Bir rakamı, ne kadar önemli oldu... Bir oy falan partiye, bir oy filan partiye...
Bir bomba, anneye, bir bomba bebeğe...
Son terör olayları; Vatan ve MİLLET kavramımızın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Kardeşliğe ve barışa ayıracağımız zamanımızın önemini artırdı.
Canım Vatanım, Şehit kokusu tüten toprağım. İslam bayraktarı dedelerimin emaneti, çocuklarımızın geleceği, Dünyanın seni dört gözle beklediği, başında seni görmekten mutlu olduğu, Yüce Milletim. Kalk, silkin nedir bu halin?
Tüm dış güçler, tüm işbirlikçiler, tüm terör örgütleri, pkk´ ye terör örgütü diyemeyen siyasiler... Bu parçalanmış görüntüleri görmekten bıkmadınız mı?
Bu terör örgütünü destekleyenler; Daha doymadılar mı? Kan akıtmaya? Orta Doğuyu kanla yoğurmaya?
Zalim, zalimliğini yaparken; mazlumun ahı, ne zaman boğacak, bu zulmü? Ne zaman bitecek bu kan?
Her zaman dürüst, doğru, adaletli, sevecen, yardımsever insanlarımın bu toprakların üzerinde yaşaması en büyük dileğim? Yabancıların deyimiyle bakmaya kıyılmayacak kadar; güzel yaratılışı olan, yeşil ve mavinin karıştığı toprağım. Dostlukların zirve yaptığı; canın, cana karıştığı, sevgi ve hoşgörünün her alana yayıldığı, kinin ve nefretin yok olduğu güzel Vatanım...
Ne oldu, bize; birbirimizin ezilmesinden hoşlanır olduk. Birbirimizi dışlar olduk, kovar olduk. Kim, bizi bu hale soktu? Uzaktan da olsa birbirimizi tanımaz olduk. Birbirimize saygı duymaz olduk. Kalk, sana yabancı bütün davranışlara, yaşama biçimlerine bir sille vur. Sana sözde dost gibi, uzanan elleri, elinin tersi ile itiver? Özüne, aslına, seni, sen yapan tüm değerlere geri dön...
Anadolu´nun saf ve temiz insanı, ayağa kalk! Bu Ülke senin uyanmanı bekliyor... Sen ki; tüm saflığınla, temizliğinle, Vatanseverliğinle; dimdik ayakta durmaktasın...
Ey Yaralı nesil! Tüm Batılılar bu kadar mı esir aldı seni. Sen tarladan geçerken, meyvesini yediği ağacın bedelini bırakarak giden, Ataların torunu değil misin? Sen, nasıl olur da sebepsiz yere insan öldürürsün. Atalarının bir insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş gibidir, Yüce düsturunun esiri olduğunu unutursun. Sen nasıl benim gibi düşünmüyor, diye; vatandaşlarını düşman edinirsin? Seni kim bu hale getirdi? Bu soruyu hiç kendine sordun mu? Sen kültürsüz, cahil, sorumsuz, Vatanına ve Milletine ihanet eden birileri ile nasıl beraber olursun? Onların ayakçısı durumuna düşersin!
Vatanının tüm değer yargılarına nasıl sırtını dönersin?
Ayağa kalk! Sen dik durmalısın, yaralansan da, hastalansan da, aç olsan da dik durmalısın...
Sen, o kadar Yüce bir Milletin kanını taşıyorsun. Zorlukları çözen, haksızlığa direnen, zalime karşı gelen, mazlumun yanında olan.., fakir, kimsesiz bir yetimin senin tarafından korunması sayesinde; mutlu ve mesut yaşadığı, yüzünün güldüğü, o taze gülücüklerinin, saflığının, temizliğinin, ortaya çıkmasına sebep olan bir neslin torunusun. Ne oldu sana? Afyon mu yuttun? Hipnoz mu oldun? Kendine gel artık. Doğrul? Kendini tanı ve ayağa kalk?
Bu toprakların hali nedir? Sanki işgal edilmiş bir Vatan, gibiyiz. Ne sokak bizim sokağımız... Ne fikir, bizim fikrimiz... Ne yaşama tarzı, bizim tarzımız...
Sanki aynı topraklarda yaşayan, farklı, farklı kültürlerin insanları gibiyiz. Günlük hayatta konuştuğumuz, Dil bizim değil, kıyafet batı modeli, gençliğimiz, sanki bize yabancı. Kendi atasına, büyüğüne hakaret eden, alay eden, aşağılayan, tarihini bilmeyen, hatta ondan nefret ettirilen bir nesil, karşımızda dimdik durmaktadır.
