Sivasspor bu sene ilk deplasman galibiyetini aldı. Böylece dışarıdan aldığı puan sayısını 5´ e çıkardı. Evinde aldığı 13 puan ile Toplam 18 olan puanı ile; ligin ikinci sırasına yerleşti.
Hafta içerisinde Kupa maçında alınan deplasman elde edilen 6-0´lık, sonuç Denizli maçı öncesi; moral açısından çok önemli olmuştu. Sonuçta; Bir deplasman galibiyeti elde edilmişti.
Çok güzel gidiyorlar. Başarıları daim olsun. Herkes mutlu.
Taraftardan yöneticiye kadar...
Maç sonu Sivassporlu topçular önemli açıklamalar yaptılar. Bu açıklamalar taraftara yönelikti. Artık, Sivas´ta maçların daha kalabalık bir seyirci önünde oynanmasını istiyorlardı. Şehre seslenerek takıma daha fazla destek verilmesini istediler. Beş bin kişiye değil, daha fazla taraftar topluluğuna ihtiyaç olduğunun altını çizdiler.
Kendi şehrinin takımına sahip çıkılması gerektiğini belirttiler. Şehrin takımı var iken, başka takım taraftarı olmanın anlamsızlığının altını çizdiler.
Neden formalarımız daha fazla satılmıyor? diye sitemde bulundular.
Bir nevi bizlere, bizim elimizden bu kadar geliyor, haydi bakalım; destek sırası sizde, diye; topu taraftara attılar.
Bu çağrılara katılmamak mümkün değil. Şu kendi şehrinin takımı var iken; başka takım tutma hastalığının tedavisi yoktur, herhalde... Ancak, bunu taraftarın başarması gerektiğine inanıyorum.
Hadi bakalım...
Bu hafta ligde yine sürpriz sonuçlar alındı. Her hafta olduğu gibi, sürpriz sonuçlar alınmaya devam edilecek. Bunun altında yabancı oyuncu oynatılmasının nedeni çok fazladır.
Federasyonun fazla yabancı oynatma kararını gözden geçirmesini biraz doğru buluyorum, Biraz doğru bulmuyorum. Sahada oynayan yabancı sıralamasına sınır getirilebilir. Örneğin sahada 7, yabancıdan fazlası oynatılamaz denilsin. Böylece 11 tane yabancı ile oynama ortamı ortadan kalkar. Bir nevi çözüm olur.
Ancak eğer sahada oynayan yabancı sayısı 5´e düşürülürse; O zaman ligdeki bu rekabet ortamı ortadan kalkar. Büyük takımlar dediğimiz kulüpler yerli topçuların iyi diyebileceklerimizi kendi bünyesinde toplarlar. Anadolu takımlarının elinde yeteri kadar yetenekli yerli topçu kalmaz. Mücadele ortamı ortadan kalkar. Yerli topçulara gereğinden fazla paralar verilir. Kimileri de; gittikleri yeni takımlarında formaya hasret kalarak; futbol hayatına nokta koyarlar. Anadolu takımları ise; yetenekli yerli topçulara hasret kalırlar. İşte, bu açığı Anadolu takımları, yabancı topçularla kapatıyorlar. Bugünkü kora-kor mücadeleler bu ortamla, bu şartlarla ortaya çıkıyor.
Bugün lig zirvesinin sıralamasında; Anadolu takımlarının peş peşe sıralanmasının altında yatan gerçek; yabancı kailteli topçuların sahada olmasıdır. Bu imkânı ellerinden alırsanız; bundan yıllar öncesinde olduğu gibi; lig büyük takımlar denen takımların liderlik mücadelesine döner ve ortada futbol zevki ve keyfi kalmaz. Yabancı topçu transferine bazı kurallar getirilebilir. Kalitenin yükseltilmesi için.
Eğer yabancı topçu alımı çok aza düşürülürse; Zevkli, çekişmeli, göze hoş gelen mücadeleli maçlara hasret kalırız.
Böyle bir sınırlama, büyük denilen takımların işine gelir. Anadolu takımları ise; bir nevi kendileri arasında, orta sıralarda yahut düşme potasında mücadele etmeye devam ederler. Ligin tadı-tuzu kalmaz.
Evet, yabancı kuralı gözden geçirilsin Yabancı sınırlaması ancak, sahada yapılsın. Örneğin 7, futbolcudan başka yabancı topçu oynatılmasın. Takımda ne kadar yabancı olduğunun önemi yoktur. O, takımın parasal gücü ile orantılıdır. İster 7 tane alır, ister 17 tane alır. Kendilerinin bileceği iştir.
Evet Bu hafta GS, BJK, kazandı. FB, TRABZON SPOR, Kaybetti.
Alanya Spor, Başak Şehri yenemedi. Ancak, liderliğini korudu.
Malatya Spor, galibiyeti son dakikada kaçırdı.
Kayseri Spor, nefes aldı. Gençlerbirliği bir puanla teselli buldu.
Haftanın kaybedenlerine Denizli, Antalya, Rize, eklendi.
Ligin alt sıralaması değişmedi.
Çok zorlu ve mücadeleci maçlar ve sürpriz sonuçlar bizleri bekliyor. İyi seyirler...