(Sivas Valiliği ve Sivas Belediyesine Çağrı)
Okullar bu haliyle cezaevlerini andırıyor. İlkokuldan itibaren 18-20 yıl oturduğu yerde önünde oturan arkadaşının ensesine bakmak zorunda kalan, daracık sınıflarda hareketleri kısıtlanan, bahçeleri yetersiz, salonu, havuzu bulunmayan, koridorları cezaevi koridorlarını andıran yapılardan mucit, sanatçı, sporcu çıkmıyor. Çünkü ?çocuk yeterince hareket etmezse duygusal dengesi bozulur. Yeterince duygulanmazsa şahsiyeti gelişmez´ robota dönüşürler. Okullar; çocukların oyun oynamasına imkan vermeyen, fiziki yapıları ve müfredatı nedeniyle çocuklara gönüllü mahkumluğu yaşatmaktadır. Şimdiki çocuklar çok talihsiz, oyun oynayacak ne mekan, ne zaman, ne de imkan bulamıyorlar. Evler beton kule, okullar cezaevi, sınıflar hücre, çocuklar; kule ve hücre mahkumu durumundalar. Oyun oynamanın; zeka becerilerini geliştirme, duygu durumunu düzeltme, sosyalleşme, kişilik özelliklerini güçlendirme, paylaşma, işbirliği, mutlu olabilme gücünden mahrum kalmaktadır günümüz çocukları.
Daracık, kalabalık sınıflarda ZORAKİ DİNLEYİCİ konumundaki çocuklar sıkıntıdan mutsuzlar. Bilimsel eğitimin geldiği nokta: Gözlemleyerek-inceleyerek-analiz yaparak-deneyerek-yaparak- yaşayarak, uygulamalı eğitim. Çocukların kendisini tanıması, potansiyelinin farkına varabilmesi, güçlü yönlerini (beceri-yetenek) bilmesi, güçlendirilmesi gereken yönleri için etkinlikler düzenlenmesi gerekir. Bu gerçeklerin önemini gören valilikler-belediyeler, öğrencilerin etkinlikler yapabileceği, beceri ve yeteneklerini geliştirebileceği mekanlar oluşturuyorlar.
Artık öğretmenin sadece anlatımla gerçekleştirdiği klasik öğretim yöntemiyle öğrenme gerçekleşmiyor. Öğrencinin sadece kulağına hitap eden ders işleme dönemi geride kaldı. Çocukların kulağına, gözüne, gönlüne, duygularına da hitap eden, onların aktif olarak katıldıkları, gezip, görüp, inceledikleri, uyguladıkları, yaparak yaşayarak öğrendikleri dönemi yaşıyoruz. Ne yazık ki Sivas´ta öğrenciler için olması gereken bu mekan ve ortamlar, yapılar eksik kalmış. Bunları yapılması için; Sivas Valimize ve belediyemize açık çağrıda bulunuyorum: Sivas´ta eski stadyumun yerine yapılacak park-bahçede öğrencilerin etkinlikler yapıp, bilgi ve becerilerini, yeteneklerini geliştireceği, gezeceği, inceleyeceği şu bölümlere yer verilmesi gerekir:
MİLLET BAHÇESİNE:
Masal Parkı, Nuri Demirağ Uçak Müzesi,
Düşler Bahçesi, Dede Korkut Oğuzlar Diyarı,
Harikalar Diyarı, Aşık Veysel Ozanlar Diyarı,
Macera Parkı, Gezegen ve Gözlem Evi,
Sergi salonu, Bilim ve Deney Müzesi,
Yapılması çocukların eğitimi için büyük önem arz etmektedir.
KONGRE MÜZESİ TOPLANTI SALONUNUN; Sıraların dizili olduğu eski haline getirilmesi gerekir. Öğrencilerimiz, salonu sıraların olduğu haliyle daha iyi anlayıp kavrıyorlardı. Şimdi sıradan, boş salon hissi veriyor. Aslı böyle olsa da, eski okul sıralarının olduğu hali 4 Eylül ruhunu tam canlandırıyordu.
OKUL ÇATILARI: Bahçe sıkıntısı olan okulların çatıları demir direkler üzerine kaldırılmalı. Çatılara voleybol, basketbol, halı sahalar yapılmalı. Etrafları çelik tellerle, halı sahalardaki gibi kapatılmalı. Her okulun bahçesi kendi sırtında gizli duruyor.
KIZILIRMAK PROJESİNE; Çocukların yüzebileceği havuzlar, gençler için havuzlar ve plajların yapılması. Eskişehir´deki havuz ve plajlar Sivas Kızılırmak projesini zenginleştirecek, çocuklar ve gençler açısından Sivas´ın önemli bir ihtiyacını karşılayacaktır.
Not: Sivas Hızlı Tren Garı; Tokat, Akdağ, Şebinkarahisar ve Sivas´ın tamamıyla birlikte bir bölge istasyonu olacaktır. Bu nedenle Millet Bahçesinin (eski stad) altının büyük otopark olması gerekir. Tokat´tan, Akdağ´dan, Şebinkarahisar´dan ve Sivas´ın 17 ilçesinden aracıyla gelip, Ankara´ya, İstanbul´a gidecek yüzbinlerce insanın otopark ihtiyacı karşılanmalıdır. Hızlı Tren İstasyonunun; Sivas, Tokat, Akdağ, Şebinkarahisar´la toplam 2 milyon insana hizmet vereceği göz önünde bulundurulmalıdır.