Yerel Seçim Beklentileri

Orhan Arslan
Orhan Arslan
Yerel Seçim Beklentileri
14-02-2019

ÜLKEMİZ YEREL SEÇİM HAVASINA GİRİNCE; İnsanlar açısından, Haftalar öncesinde,  yerel anlamda belediye başkan aday adayı, olup; başkan adaylığını kazanma süreci,  başladı ve bir müddet devam etmişti. Bazı siyasi partiler de; hala devam ediyor.

Partilerin yapmış oldukları değerlendirmeler sonucunda;  aday adayları yapılan çalışmalar,  neticesinde;  zaman içerisinde, başkan adayı olarak; atanıp, atanmadıklarını görmüş oldular. Uzun bir süre, gündemi oluşturan hangi partiden kim aday olacak? Sorusu cevabını buldu. Şimdi sıra; Bu adaylardan kim başkan seçilecek? Sorusunun cevabını almaya geldi. Bundan sonraki tüm çalışmalar; o, yönde olacaktır. Yapılan tüm gayretler, anketler, kamuoyu araştırmaları hep bu yöne dönüktür.

Dün şehrimizde yapılan açık hava toplantısında; Sayın Başkan, kendi adayına sahip çıktı. Bu aday ile yola devam edeceklerini belirttiler. Böylece, yarışın devam ettiğini belirttiler.

Hal böyle olunca; çok kabarık sayıda başkan aday adaylarının; hepsini miting alanında görmeyi seçmen arzulamıştır. Bazı başkan adaylarının, mitingde olmadığı gözlemlenmiştir.

Ortada şöyle bir gerçek vardır. Bir-çok aday, kendisinin aday, olmadığı bir yarışa; sıcak bakmamaktadır. Hatta, destek bile vermeyebilirler.

Ülke genelinde; Asıl listeler belli olduktan sonra küslükler, darılmalar hatta kızmalar, aday adayı olduğu partiye sırt çevirmeler bile başlamıştır. Geçmişte bu tür davranışların çok yaşandığını bildiğimiz için; aynı tanıdık manzaraların olacağı kanaatindeyim. Hatta kızarak karşı partilerden, aday olanları bile; göreceğiz. Partilerine küsüp parti değiştirenler mi; dersiniz. Kendi desteklediği adayın olmadığını görünce seçmen sandığına gitmeyenler mi; dersiniz. Hatta aday yapılmadığı için; hiçbir siyasi çalışmaya katılmayanlar mı? Dersiniz. Bunlar hep yaşandı. Bundan sonra da; yaşanacaktır.

O zaman şöyle bir şey geliyor aklımıza, ben yoksam gerisi tufan. Bu mantık, doğru bir mantık değildir. Böyle düşünenler tamamen kendi egosunu tatmin etmek için, bu süreci yaşamışlardır. Olumsuzluk olunca da; hemen gemiyi terk ederler. Siyasi etiğe hiç de uygun olmayan, tavırlar içerisine girerler. Hele bir de başarısızlık olursa; o kadroların tamamı ile, alay ederler. Ben aday olsaydım; böyle olmazdı, diyenler, bile olacaktır. Bu beklenti siyasi partilerin asıl listelerini; Yüksek Seçim Kuruluna verecekleri tarihe kadar devam eder. Zaman geçtikçe de bazı şeyler ortaya çıkmaya başlar. İşte bu durum tam da; insanımızın bazı konulara siyaset açısından; nasıl baktığını ortaya koymaktadır. Kısacası seçmen tercihine dayalı, Genel merkez denetimli, bu aday belirleme yöntemine, daha alışamadığımızın bir sonucudur. Bazen aday, mensubu olduğu siyasi partinin ilkelerine bağlı olmayı değil de; kendisinin aday olup, olmadığını ön plana çıkarmaktadır.

Kimileri de, benim elde etmediğim, başkanlık kaldı mantığı ile; siyasi partilere hücum ederler. Sanki onlar olmasa; siyaset mekanizması çöker. İsimlerinin önüne bir de seçilmişlik sıfatını eklemek için senelerdir uğraşır dururlar. Bu Ülkede, sanki kendilerinden başka adam yoktur. Kendisinin mesleği, her ne ise; onun uzmanı veya bileceni olmak ona yetmez. Sorsan her şeyi bilir. Demez ki; benim ondan haberim ve bilgim yoktur.   

Bir başka hastalık ta; şudur. Cebinde paran var mı? Tamam sen her şeyi biliyorsun! demektir. Yahut ağa mısın? Belirli bir makama mı eriştin! o halde hadi biraz da siyaset yapayım deyip, ortaya çıkarsın. Üstelik, siyasi parti yapılanması nedir? Tabandan itibaren insanlar nasıl çalışırlar? Bu alanda ne kadar fedakarlık yaparlar, bunlardan haberi olmadan; Siyasi alanda boy göstermek ister. Gelir tepeden aday olur.

Bunlar demokrasimiz adına hoş olmayan görüntülerdir. Ben iktidar olayım, bana nereden oy gelirse gelsin, önemli değil demek; senelerce bu Ülkede siyaset yapmış bir kişinin sözünü aklıma getiriyor. Düşün peşime? Ne kadar etik olduğunu; varın siz, düşünün...

O zaman öyle siyaset yapmanın daha doğru olduğu, fikri kafanıza yerleşiyor. Ben siyasi parti olarak iktidar olayımda; gerisi önemli değil. Böyle bir mantıkla yapılan siyaset başarılı olamaz. Yerel anlamdaki plan ve projeler önemlidir.

Halka doğru, dürüst, yalan, iftiraya kaçmadan yapacağınız işleri söyleyerek; işe başlamak gerekir.

Yerel anlamda, Zaman, zaman aday adayı arkadaşları dinledim ve bu şehrin hiç de; o kadar sorunları olmadığına karar verdim. Çünkü, herkes, o kadar kendinden emin ki; kişi olarak kendisi seçilince her şey hallolacak. Sivas bir anda sihirli bir değnek değmiş gibi; değişecektir. O zaman, kendi, kendime sordum. Bu şehir, neden senelerden beri; hep yapılamayan şeylerle anılmaktadır!

Ülkemiz ve şehrimiz adına, aldığı emaneti yerine getirebilecek arkadaşların; seçilmesini yürekten diliyorum. Ancak, şu görsel medyada görev yapan arkadaşlardan dileğim şudur ki; bu başkan adayı arkadaşlardan birisi, ileride başkan seçildikleri zaman; şimdi yaptıkları konuşmaları o zaman, onlara; dinletsinler. Arşivlerinden çıkararak kendilerine dinletsinler. Onlar kendi, kendilerine not verirler. Yahut, neleri yapmak için; söz verdiklerini hatırlamış olurlar.

Yerel seçimlerin, siyasi partiler açısından, çok önemli olduğunu da; unutmayalım. Ülkemde, bazı değerlendirmeler, seçmenin oylarının ortaya çıkmasından sonra, yapılmaktadır. O, halde; sağ duyunuzla hareket ederek, tercihinizi yapınız...

Kısacası, seçimin yereli, geneli olmaz mantığı hakimdir...

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?