Ülkemizin Güney Doğusunda meydana gelen olaylar; bir gerçeği daha, ortaya çıkardı. Ne kadar çok dost ülke, varmış! öğrenmiş olduk...
Basından alınan bilgilere göre; pkk nin kullandığı tüm mayınların ve silahların dost! Ülkelerin malları olması dikkatimizi çekti. ABD, Çin, Belçika, Rusya, Almanya, İngiltere… Bütün bu ülkeler; Sözde Türkiye İçin; dost ülkelerdir. Bu nasıl dostluk ise; anlamak mümkün değildir. Bu olaylar bir kez daha gösteriyor ki; kendini yeteri kadar koruyacak duruma gelmedikten sonra; kimseden fayda yoktur. Çok çalışarak kendi silahını kendin yapacaksın, hatta yedek parçaların da bile onlara muhtaç olmayacaksın. Karşı terör saldırılarına karşı kendi teknolojini geliştireceksin. Karşı taraftakiler senin kullandığın tesisatın teknik ayrıntılarını dahi bilmeyecekler. Kullandığın silahlar herkes tarafından bilinen silahlar olunca; tedbirler de ona göre oluyor. Kendi savaş gücünü kendin oluşturacaksın, kimseye muhtaç olmayacaksın…
Son zamanlara yapılan çalışmalar; sonuçlarını vermeye başladı. Allah'a şükür. Piyade tüfeğinden, Savaş gemilerine kadar; İnsansız hava aracından, kendi tanklarımıza kadar; kendimiz yapıyoruz. Bir manada; savaş sanaayiinde, dışarıya bağımlılığımız, gittikçe azalıyor. Sınıra yerleştirilen, teknik donanımı yüksek, radarlar, füze savarlar, dikkat çekmektedir. Bence, Ülkemizin O, bölgesindeki kışkırtmaların altında yatan, çok sebeplerden bir tanesi de; Ülkemizin savaş anındaki, gücünü görme, olayı yatmaktadır.
Özellikle bulunduğumuz coğrafya açısından her bakımdan güçlü bir ülke olmamız gerekmektedir. Her alanda güçlü olup ta; örnek olsun diye söylüyorum, savaş gücün; O, oranda, gelişmemiş ise; senin gücünün bir anlamı kalmaz. Bunun örnekleri çoktur. Amma, gücün oranında savaş gücün de fazla ise; o zaman, O, gücün bir anlamı olur. Bizim batı hayranı insanlarımızın kulakları çınlasın. Bugün insan haklarının en fazla olduğu söylenen ülkelerden birisi ABD dir. Amma, Dünyanın en güçlü ve donanımlı ordusuna sahiptir. Hatta bu gücü gerekirse; ekonomik alanda bile kullanabilir. İşte son İngiilterenin, AB den ayrılması neticesinde; Kimileri ABD nin borsasının, çöktüğünden falan bahsetti. Onların hepsi hikaye, devlet olarak her alanda kazanmaya devam ediyor. Altının da yükselmesinden, doların da yükselmesinden, petrolünde yükselmesinden hep o kazanıyor. ABD devleti veya orada yaşayıp Dünya ekonomisini kontrol eden güçler…Hep onlar kazanıyor. Bir ara AB nin karşı güç olacağını söyleyenler bile çıktı. Sonuç ne oldu? hep beraber izliyoruz...
İnsanlara cevap olsun. İşte sana karşı savaşan terör örgütünü, işid belasını bile; Onlar silahlandırıyor. Burada şunu belirtmeden geçmeyeceğim. Teknik alt yapın güçlü olmaz ise; sıradan savaş araç ve gerecinin yenilenmesi için, ya da bakımdan geçmesi için bile; tonlarca para ödersin. Peki bütün bunları yapacak genç ve idealist nesil nerede…? Ya da öyle bir neslin yetişmesi için; çabalarımız yeterli mi? Biz, Bugün Avrupa' da cep telefonunu gereksiz yere kullanan 2.ülkeyiz. Ekonomik gücümüz buna müsait mi? En azından böyle bir imkandan faydalanmak için bile; gençlerimizin ekonomik gücü yeterli mi? O halde o kadar şeyi ne ile tüketiyoruz? Modern köleliğe, her anlamda destek veriyoruz. Ekonomimizi, gereksiz harcamalarla; zora sokuyoruz.
Başıboşluk, vurdumduymazlık, Sorumsuzluk… Genç nesillerimize empoze ettiğimiz değerler olarak ortaya çıkıyor. Ulusal Medyanın çok programları günlük magazin haberleri ve dedikodularla, evlenme programları ile, zaman doldurmaktadır. Ciddi diyebileceğimiz kaç tane yayın vardır? Anlatacak o kadar şey var ki; hangisini anlatalım.
Bu kadar idealist olmayan bir nesil yetiştirmeye devam ettiğimiz sürece; En basit alet ve teknik yardım da bile; bizim dışımızdaki ülkelere muhtaç olmaya devam edeceğiz. Sürekli tüketen değil; akıl ve bilim üreten gençlere ihtiyacımız var. O, gençleri yetiştirmek zorundayız.
Dost ülkelerin terör örgütlerini silahlandırmasından bahsettik. Bir de, onların bizzat gelerek, terör örgütlerinin yanında, bize karşı savaşmasına, ne dersiniz? Türkmenleri, yok etmeye çalışmalarına ne dersiniz? İranın, Rusyanın orada ne işi var? Hatta, Hizbullahın? Şimdi birileri İsrail ile yapılacak, yumuşama politikalarını gündeme taşıyor. Aynı insanlar; İranın, Hizbullahın Türkmeleri yok etme çabalarına ne diyorlar?
Ey Vatan evladı uyan kendine gel… Her şeyinle kendine yeten Bir Ülke olma yolunda çalış… Kimseye muhtaç olma… Onlardan daha güçlü ol ki; onların düşmanına verdiği silahtan daha güçlü silah oluştur ki; Onların o çabaları boşa çıksın… Karşı tarafa verdikleri silahların bir anlamı kalmasın… Ağlama, ağlat... Amma önce çalışarak, kimseye muhtaç olmayarak, tepeden tırnağa ter dökerek, önüne hedef koy. Vatan aşkıyla çalışırken neden daha iyisini daha güçlüsünü yapamıyorum, diye ağla. Daha iyisini ve güçlüsünü yapmak için; ter dök. Daha güçlüsünü yaptıktan sonra da; Çık, tüm Dünyaya gülümse ve senin gülümsemen onları ağlatsın. O gülümsemenin altındaki gücü; herkes hissetsin. İşte o zaman karşı tarafları ağlatmış olursun. Şimdiki gençliğimizin haline; onların gülümseyerek baktıklarını unutma…
Senin gücünün dışında gelişen olayların; Oturup dedikodusunu yapacağına; O, Konular hakkında, yalan, yanlış fikirler üreteceğine; Kendi yaptıklarını, ürettiklerini, üstünlüklerini, görerek Dünya insanı sana özensin. Böylece, Başka ülkelerin insanlarının; çenelerini yordukları, bir konuma gel. Vesselam...
İşte gerçek, Vatanseverlik budur… Konuşma, dedikodu yapma, boşa zaman geçirme. Çalış… Çalış… Çalış…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?