Taner Abi Yazdıkların Doğrudur

Alper Duran
Alper Duran
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018

Taner Karabal Ağabeyinin 12 Ekim 2018 tarihli ve ?Dün Cumhuriyet Üniversitesi´ndeydim? başlıklı yazısına nazire?

Mesele memleket meselesi olunca bazı mevzuları bir kenara bırakmak lazım gelir. Sadece laf kalabalığı yapıp, sonu gelmez tenkitler veya icra edilmesi imkânsız plan ve projeler ile işlerin yürümediği ve yürümeyeceği açıktır. Bu nedenle aklıselim düşünüp birlikte hareket ederek şehrimizin faydasına olacak projeleri hep beraber yürütmek en doğru olanıdır. Kişisel hırslar dolayısıyla meseleleri saptırmak, idarecileri yıpratmak ve kurumları zayıflatmak kimseye fayda sağlamayacaktır. ?Cumhuriyet Üniversitesi bu şehir için çok önemli. Hem ekonomik hem de sosyal yaşam açısından önemli.? İşte bu cümle can alıcı bir cümledir. Son dönemlerde üniversitede belediyecilik hizmetlerinin yapıldığı ile alakalı bir muhabbet almış başını gitmektedir. Bununda ısrarla yanlış olduğu ve bunun yerine akademik konulara yatırım yapılması beyan edilmektedir. Görünüşte bu düşünceler doğru olsa bile, hakikat böyle değildir. Bu bakış açısı bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Zira akademik çalışmalar maddi düzenlemeler gibi kendisini hemen göstermez ve gösteremez. İlmi mevzular üzerine yapılan çalışmalarda sonuç hemen alınmaz. Zira bu bir süreç meselesidir. Akademik başarının birçok yönü vardır. İşte bunlardan biriside şehrin ve üniversitenin modern bir görünüm arz etmesidir. Öyle uluslararası akademik başarılar hocaların sadece derse girip ders anlatmasıyla ve talebenin ders çalışmasıyla mümkün değildir. Bunun ilmi ve idari altyapısının sağlam olması gereklidir. Bu kapsamda birkaç idari hususu belirtelim:

-          Yaptığımız araştırmalarda il dışından bir öğrenci bir üniversiteyi kazandığında ilk yaptığı şey, internete girip önce o şehri daha sonrada kazandığı üniversiteyi araştırıp gelişmişlik düzeyine bakmaktır. Şayet şehir yaşanabilir durumda ise ve üniversite de aynı meyanda bir görünüm arz ediyorsa öğrenci o nispette mutlu gelmektedir.

-          Daha sonra şehrin ulaşımına bakmaktadır. Ulaşım kolaylığı ve çeşitliliği öğrencinin hem tercih sebebi hem de memnuniyeti için en önemli faktörler arasında yer almaktadır.

-          Şehrin ve üniversitenin güvenliği geliyor daha sonra. Hem aileler hem de öğrenciler şehrin ve kampüsün güvenliğini ön planda tutmaktadır.

-          Daha sonra gerek KYK ve gerekse kaliteli konaklama imkânlarına bakılmaktadır. Ailelerin gözünün arkada kalmayacağı konaklama meselesi öğrencilerin memnuniyet ve tercihlerinde ki diğer önemli adımlardan biri konumunda.

-          Şehrin ve Üniversitenin sosyal alanları ve tesisleri de tercih konusunda bir diğer husus. Yenidünya algısında sosyal açıdan kaliteli vakit geçirilecek yerlerin çokluğu ve çeşitliliği de başka bir parametre konumunda. Bunlara en güzel örnekler modern kütüphaneler, spor tesisleri vb.

Yukarıda sadece saydığımız beş husus kapsamında bile bakıldığında; daha aileler ve öğrenciler derse bile başlamadan önce üniversitelerin ve bulundukları şehirlerin bu özelliklerini araştırmakta ve ona göre tercih yamaktadır. Bununla birlikte talebelerde bu ve bu minvaldeki konular üzerinde memnuniyet oranlarını belirlemekteler.

