Hepimizin bildiği üzere Cumhurbaşkanlığı seçimi 2.tura kaldı. Yani 28 Mayısta tekrar sandık başına gideceğiz.
Bu durum çok çetrefilli görünüyor olabilir ama aslında değil. Neden mi?
Çünkü Türk Halkı belki de bu sayede gerçekleri bir kez daha gözden geçirerek ikinci kez sandığa gidecek ve oyunu kullanacak.
14 Mayıs gecesinden sonra maalesef ki ülkemizde depremzede seçmenlere yönelik ağıza alınmayacak söylemler ortaya çıktı. Hakaretler, küfürler, beddualar ve daha neler neler...
Tüm bunların sebebi ise 11 deprem bölgesinin 9unda ipi Ak Partinin göğüslemiş olması. Ve yüksek oranlarla bu başarıyı göstermiş olması.
Bahsettiğimiz hakaretleri ifade eden kişiler ise muhalif görüşe sahip olan insanlar ve maalesef ki bu söylemleri dile getirirken herhangi bir yanlış yaptıklarını düşünmüyorlar. Çünkü onlara göre depremzede vatandaşlarımızın oy hakkini Ak Parti'den yana kullanması çok büyük bir yanlış.
Aslında asıl yanlış tam olarak burada başlıyor. Biz Türk Halkı birbirine saygı duymayı seven bir ülkeyiz ya da öncesinde öyleydik.
Biz ki komşusunun derdiyle dertlenen, aç insan görünce onunla ilgili hiçbir şeyi sorgulamadan yardım eli uzatan insanlardık.
Şu an geldiğimiz duruma bakıldığında sırf siyasi görüşü bizimkinden farklı olduğu için deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza, küçücük çocuklara küfürler yağdıracak kadar acımasızlaştık.
Depremzede vatandaşlarımıza yardım ettiği için üzülen insanlar var. Nedeni ise sadece ve sadece oylarını Ak Partiye vermiş olmaları. Bu mantıklı geliyor mu kulağınıza?
O insanlar sevdiklerini, yaşamlarını saniyeler içinde kaybettiler. Kimliklerini, nefes alma sebeplerini kaybettiler.
Düşündükleri siyasi savaşlar olmadı bu süreçte çünkü onların mücadeleleri bambaşkaydı. Onlar bu seçimde sadece acılarının arasında onlara verilmiş olan seçme ve seçilme haklarını kullandılar hepsi bu.
İnsanların omuzlarında taşımak zorunda oldukları bu kadar çok acı varken birde biz acılarına fazlasını eklemeyelim. Bize ne siyasi görüşlerinden bize ne oy verirken kimi tercih ettiklerinden.
Onlar bu süreçte saygı duyulmayı en çok hak edenler. Onlara hakaret etmeden önce kendimizi ve vicdanımızı sorgulayalım.