Türkiye, bu salgında da ne kadar güçlü ve ne kadar büyük bir devlet olduğunu dosta düşmana bir kez daha göstermiş oldu. Dünya, özelikle de batılı gelişmiş ülkeler salgın sonrası çaresizlik içerisinde yanıp, kavrulurken, çok şükür biz onlara nazaran daha az etkilendik. Bunda tabii, devlet yöneticilerimizin basiretli ve akılcı kararları etkili oldu. Evet, can kayıplarımız var. Ancak can kayıplarının arkasında diğer bazı sağlık sorunlarından kaynaklanan rahatsızlıkların yattığını biliyoruz. Mesela sigara içenler de virüsün çok daha fazla etkili olduğunu biliyoruz?
Gelelim Sivas´a. Salgından biz de şehir olarak nasibimizi aldık. Zira başta İstanbul olmak üzere pek çok büyük şehirde hatırı sayılır bir nüfusa sahibiz. Doğal olarak yaşamlarını büyük şehirlerde sürdüren pek çok insanımız salgının çıkmasıyla birlikte çoluk çocuğunu daha güvenli ve emniyetli bir şehir olan Sivas´a, yani kendi memleketlerine gönderdiler.
Bazı kaynaklardan edindiğimiz kesin olmayan bilgilere göre 80 bin civarı insanımızın ilimize geldiği. Bana sorarsanız bu rakam daha fazla. Yine de Sivas, salgının ülkemizde baş göstermesiyle birlikte Valimiz Salih Ayhan Bey ve Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin olmak üzere yerel yöneticilerimiz hızlı bir şekilde ön aldılar. Nitekim ilimizde bugüne kadar baş gösteren vakalar sınırlı sayıda kaldı. Özelikle dışarıdan gelen insanlar, iyi takip edildi. Vakalar, hızlı bir şekilde takip edilip çevresindeki insanlardan izole edildi. Doğru ve hızlı bilgilendirme yapılıp, Sivaslıların daha duyarlı, dikkatli olması istendi. Yani, Sivas hızlı davrandı.
Bana sorarsanız salgınla mücadele kapsamında Sivas olarak başarılıyız. Şehir olarak bizlerin de ilimizi yöneten yerel yöneticilerimize destek olup, alınan kararlara top yekûn uymamız lazım. Bazen bu konuyla yani alınan kararlarla ilgili yapılan eleştiriler var. Şüphesiz bu eleştiriler Sayın Valimize ve Belediye Başkanımıza iletiliyordur. Şahsen ben, mantıklı ve alt yapısı olan eleştirilerin yerel yöneticilerimiz tarafından dikkate alındığını biliyorum. Ancak unutmamamız gereken bir şey var, o da olağanüstü günlerden geçiyoruz. Herkesin, hepimizin azami dikkati göstermesi gereken bir zamandayız. Bu salgını, toplu hareket edip, istenenleri yaparsak yenebiliriz. Yöneticilerimize yardımcı olmak zorundayız. Herkes sorumlu davranmak zorunda. Hasta olmak istemiyorsak, kurallar gayet açık ve net?