Hani, yine sabahlara kadar CHP ile kavga ederek çıkan bir kanun vardı.
Halkın “Yalan Kanunu” adını verdiği “Yalan Haber Kanunu”
Çıkalı 2 sene oldu ama saniyede 40 yalan haber yayılan medyada, daha kimse için takibat, tahkikat ve dava açıldığını duymadık.
Bu ülkede niye yalan bu kadar yaygın ve yalancı bu kadar çok.
Halbuki Allah Resulünün “Mümin her şeyi yapıp her günahı işleyebilir ama asla yalan söyleyemez” ihtarına rağmen hem de.
Her yüz kişiden 99’u Müslüman ya hani…
Bazen büyük felaketlere sebep olduğu halde, yalanın bu kadar hoş görülmesi ve himaye görmesi çok garip gelmiyor mu size de.
Hem de büyük umutlarla çıkarılalı 2 sene olan bir kanuna rağmen.
En son, lokantada saldırıya uğrayan savcının haberini yaptılar.
Ama ters yüz ederek tabii ki.
“Ben Savcıyım çabuk bana bir yer bulun” diye terör estirdiğini yazdılar.
Oysa olay tam tersiymiş.
Savcının, 9 aylık çocuğu da dahil tüm aile fertlerine saldırıp yaralamışlar.
Maksat; Devleti ve Devleti temsil edenleri itibarsızlaştırmak.
Ya da hiç olmazsa zihinleri bulandırmak…
Ve bu yolda; dileyen dilediği kadar yalan söylüyor, yalan yazıyor ve yalan yayıyor...
Ama kimseye de hiç bir şey olmuyor.
Mesela;
Deprem bölgesinde baraj patlayacak haberi sebebiyle, enkaz çalışmalarını saatlerce durduran kansıza bile kimse bir şey yapmamıştı hatırlarsanız.
Bir Devlet; iki şeye çok iyi sahip çıkmalı.
Bir; çıkardığı kanuna.
İki kanun uygulayıcısı olan; Hakim, Savcı ve Polisine.
Bizde ikisi de yok.
Üç bin yıllık Devlet geleneğimize rağmen hem de…