yaşayarak, üretip, icat ederek eğitim gerçekleştirmelidir. (M. KARADAĞ)
-Araştırma görevlilerinin, öğretmenleri yetiştiren hocaların TORPİLLE seçilerek alındığı üniversitelerimizde; Bilim insanı yetişmez, bilim üretilemez, kaliteli-etkili öğretmen de yetiştirilemez! (M. KARADAĞ)
-Öğretmenin öğrenmesi durursa öğrencileri geri gider.
-Öğretmeni ihmal edildiğinde o ülke intihar ediyor demektir! (Einstein)
-Eğer bir ülkede hele Türkiye gibi 20 milyon öğrenci, 30 milyona yakın velinin olduğu ülkede, öğretmen mutsuzsa, toplumun mutlu olmasını beklemek hayalcilik olur! (Abbas Güçlü)
-Öğrencisiyle arasında bağ oluşturamayan, iletişim yeteneği zayıf öğretmenler; Öğrencilerine eğitim ve öğretim değil kaygı verirler. Bağ varsa can var olur, öğrenme başlar. (Kudret Eren Yavuz)
-Öğretmen çocuğun yerine yürümez. Öğrencinin önüne çıkacak engellerde doğru bakış açısını ve engelleri aşma yollarını öğretir.
-Öğretmen kapıyı açar, yürümek sana kalmıştır genç adam.
-Öğretmenler, öğrencilerine bir şey öğretmekten ziyade, onların düşünmelerini sağlayın. Çünkü onlar düşünmeye başlarsa zaten kendi çabalarıyla öğrenirler. Bir çaba sonucu öğrenilen bilgi, en kalıcı bilgi olur, asla silinmez. (Sokrates)
-Bir çocuğun elini tutan, zihnini açan, kalbine dokunan kişiye öğretmen denir.
-Her meslek kutsal ve önemlidir. Öğretmenliği diğer mesleklerden ayıran ve daha önemli bir şey var ki; hangi meslekten olursa olsun herkes bir öğretmenin eseridir.
-Öğretmen geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur.
-Öğretmen çocukların ruh mimarıdır. Hiçbir tablet çocuğa ruh kazandıramaz.
-Gelecek eğitimle gelecek. Eğitim; nitelikli, etkili ve kaliteli öğretmenle sağlanır ancak.
-Sıradan öğretmen anlatır,
İyi öğretmen örneklerle açıklar,
Yetenekli öğretmen yapar ve gösterir,
Üstün öğretmen ise ilham verir, esin kaynağı olur.
-Öğretmenlik, özgürce karar verebilme yetisini geliştirebilmektir.
-ülkemizde öğretmenlere gereken değer verilmiyor. Bence bir öğretmenin bir doktor kadar gelirinin olması lazım. Onlar çocuklarımızın gelişimi için doktordan, mühendisten daha önemli. (Aziz SANCAR)
-İyi bir eğitim herhangi birini değiştirebilir, iyi bir öğretmen her şeyi.
-En iyi öğretmenler ne göreceğinizi söyleyenler değil nereye bakacağınızı gösterenlerdir. (TRENFOR)
-Öğretmenlik mesleği, fikirsiz, ilkesiz insanlarla güçlenemez. (İsmail Hakkı TONGUÇ)
-Öğrencilerinin hayallerine inanan bir öğretmenin yapabileceklerinin sınırı yoktur.
-Öğretmenlikte çocuklara bir şey öğretmek bir beceridir. Onları öğrenme konusunda heyecanlandırmak ise gerçek başarıdır.
-Bir öğretmen öğrenmeyi kesince, öğretmeyi de keser. Böylece sabitleşir, yol gösteremeyen işaret levhası olur. Öğretmen, öğretmen olabilmek için öğrenci kalmalıdır.
