OKULLAR GELECEKTE NASIL OLACAK? (OKULLAR DÖNÜŞMEK ZORUNDA)

Muzaffer Karadağ
Muzaffer Karadağ
OKULLAR GELECEKTE NASIL OLACAK? (OKULLAR DÖNÜŞMEK ZORUNDA)
13-11-2017

´Dünyada bu yıl ilkokula başlayan çocukların % 65´i daha henüz icat edilmemiş işlerde çalışacaklar.´ Bugün geçerli olan mesleklerin birçoğu 20-25 yıl sonra olmayacak veya önemi oldukça azalacaktır. Bilim ve teknolojideki değişim tüm dünyamızı baş döndürücü bir hızda etkileyerek ilerlemektedir.
Okullarımızdaki sıralarda oturma, derslik sistemi 18.yüzyıl Prusya (Almanya) sistemidir. 30-40 öğrencinin aynı mekanda, aynı anda, aynı öğretmenden, aynı hızda, belli bir disiplinle standart sınıf içinde öğrenmesini sağlamayı hedefliyordu.
Öğrencilerin öğrenme hızları farklıdır. Bazıları konuyu yavaş yavaş, uğraşa uğraşa kavrar. Dahası hemen anlamak ile derinlemesine kavramak aynı şey değildir. İnsanlar farklı hızlarda öğrenirler. Öğrencilerin öğrenme biyolojik saati farklıdır. Kimi öğrenciler sabah, kimi akşam, kimi daha farklı zamanlarda anlama-kavrama becerileri daha yüksektir. Ayrıca anlatılanı tekrar edilmesi de sınırlı sayıda yapılabilmektedir. Öğrencinin ihtiyacı olabilecek birkaç defa tekrarın yapılmasına standart sınıf düzeninde zaman bulunamamaktadır.
Aktif öğrenme; Öğrencilerin öğrenme sürecinin her aşamasında etkin rol almasıdır. Bilgiyi yalnızca almakla kalmamak, bir şeyin nasıl olduğunu kendi kendine keşfedebilmektir. Bu alışkanlık bilginin kendisinden de kıymetlidir. İş dünyasında kimse size hangi formülü kullanacağınızı söylemiyor. İş dünyasında başarı; problemleri yeni ve icatçı biçimlerde çözmekte yatıyor. Bu becerilerin kazanılacağı yer daha özgür ve öğrencinin aktif olduğu yeni sınıf ortamları olmalıdır.
Şu an uyguladığımız standart sınıf modeli bütün bu anlattıklarımıza yani farklı yolla, farklı zamanlarda öğrenmeye, icatçılığa, üretmeye, öğrencilerin yeteneklerini geliştirmeye izin vermiyor. Öğrencilerin her gün katı bir disiplinle 6-8 saat sadece oturarak pasif kaldıkları sınıf ortamlarında bu becerileri kazanması mümkün değildir. Öğrencilerin daha etkin, bir şey yapma istek ve uğraşında olmaları, birbirleriyle etkileşimde olmaları, yeteneklerini geliştirme etkinlikleri yapmaları artık lüksten öte zaruri olmuştur. Sınıflarda öğrenci merkezli, işbirliği yapabilecekleri, kendi kendine öğrenebilecekleri, araştırma, keşfetme, üretme, aktif öğrenme alanları tasarlamalıyız.
Kalkınmada bizi kat kat geçen, dünya devi bilgisayarlar, cep telefonu, otomobiller üreten G. Kore eğitim bakanı başarılarının sırrını açıklarken; ´´Biz işe öğretmene yatırım yaparak başladık. İkinci çıkış noktamız, öğrenciler sınıflarda öğretmenlerden daha çok konuşsun, daha aktif olsunlar diye başladık´´ demiştir. Okullarımız eski ve yorgun düşmüş, öğrencilerin pasif oldukları sınıf ortamlarından kurtularak dönüşmek zorundadır.
İLKOKULDA YETENEK BİLGİDEN DAHA ÖNEMLİ
VE KALICIDIR. ETKİNLİKLERLE ÇOCUKLARININ
YETENEKLERİNİ VE BECERİLERİNİ GELİŞTİRMELİYİZ.
Öğrencilere farklı durumlar karşısında düşünmeyi öğretmeliyiz. Tahtaya yazacağımız herhangi bir konu hakkında düşünmelerini ve her öğrencinin mutlaka o konu hakkında konuşmasını istemeliyiz. Bilim sorguyla başlar. Sorularımızın kalitesi yaşam kalitemizi artırır. Çocuklara soru sorma cesareti, doğru soru sorma becerisi ve alışkanlığı kazandırmalıyız. Bizde eğitim; Bilgi toplama, hatırlama-sınavdır. Bilimsel eğitim; Düşünmeyi ve öğrenmeyi öğrenme, sorun çözme ve icatçılığa, üretime dayanmaktadır. Öğrencilere okulda etkinliklerle sosyal sorumluluk, özgüven duygusu, bilimsel düşünmeyi öğrenme, başarılı olabilme, sorunları çözme becerisi kazandırmalıyız.
Öğrenciler, okulda etkinliklerle ilk başarı deneyimi ve başarı mutluluğunu yaşamazlarsa genelde başarılı olamazlar, kendilerini başarısızlığa gömerler. Okulda, öğrencilere yeteneklerini tanıyıp, kullanabilecekleri, başarılı olup, başarısının mutluluğunu yaşayabilecekleri eğitim ve etkinlikler sunmalıyız. Okulları (sınıfları-derslikleri) atölyelere dönüştürmek zorundayız. Araştırma, inceleme, deneyerek keşfetme, üretme, kitap okuma, etkinliklerle öğrencilerin yeteneklerini geliştirdiği atölyelere dönüştürmemiz gerekiyor.
 Bilgiye ulaşmak artık çok kolay ve parmaklarımızın ucunda. Herkese, her yerde, dünya standartlarında bedelsiz eğitim imkanları doğmuştur.  Bir internet bağlantısıyla dünyanın en iyi öğretmenlerinin anlatımıyla, yaygın dillerde, ücretsiz akademi sitelerinde hemen her konu (bilgi) en iyi şekilde anlatılmaktadır. Çocuklar defalarca tekrar yapma ve kendine en uygun zamanda, en iyi öğrendiği saatlerde öğrenme imkanı oluşmuştur. Artık önemli olan; Öğrencilerin bilgiyi işleyerek, etkinliklerle yeteneklerinin geliştirilmesidir. Bu nedenle okullar (sınıflar-derslikler) etkinliklerin yapıldığı alanlara dönüşmek zorundadır. Bu dönüşümü başaramayanlar teknoloji çağını kaçıracaklardır.
Eğitimin asıl amacı; Meraklı, azimli, bilimsel düşünen, sorgulayan, karşılaştığı sorunlara çözüm üretebilen, öğrencilerin yeteneklerini geliştiren, rahat iletişim kurabilen, iyilik yapabilen bireyler yetiştirmektir.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?