Elbette ki üniversitelerin temel amacı kaliteli eğitim ve memleketin kalkınmasına zemin hazırlayacak projelerin üretilmesi ve uygulanmasıdır. Bununla birlikte sanayileşme başta olmak üzere toplumsal meseleler üzerine tezler ve politikalar üretmektir. Bunları yapabilmeleri için öncelikle bir mekân yani okul olması gereklidir. Öğrencilerin ders dinleyebilecekleri ferah ve her türlü imkânı olan bir sınıf gereklidir. Hocalarımızın akademik çalışmalar yapabileceği araştırma merkezleri ve altyapısı sağlam kütüphaneler gereklidir. Kolay bir ulaşım gereklidir. Talebelerin gece eğitimi için aynı gündüz gibi imkânlara sahip olması gereklidir. Dersten çıktıktan sonra huzurla kalabilecekleri yurt gereklidir. Yapılan hizmetler hep bunlardır.

İnsanlar mekânlara hangi nazarla bakarsa, mekânlarda insanlara o minvalde hatıra bırakır. Yaşanılan yerin nezih olmasının bu eğitim yuvasına ne zararı var. Gece okuyan öğrencilerin kampüsün karanlığında tedirgin olarak yürümeleri kimin hoşuna gider. Elini kolunu sallayarak kampüs içine girip birçok üzüntü verici olayın yaşandığı eski günler mi özlenmektedir. Altyapısı olmayan kütüphane ile mi başarı sağlanır. Öğrencilerin mezbeleliği andıran yemekhanelerde yemek yemesi kimi memnun eder. Yeni kültür merkezleri, araştırma merkezleri, bütünleşmiş otomasyon sistemi, mobil hizmetler, kampüsün her yerinde internet hizmeti, daha temiz ve güzel bir çevre anlayışı, kulüplerimizin tüm faaliyetlerinin desteklenmesi, fakültelerimiz ve sınıflarımızın tamir ve tadilatları, spor tesislerinin çeşitlendirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi, ve daha bir çok hizmet akademik başarının mütemmim cüzleri değil midir.

Değerli dostlar, herkesin eksiği de olur yanlışı da. Maksat kasıt olmasın. Maksat çalma, çırpma ve haram lokma olmasın. Bununla birlikte hocalarımız daha iyi bilirler ki, eğitimde başarı öyle bir eğitim döneminde hemen temayüz etmez. İnanıyorum ki gerek ilmi ve gerekse idari olanlarda yapılan altyapı hizmetleri ve sistematik çalışmalarla önümüzdeki dönemlerde üniversitemiz adını birçok alanda duyurmaya başlayacaktır. Bu sadece bir temenni değil, sağlam atılmış bir temelin de inşallah yükselmesidir.

Bazıları zannediyor ki, bizler sadece maddi hizmetler yürütüyoruz. El insaf? Hâlbuki durum böyle değildir. Her alanda hizmetler müsavi bir şekilde yürütülmektedir. Bugün her öğretim görevlisine akademik çalışmalar yapması için verilen bilgisayardan tutunda, proje destek ofisi, patent ofisi, Teknokentin yeniden ayağa kaldırılması, Ar-Ge biriminin yeniden yapılandırılıp her bakımdan güçlendirilmesi, bilimsel araştırma projelerine her türlü maddi desteğin verilmesi, vakıf aracılığıyla öğrencilerimize burs verilmesi, laboratuvarların yenilenmesi, uluslararası yayınlara abone olarak hocalarımızın her türlü yayını istediği anda kütüphane altyapısından çekebilmesi, her türlü sempozyum ve konferanslarda fakültelerimizin bugüne kadar görülmemiş bir şekilde desteklenmesi ve daha birçok hizmet akademik başarı için değil midir.

Her şeyin ahlak dairesinde yazılması ve konuşulması esastır. Bu anlayışı kaybetmeyelim yeter ki. Kim ne derse biz meseleyi bu minval üzere değerlendirmeye devam edeceğiz. Bizi tenkit etse bile hak söz başımızın üzerine, bizi medhetse de kem söz ise ayağımızın altındadır.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?