Yıpranan Aile Gerçeği

Orhan Arslan
Orhan Arslan
Yıpranan Aile Gerçeği
25-11-2020

Dünden Devam...

Gelecek nesillerin,  Ailelerini oluşturacak yeni evlenecek gençlerin yetişmesin de ise, şu andaki Anne ve Babalara önemli görevler düşmektedir. Öncelikli  hedef Aile kavramının kutsallığıdır. Onun neden korunması  ve devam ettirilmesi gerektiğinin beyinlere çeşitli bilgilerle yerleştirilmesidir.  Bu alanda gençlerin alacağı Dini eğitimin, İnsanları tanıma  adına yapılacak ve yaşanacak tecrübelerin çok önemi vardır.  İnsan davranışını en güçlü hale getirecek değer yargıları ile beslenmiş bir yapılanma aynı anlamda önemlidir.  İşte bu bilgi ve tecrübelerle, öncelikle şu anda yaşadığı  Anne ve Babasının ve kardeşlerinin birlikte paylaştığı,  Ailenin güçlü ve dayanışma içerisinde olan, bir Aile yapısı olması gerekmektedir. Orada yaşanan mutluluklar, her şeyi paylaşma, hayatın acı ve tatlı yanlarında birbirine dayanışma,  keder ve kaderde ortak tavır alma v.b. gibi davranış biçimlerinin, en güzel öğrenildiği  yerler, öncelikle yaşadıkları ve büyüdükleri  kendi Aileleridir. Şunu da unutmamak gerekir. Aile tamamen bir hayattır,  gerçektir. Sorumlulukları olan, hayalcilikten uzak karşılıklı olarak birbirine güvenme ve birbirini taşıma özelliği bulunmalıdır. Her şey ortaktır. Bu sorumluluğu anlayan gençler daha başarılı olmaktadır. 

Devlet  gençleri evliliğe teşvik edecek maddi ve manevi destekleri artırması gerekir. Bugün cehiz desteği olarak yapılan bir çalışmanın  varlığından haberdarız. Bu çalışma daha da genişletilerek hem neslimizin sağlığı, hem gençliğimizin korunması adına; evlilikler teşvik edilmelidir. Maddi imkanı olamayan insanlara aynen Toki yapılanmasında olduğu gibi, yardım alanları oluşturulabilir Çalışamayan bayana ait ödenekler artırılabilir. Eşler için en mutlu yerin aile ocağı olduğunu teşvik edecek uygulamalar hayata geçirilebilir. Geleceğimiz sağlıklı ailelerin oluşturacağı temellere dayanmalıdır. Çoğu şeyin çözüm noktası  sağlıklı  ve güçlü aile sistemine dayanmaktadır. 

Tam tersine  aileden uzak olarak yaşamak isteyen, evliliği düşünmeyen, vurdumduymaz, kendi başına buyruk, sorumluluk taşımayan evlenmeyi, oyun ve eğlence zanneden gençler aldanmaktadırlar. Aile,  hiçbir zaman;  çoğu  zamanı, birbirlerini kandırmaya yönelik  veya bir takım eksikliklerin, noksanlıkların saklanarak gizlendiği arkadaşlık ve flört dönemlerine benzemez. Tamamı ile gerçektir. İşte asıl problem orda çıkmaktadır. Ondan sonra karşılıklı suçlamalar olayı boşanmaya kadar getirmektedir. 

Acil şekilde bir Aile araştırma kurumları oluşturulmalıdır. Gelecek nesillerimizin sorunlarla boğuşan, kendi içerisinde mutlu olamayan nesiller olmaktan kurtarmalıyız. Daha vehim sonuçlar ortaya çıkmadan tedbir almamız gerekmektedir. Kadını korumaya yönelik, yasaların yanında acil olarak Aileyi koruyan, devamlılığını sağlayan yasaların da çıkarılması gerekmektedir?  

Geçen zaman çok  geç olabilir? 

BİTTİ...

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?