Yapay Doğallık

Alper Duran
Alper Duran
Yapay Doğallık
14-02-2022
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">D&uuml;nyanın her yerinde ve zamanında, m&uuml;temadiyen rağbet edilen g&uuml;zelliklerin en nadidelerinden biri de, doğallıktır. Zira insan fıtratı, tabii olana meyleder. Bu sebeple, doğal insanlar b&uuml;t&uuml;n toplumlarda itibar ve saygınlık g&ouml;r&uuml;r. Sadece insanların değil, olayların bile doğal olanı, dikkate ve takdire şayandır. Bin&acirc;enaleyh, b&uuml;t&uuml;n sanatsal faaliyetler ve kurgularda dahi, her daim en doğala ulaşmak i&ccedil;in gayret edilir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">İnsanoğlu bilir ki, doğal olan doğru olandır. Bu nedenle, doğallığa ulaşabilmek i&ccedil;in, b&uuml;t&uuml;n yollara başvurur. Bir roman ya da hik&acirc;ye yazarının en b&uuml;y&uuml;k gayreti, iyi bir kurgu ve lisan zenginliği yanında, meramını tabii bir d&uuml;zlemde anlatmaktır. Sinemacı da, filmini nerede &ccedil;ekerse &ccedil;eksin, kimleri oynatırsa oynatsın, hassasiyetini &acirc;zami oranda doğallığa nezreder. Zira bunu yapmazsa, beklediği alakayı g&ouml;remez. Sanat inceliği insan fıtratının en derinliklerine ulaştığı i&ccedil;in, doğallık bu sahanın olmazsa olmazıdır. Bu sebeple, m&uuml;ellif, ressam, fotoğraf sanat&ccedil;ısı, hattat, nakkaş ila ahir, doğal ger&ccedil;eklik hususuna &ccedil;ok duyarlıdır. Haliyle doğallık ifadesi, k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;zle &ouml;ylesine b&uuml;t&uuml;nleşmiştir ki, aynı zamanda bir hakikat, estetik ve samimiyet g&ouml;stergesi olarak kendine anlam bulmuştur. Yani insana mahsus &ccedil;ok değerli vasıflar, doğal ya da tabii kelimelerle daha sarih bir m&acirc;n&acirc; kazanmıştır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Ahl&acirc;ki ve vicdani bir yol &uuml;zere ilerleyen cemiyetlerin parazitleri yok denecek kadar azdır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; b&ouml;ylesi toplumların en b&uuml;y&uuml;k &ouml;zelliği, hoşg&ouml;r&uuml;d&uuml;r. Hoşg&ouml;r&uuml; ise, ince ve n&acirc;zenin g&ouml;n&uuml;llerde hayat bulur. Bu hayatın iklimi de, doğallıktır. Bu bakımdan, &ouml;mr&uuml; hayatımızda herhangi birinin, gayr-ı i&ccedil;ten bir konuşmasını işittiğimizde, <em>&ldquo;bu kişinin s&ouml;zleri pek doğal değil&rdquo;</em> der ve o kişinin samimiyetsiz olabilme ihtimaline karşı teyakkuzda oluruz. Yahut <em>&ldquo;bu olayların doğal bir tarafı yoktur&rdquo;</em> s&ouml;z&uuml;yle, bir şeylerin ters gittiğine dair dikkat &ccedil;ekeriz. Tabiatıyla, gafil olunmaması gerektiğini, &ccedil;oğu kez doğal kelimesi &uuml;zerinden tarif ederiz. Sadece bu tanımlama ve tahlil &uuml;zerinden bakacak olsak bile, bug&uuml;n itibariyle gerek &uuml;lkemizin genelinde ve gerekse İslami hassasiyeti olan kuruluşlarımızda icra edilen faaliyetlerin hemen hepsinde, maalesef doğallıktan uzak, beyhude heng&acirc;meye ve ucuz m&uuml;ptezelliğe tevess&uuml;l edilmektedir. Tabii ger&ccedil;eklikten &acirc;z&acirc;de hareket eden bu kesimlerde, mazi-gelecek, b&uuml;t&uuml;n-par&ccedil;a ve s&ouml;ylem-eylem uyuşmazlığı, kılcal damarlara dahi bulaşmış durumdadır. G&ouml;ğ&uuml;sleri titretmeyen nutukların her birinde sinsi planlama, bestelenmiş şarkıların her s&ouml;z&uuml;nde birilerine g&ouml;z kırpma ve g&uuml;ven i&ccedil;erikli dostlukların her halinde husumetin olduğu aşik&acirc;rdır. Neden end&acirc;zesini kaybetmişler gibi adımlarımızı birilerinin g&ouml;z&uuml;ne sokmamız gerekiyor, ni&ccedil;in s&uuml;rekli bir c&uuml;mb&uuml;ş halinde g&ouml;r&uuml;nmemiz icap ediyor ve ne sebeple bir şeyler yaptığımızı ilan etmemiz lazım geliyor? H&acirc;lbuki doğallık bir nimettir, lakin bu nimetin sadakası m&uuml;şteri toplamak değildir. </span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">Yaşadığımız zamanın ger&ccedil;ekleri d&acirc;hilinde, bazı kurumların rekl&acirc;m ve tanıtım yapması kabul edilebilir, fakat &ouml;zellikle İslami hassasiyeti olan sivil toplum