Bu ülkenin İçişleri Bakanı; ?Eşini öldüren erkeklerin %86.5´i sabıkasız? diyor da bir tane sosyolog bu muazzam gerçek karşısında ne bir çalışma, ne bir makale, ne de bir tebliğ hazırlıyor.
Yazıklar olsun. Demek ki bu ülkede bir tane bile sosyolog yok.
Bir tane işini ciddiye alan akademisyen yok.
O halde harcanan her kuruş boşuna ve her emek beyhude.
Öyleyse üniversitelerin sosyoloji bölümleri niye var?
Yarından tezi yok; sayıları ne kadar bilmiyorum ama kaç üniversitede kaç tane sosyoloji bölümü varsa kapatılmalı ve hocaları da emekliye sevk edilmeli.
Bir ülke düşünün ki; sabıkalarında bir çizik bile bulunmayan binlerce insanı bir canavara dönüştüren, yârim dediği insanı şerha şerha yaran, yetinmeyip kendi çoluğunu çocuğunu da katleden ve son mermiyi de kafasına sıktıran sebep her ne ise; kimsenin ilgisini çekmiyor.
Adalet Bakanlığı araştırmıyor. Adına ?kadın cinayeti´ deyip geçmek ve işi ?Aile yıkma bakanlığına´ havale etmek nasıl bir aymazlık anlamak mümkün değil.
O bakar kör gözleriniz ne zaman açılacak bilmem ki? Bakın hey devletlular, hey makam ve yetki sahipleri: Bir daha anlatalım. 40-50 sene polis, karakol, adliye bilmeyen sabıkası tertemiz binlerce insan; sizin yüzünüzden katil oluyor efendiler!
Sizin kanunlarınız katil yapıyor insanları. Ocaklar sönüyor. Babalar kendi çocuklarının celladı oluyor.
Aileler yerin dibine batıyor. Ve bu çıldırdatası durum başta Hukuk ve Sosyoloji bölümleri olmak üzere hiçbir Üniversitenin ve akademisyenin ilgisini çekmiyor.