Can alıcı soru şu:
Dosttan kırk kat fazla düşmanın olduğu şu dün- u Dünyada muhtemel bir savaşa hazır mıyız?
?Elbette hazırız, bizim aslan gibi ordumuz var, gerekirse hepimiz asker oluruz? mu diyorsunuz?
Bu refleks güzel ama yeterli değil.
Atalarımız ?istersen sulhü salah, hazır ol cenge? düsturuna göre yaşamışlar.
Peki biz ne durumdayız?
Sahi biz her halimizle savaşa ne kadar hazırız?
Günümüz savaşları, sadece orduların savaşı değil artık.
Asker - Sivil ayırmadan nefes alan her canlı yok ediliyor.
Yani hepimizin evi bir füzenin hedefi aslında.
Peki; olur ya muhtemel bir bombardımanda ne yaparız?
Aklınıza hemen "sığınak" mı geliyor.
Öyleyse sıkı durun !!!
Evlerimizin %99 unda sığınak yok, hatta bodrum bile yok.
Eee.. Ne demek yani mi diyorsunuz?
Ne anladınızsa o demek.
İmar kanununda mecbur idi maalesef çıkarıldı.
Artık, mimar çizmiyor, mühendis projelendirmiyor.
Müteahhit ucuz maliyet derdinde.
Müşteriler de zaten mutfak, yüzme havuzu ve manzaradan başkasına bakmıyor.
İşin kötüsü;
mevcut binalar için geri dönüş yok.
İleriye dönük ise kimsenin böyle bir gündemi yok.
Keyifle oturduğumuz o süslü binaların, birer aile mezarlığına döneceğini, ancak iyot gibi açıkta kalınca anlayacağız.
Tıpkı fay hatlarına yaptığımız binalar, çatır çatır tepemize yıkılırken olduğu gibi,
Son sözümüz yine eyvah! olacak... (H.M.)