Halkımızın büyük çoğunluğu Televizyon seyreder oldu. Bundan kaçış yoktur.
Bunu iyi bilen ve Televizyonu her alanda yanlış ve kasıtlı olarak kötülüğe malzeme olarak kullanmak isteyenler; bu durumdan en güzel şekilde istifade etmektedirler. Yapmış oldukları yayınlarda içkinin, kanunsuzluğun, hırsızlığın, yasa dışı ilişkilerin, her türlü bağımlılık maddesinin ve ahlaksızlığın alabildiğine; bilerek veya bilmeyerek, reklamı yapılmaktadır...
Belki, bu yazımı okuyan kimi insanlar; bu konunun üzerinde başkalarının da durduğundan bahsedebilirler. Yahut bizim de zaman, zaman bu köşede bu konuyu ısrarla işlediğimizden yakınabilirler. İnanın dostlar o kadar önemli bir konu ki; bir değil, beş değil yüzlerce, binlerce defa anlatmak lazım olduğuna inanıyorum. Hatta, az bile, gündeme getiriyoruz...
İşin acı tarafı; bu tür yayınları yapan kimi kuruluşlar yapmış olduğu bazı söyleşilerde, bu tür yayınların, insanlara verdiği zarardan bahseden, uzmanları çıkararak bir de; konuşturuyorlar. Bu alanda söz sahibi olan tüm insanlar bir tecavüz sahnesinin aile ortamında seyredilmemesi gerektiğinden, ısrarla bunlardan vazgeçilmesinden yanalar. Aile içi sapık ilişkileri gösteren, yayınlayan hatta bu yayınlarla dolayısı ile; reklamını yapan bu tür yayınların kaldırılmasını istemektedirler.
Bu konuda RTÜK görev yapsın istiyorlar...
Sigaraya getirilen yasağa rağmen; içki reklamının zirve yapması manidardır. Hatta kimi devlet memuru konumundaki dizi kahramanlarını sürekli ayyaş bir insan olarak göstermek, neyin nesidir? Üstelik o sürekli sarhoş olan kahraman tipini insanlara empoze ederek sarhoş olan bir memurun diğerlerinden daha temiz ve güvenli gösterilmesi de işin cabasıdır...
Nerede ise; tüm yayınların çoğunluğu, değer yargılarımızla savaşmayı hedef almışlardır. Tüm çabaları, onun içindir. Sanat diye tanımlanan bazı gösterilerde bile; ağıza alınmayacak hakaretleri ve küfürleri, sanat olarak insanımız, dinlemektedir. Bu durumdan, mutlu olmaktadır... Nereye gidiyoruz?
Tarih düşmanlığı, Dini değerleri aşağılayıcı yapımlar; dikkat çekmektedir...
Bu toplumu bu tür zararlı yayınlardan korumak birilerinin görevi olsa gerektir. Devletin bu alandaki denetim mekanizmaları çıksın ve o zaman bunların zararlı olmadığını söylesin. Yeşilay gibi kuruluşlar gereksizdir, desin. Bu şiddet, bu ahlaksızlık, bu bağımlılık yapan maddelerin reklamı, aile içi ters ilişkiler, cinayet v.s. nereye kadar? Devletin mekanizmalarının denetleyemediği bu durumlar karşısında bir de; ailenin duyarsızlığı eklenince alın size onlarca olumsuz haber?
Zaten toplumun bir kesimi Dini Kültür yapısı olmayan, dini bilgisi, zayıf olan bir durumda olunca; bu tür tehlikeler her an kapınızı çalabilir. Güçlü aile yapısı imajı da zedelenmektedir. Üstelik alkol kullanımının sürücü konumundaki şoförlerde sıfır olmasını gerektiğinin konuşulduğu şu günlerde; umarım birileri de bu konulara el atar. Suçun artmasının sebeplerinden biri olduğu gerçeği, kesindir.
Üstelik kimi insanlar; yaptıkları ağır suçların bile; arkasından sarhoşluğa sığınmaktadırlar. Çünkü, sarhoş olmak, suçun hafifletilmesi anlamı taşıyor. Sarhoş araba kullan, adamı yarala, ya da; öldür. Sarhoşluk hafifletici sebep sayılsın!!! Anlaşılır gibi, değil. Yasa koyucuların, böyle bir durum nasıl gözlerinden kaçar? Anlaşılır gibi değildir.
Erdem, ahlaklı olmak, hikmet, güvenilir olmak, mert olmak, özellikleri; Rol model olarak sunulan insanların; vazgeçilmez özellikleri olması gerekir...
Tam tersine bize rol model olarak sunulan insanların özellikleri, kısaca şunlardır. Cinayet işleyen, haksız kazanç elde eden, çalan, sarhoş, kumarbaz, ahlaksız, dolandırıcı, kural tanımayan, yasalara karşı çıkan, suç makinesi... Bu özellikleri bir kahramanlık edası ile sunmak da; işin feci tarafı. Bu adamları seyreden bir genci; hangi eğitimle; topluma yararlı hale getirmeyi düşünüyorsunuz? Hangi eğitim sistemi, bunların yaptığı tahribatı, ortadan kaldırabilir?
Çevre dersen; zaten genç neslimizin üzerinde; baskın olma özelliğini korumaktadır. Çevrenin nasıl olduğunu anlamak istiyorsanız? çevrenize bakın yeter... Aileler, ne kadar bu işin farkında; Orası da; ayrı bir inceleme konusudur...
O nedenle; şiddet bir türlü bitmiyor... Kadın cinayetleri, bu yayın organları tarafından öyle bir haber olarak sunuluyor ki; sanki reklamı yapılıyor. O, nedenle önü alınmıyor...
İşte geldiğimiz nokta. Bu tür yanlış yayınların önüne engel koyamaz, duruma geldiğimiz zaman; hayatımızın her alanında olumsuzluklara hazır olalım. Topluma kimleri nasıl, hangi hareketleri ile örnek göstereceğimizi iyi seçmeliyiz. Unutmayalım en güzel öğrenme şekli görerek öğrenmedir. Çünkü, izleyenler, tüm dikkatlerini vererek, bir anı kaçırmamak adına; kendilerini hazır tutarlar...
Bu alanda alınacak tedbirleri, bekliyoruz. Yoksa; Eğitim, Öğretim kurumlarında, müfredatları ne kadar değiştirirseniz, değiştirin... Fiziki şartları, ne kadar düzeltirseniz, düzeltin; öğretmenleri ne kadar iyi yetiştirirseniz, yetiştirin, yetmez...
İsterseniz, Okulları en güzel hale getirin, Öğretmenleriniz sadece Okul sınırları içerisinde; öğrenciye bir şeyler vermek adına yetkili ise; etkinlikleri, Okul ile sınırlı kalır.
Öğrenme yerinin sadece Okul olduğunu düşünürsek, aldanırız. Gençlerimize sahip çıkamayız. Çevreyi ve arkadaş guruplarını, TV ve İNTERNETİ, unutmamamız gerekir... Fazla söze gerek yoktur. Etrafınıza bakınız, yeter...
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?