Ey kanaat önderleri, Ey gönül erleri, Ey Devletin bu konudaki sorumlu insanları, bu manzarayı görün. Bir an önce tedbir alın. Yoksa Koskoca İmparatorluklar kurmuş, Yüce Milletin, yeni yetişen neslinin eridiğine şahit olacaksınız...
O, zaman kendi kavgalarınız, kendini başkasına kabul ettirmek için çalıştığınız anlayışlarınız, taraflılığınız, karşı oluşunuz, kısacası her şeyinizi, bu işler için harcadığınız enerjinizi, arar duruma düşeceksiniz. Aslında, Bu alanda harcadığınız enerjiyi, yeni yetişen nesilleriniz açısından; iyi, güzel, edepli şekilde bir ilim adamı, namuslu, güvenilir bir vatandaş olması için; harcamalıydınız. Yoksa; işler böyle kötüye gitmeye devam ederse; İşte o an, haykırdığınız da, karşınızda sesinizi duyuracak birilerini bulamayacaksınız. Çünkü farkında olmadan, o neslin erimesine sebep olduğunuzun farkına varacaksınız...
Olmayan bir nesilden yardım dileneceksiniz...
Asıl amacımız, insan yetiştirmektir. İnsan yetiştirmek; eğitimden, öğretimden, sokaktan, çevreden, aileden, teneffüs ettiği her alandan geçen büyük bir okuldur. Büyük bir yetişme alanıdır. Bu alanların hiç biri ihmale gelmez...
Bugün, terör ile yaptığınız mücadelenin, yeteri kadar anlatılmaması bile; olumsuzluk olarak, geri dönebilir. Vatanına, Milletine yürekten bağlı, gerektiğinde; gözünü kırpmadan can verebilecek, nesilleri yetiştirmeliyiz. Vatan ve Millet sevgisinin; çoğu sevginin üzerinde olduğunu anlatmalıyız, hayatımızın her evresinde yaşayarak, ispat etmeliyiz. Vatana, ihanetin sadece; cephelerde değil; hayatın her alanında; vergi kaçırmaktan, esrar kaçakçılığına; kaçak mal kullanmaktan, Devletin her yerdeki malına zarar vermeye kadar; geçerli olduğunu, bu tür davranışları yapanların da; Vatana ihanet ettiğini anlatmalıyız.
Yıkılan tüm değer yargılarımızı ayağa kaldırmalıyız. İnanç sistemine sahip olmayan Milletlerin, yaşayamayacağı, gerçeğini, altını çizerek; ispat etmeliyiz.
Çok geç olmadan; Bir an önce akılda, fikirde, imanda, kardeşlikte, dostlukta, birbirinize dayanmada, tek vücut olmalısınız. Gereksiz anlaşmazlıkları, tartışmaları bırakmak gerekmiyor mu? Yeniden tek vücut, tek parça, birlikte, beraberlikte olma fikri çok mu uzaklarda? Bu birlikteliği sağlayacak bizlerde; güç veya düşünce mi kalmadı? Yeter artık, birileri beraber olmanın gerekliliğini en yüksek perdeden haykırmalıdır... Taaa ki; sağır kulaklar duyana kadar...
ALLAH bizleri ağır şeylerle imtihan etmeden önce, bu düşünce hayata geçirilmelidir. Daha çok fethedilecek gönül, mesaj ulaştırılacak nefis, kucak açmış bizi beklemektedir. Kalkıp doğrulmak için; daha neyi bekliyoruz? bizi yerimizden oynatacak, ağır bir silleyi mi?
Evet, o tokadın öncüleri zaten nesillerimizin yüzünde patladı, patlayacak... Görmüyorsanız, çevrenize bakın...O, olumsuzluklar gözünüzün taaa, içine kadar girmektedir. Siz ise; aval, aval bakmaktasınız...
Bizim bir an önce tedbirimizi almamız gerekir. Terör belasından uzun vade de, kurtulmak için; yukarıda altını çizdiğimiz, maddeleri hayata geçirmeliyiz. Var olan, gerçeklerle yüzleşip, doğru şeylere; Devlet ve Millet olarak, destek vermeliyiz? Geleceğimize, ümitle bakalım?
Dimdik, güçlü bir gençliği yetiştirmek zorundayız... Bunu ıskalayamayız, sonumuz olur, vesselam...