kuruluşlarının ve sivil inisiyatifin hayır-hasenat adına veya bir dava n&acirc;mına yaptıkları k&uuml;&ccedil;&uuml;k-b&uuml;y&uuml;k ne kadar icraat varsa, bunları ihtivasından ziy&acirc;de g&ouml;stermek, anlatmak ve rekl&acirc;m malzemesi haline getirmek, hi&ccedil;bir şekilde doğallıkla izah edilemez. Bir faaliyetin, daha fazla insana ulaşması i&ccedil;in ilan edilmesi ve duyurulması, gayet normaldir. Lakin maksadın kurutulmasına, amacın saptırılmasına, ben yaptım, biz yaptık, şu kadar program yaptık, şu kadar kişiyi topladık, filancayı davet ettik, falancalar tarafından davet edildik yarışına girmek, hi&ccedil;bir davanın ve idealin doğal akışı olamaz. Bu durum, bir dilemma bataklığında boğulmaktır. Tenkit edilen d&uuml;zenin &ccedil;arklarında iyiliğin &ccedil;ığırtkanlığını yapıp, riyanın ateşinde yanmaktır. L&uuml;tfen anlayın artık, birilerinin sizi bir halt zannetmesi &ouml;nemli değildir, m&uuml;him olan sizin hakikatte bir m&acirc;n&acirc;ya haiz olup olmadığınızdır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">İnsanın kif&acirc;yeti, genellikle hassas zamanlarda ortaya &ccedil;ıkar. Tavır takınmak ile g&ouml;z boyamak arasında bocalayanlar, eninde sonunda kendini ele verir. Bug&uuml;n aklı başında diyebileceğimiz kimselerin, yeni medya mecrasında nasıl yamulduğunu ve şir&acirc;zeyi nasıl ka&ccedil;ırdığını maalesef g&ouml;rmekteyiz. Nice yiğit zannedilen sahte pehlivanların, bu sahanın ağlarında tuş olduğuna şahitlik etmekteyiz. Zaten bu kişileri yakından tanıdık&ccedil;a, s&ouml;ylem ve eylem uyuşmazlığının bi&ccedil;areliğinde gel-git yaşadıkları, a&ccedil;ık&ccedil;a g&ouml;r&uuml;lecektir. Hadi bazen şahıslar benliklerine yenilebilir diyelim, peki b&uuml;y&uuml;k umutlarla husule gelen ve b&uuml;y&uuml;k misyonları ger&ccedil;ekleştirme hayali g&uuml;den kuruluşlarımızın, bu y&ouml;r&uuml;nge kayıplarını nasıl izah edeceğiz? Her adımı rekl&acirc;m etme, her d&uuml;ş&uuml;nceyi izhar etme ve her s&ouml;z&uuml; ilan etme hastalığı, doğallığın hangi merhalesiyle izah edilebilir. İşin k&ouml;t&uuml; tarafı ise, bu tip samimiyetsizlikten uzak durup, kendi mecrasında hareket edenlerin, bu şaşkınlar tarafından tahfif edilmesidir. Ne hazin tablo değil mi? Bu durum bize g&ouml;steriyor ki, doğal olmayanlar, bir s&uuml;re sonra doğruluktan da ayrılmaya başlıyor. </span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify">&nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:12pt"><span style="font-family:&quot;Times New Roman&quot;,&quot;serif&quot;">H&uuml;lasa, &ouml;teden beri geleneğimizin tavsiye ettiği <em>&ldquo;orta yol&rdquo;</em> anlayışı, bug&uuml;n&uuml;n doğal, doğru ve samimiyet g&ouml;stergesidir. İşte imtihanın sırrı, yaşam boyu nerde durduğunuzdur. İnisiyatifi ve tasarrufu hangi imtiyaz i&ccedil;in kullandığınızdır. Kimseye şunu yapın, bunu yapın diye ahk&acirc;m kesecek değilim, lakin &acirc;cizane ifade ve tavsiye etmek isterim ki, bendeniz &ouml;mr&uuml; hayatımda nesebi sahih olmayanların, ihtirasla hareket edenlerin ve bir işi sonu&ccedil; almak &uuml;zere icraya d&ouml;kenlerin doğal bir karaktere b&uuml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;ne şahit olmadım. Bu y&uuml;zden hangi makamı işgal ederlerse etsinler, hangi itibarı g&ouml;r&uuml;rlerse g&ouml;rs&uuml;nler, hangi şanı elde ederlerse etsinler, bu tıynetteki kişilerle, sittin sene ge&ccedil;se, yine de bir araya gelmem&hellip; Zira ben doğal ya da tabii olan her şeyin Kitab-ı M&uuml;barek&rsquo;in &acirc;li m&acirc;n&acirc;larından ve g&uuml;zel lis&acirc;nımın h&uuml;nerli s&ouml;zlerinden neşet ettiğine inanıyorum. Bu sebeple, mukaddes anlamları kirletenlerle ve kendini zamanın s&uuml;fli d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;ne kaptıranlarla &uuml;nsiyet kurmuyor, gizli ya da aşik&acirc;r bir şekilde selam g&ouml;ndermiyor ve birlikte y&uuml;r&uuml;meyi tercih etmiyorum&hellip; Vesselam&hellip;</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?