-Öğretmenin sevgisi, öğrencinin zihnini ve gönlünü besler. (Doğan CÜCELOĞLU)
-Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz. Öğretmen ders verir. (Fakir BAYKURT)
-Herkes çocuğum doktor, mühendis olsun istiyor. Oysaki yeni nesli yetiştirecek, bilimsel çalışmalar yapıp onları öğrencilerine aktaracak öğretmenlere Türkiye´nin çok ihtiyacı var. (Aziz SANCAR)
-Öncü öğretmen ne yapılması gerektiğini söylemekle kalmaz. Nasıl yapılacağını da söyler,  öğrencileriyle birlikte yapar ve gösterir.
-Öğrencilerinize başarılı olma arzusu değil, öğrenme arzusunu aşılayın. (Abbas GÜÇLÜ)
-Öğretimde ´ciddiyet´ prensiplerle olur; surattaki ciddiyet ´suratsız´lıktır.
-Eğitim doğruları söylemek değil doğruları yapmaktır.
-Öğretmen, çocukları motive ederken; ´Başaracağına inanıyorum, sen her şeyi başarırsın´ gibi cümleler kurmak çocukların başarısızlık korkularını tetikleyerek kaygıyı arttıracaktır. Bunun yerine; ´Başarmak için birçok defa denemek gerekir. Denemek sana çok şey öğretecek´ gibi cümleler çocukların omuzlarındaki yükü azaltacaktır.
-Öğretmen, öğrencilerine ´aferin´ demesi için birçok yol vardır; ´Çok dikkatlisin, harika bir iş? devam et, paylaştığın için teşekkürler, harika bir cevap, her zaman çalışıyorsun teşekkürler, sendeki farkı görüyorum, hayatıma renk kattığınız için teşekkürler, seninle gurur duyuyor muyum? Evet evet, sizin öğretmeniniz olduğum için çok şanslıyım.´
-´Geri zekalı mısın oğlum/kızım sen!´ sözü psikolojik şiddettir, çocuğun ´ben algısını´ (çocuğun kendi hakkındaki düşüncesini) bozar. Öğrencinin sınıfta, tahta önünde tek ayak üstünde bekletilmesi ceza değil, ´aşağılama´ davranışıdır ve psikolojik şiddettir. ´Ben senin yaşındayken?´ sözü çocuğa ´yetersizlik´ hissi edindirir, psikolojik şiddettir. ´Bıktım senden´ sözü psikolojik şiddettir. Çocuğa ´suçluluk´ hissi edindirir.
-Öğretmen; ´Çok zekisin´ demek yerine ´çok doğru yaptın´, ´kafan çalışmıyor mu?´ demek yerine ´anlamakta zorlandın galiba´, ´yaramaz çocuk demek´ yerine ´böyle yapman güzel değil´, ´mükemmelsin´ demek yerine ´çok iyi yapıyorsun´ demelidir.
-´Keşke´ demek yerine ´gelecek sefere´ denilmelidir. Çünkü ´keşke´ kaybolan ümitleri, ´GELECEK SEFERE´ sözü; Yeni ümitleri çağrıştırır.
-Öğretmen, çocuğa; Hangi sıfatla seslenmiş ise çocuk kendisini öyle sanır. Nasıl muamele yaptıysa kendini o muameleye layık görür. Nasıl davranmışsa, o davranışı hak ettiğini düşünür. Yani çocuk kendisini; Ya başarılı bulur, ya başarısız. Ya güzel bulur, ya çirkin. Ya çalışkan görür, ya tembel. Ya akıllı zanneder, ya da aptal. Bu, ona hitap edilen kelimelere, sıfatlara bağlıdır. Onları kendi benliğinde kodlar ve kendini öyle zanneder.
-Ruhuna seslenemediğiniz bir öğrencinin aklına giremezsiniz, kalbini ise asla fethedemezsiniz. (Zülfikar DEMİREL)
-Çocuklar, onlara öğretmeye çalıştığınız şeyleri değil, nasıl biri olduğunuzu hatırlar. (j. HENSON)

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?