USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YİRMİ İKİ BİN ANLAŞMALI BOŞANMA

12-02-2016
Devletin yapmış olduğu araştırmalara göre; 22 bin aile, danışıklı olarak, eşlerinden boşanıp; kadının babasının sosyal imkanından faydalanma yolunu tercih etmişlerdir. Bu durumda olan ailelerin tespit edilerek; geriye dönük, kendilerine ödenen paraların da; tahsil edileceği açıklaması yapıldı. Ne kadar ilginç bir olaydır. Hem evlilikleri, resmen boşansalar da; devam ediyor. Kimileri ise; boşanmış gibi gözükseler de; aynı zamanda aynı evi paylaşıyor ve evlilikleri; devam ediyor. Senelerdir, Devletin yetkili insanları; bunları tespit edemiyor. 
Her zaman dediğim gibi; Bu Devlet, yeteri kadar denetime ağırlık veremediği ve gerçek denetim yapamadığı müddetçe; Her alandaki, kaçakların önüne geçemez. Bu tür suç işleyenlere de; caydırıcı cezalar mutlaka verilmelidir. Yoksa; bu artarak devam edecektir. Aslında, Babanın çocuğunu korumaya yönelik olarak çıkmış olan bu uygulama, güzel bir uygulamadır. Ancak, layık olana ve ihtiyacı olana yapılmalıdır. Sahtekarlıklara, yalancılıklara, dolandırıcılıklara prim vermemek, gerekir. Kadın adına yapılan, bu pozitif ayrımcılıktan; birileri çeşitli şekillerde, çevirdikleri dolaplarla, istifade etme yolunu, tercih ediyorlar...
Yasalar çıkarılıyor, uygulamalar eksik ya da noksan...
Sosyal yardım kuruluşlarının yapmış olduğu, bu tür icraatlarda; Halk tarafından sürekli eksikliklere yönelik şikayetler, gelmiştir. Örneğin; yeşil kart uygulamalarında; evleri, tarlaları, arabaları, olanlara yeşil kart verildiği iddia edilmiştir. Nedense; Devletin yetkili kurumları,   bu tür şikayetleri duymamazlıktan, gelmişlerdir. Böyle bir uygulama da; dahli olan herkes, sorumluluk altındadır. Eğer, haksız bir ödenme ve yardım var ise; bu uygulamaya dahli olup, gerekli araştırmayı, incelemeyi yapmayan herkes sorumludur. Hatta, bilerek yanlış değerlendirmeler de; yapmış olabilir. Kararlar alınıp, uygulanırken; saha çalışmaları yeteri kadar denetim yapılmamaktadır. Bunları nereden söylüyorsunuz, derseniz? Yazının başlığına bakın, derim...
İnsanlara sosyal yardım yapalım derken; onları tembelliğe itecek uygulamalardan kaçınmak gerekir. Hakkı olanı, araştırıp bulmak lazımdır. Yoksa; bazen görevli insanlarında, görevlerini yeteri kadar dikkatli ve titizce yapmamalarından da; kaynaklanan yanlış uygulamalar, ortaya çıkmaktadır.
Devletin en önemli görevlerinden bir tanesi, sosyal sorumlulukları yerine getirmesidir. Kısacası, sosyal Devlet anlayışı, hayata geçirilmiş olması gerekir. Ancak, bu alanda; yeteri kadar, titiz çalışmaların yapılmadığı ortadadır. Örneğin engelli kardeşlerimize, onlara yardımcı olan bakıcılarına; yapılan yardımlar,  başka bir kurumdan yapılırken;  Herhangi bir şekilde, yardıma muhtaç olan insanlara yapılan ödemeler; farklı bir kurumdan yapılmaktadır. Bunların tek elden ve sürekli denetimler yapılarak, uygulanmasından yanayım. Ödemelerin tek elden yapılması gerekir.   Uygulama da ise; bildiğim kadarı ile; Sosyal yardıma muhtaç, insanlara ayni ve nakdi yapılan yardımlar; farklı bir kurumdan yapılmaktadır. Aynı anda; şahıs iki farklı kurumdan yardım almakta olabilir. Eskiden, Belediyeler ve Devlet kurumları yardıma muhtaç insanlara, ayrı, ayrı ulaşıyorlardı. Bu konuda beraber çalışmadıkları için; böyle durumlar yaşanmıştı. Bunu önlemek için; tek elden idare edilir, hale getirildi.
Her neyse; yardım ve ödeme konumları bir merkezden yapılmalıdır. Gerekli denetim   ve saha incelemesi, sürekli devam etmelidir.
İşin başka bir boyutu da; bu yardımları hak etmedikleri, halde; alan insanların durumudur. Nasıl bir insan; göstermelik boşanma ile; Devleti soymaktan zevk alır... Binlerce insanın hakkını bilerek, yer... İnsanımızın toplumsal katmanları farklı olsa bile; her katmandaki insanın; Devlet MALINI, DENİZ GİBİ GÖRMESİ; AYRI BİR SOSYAL VE DÜŞÜNSEL FACİASIDIR. Dini inanç sistemimizden ne kadar uzaklaştığımızın bir göstergesidir. Allah korkusu, gittikçe zayıflamaktadır. Resmi kurumları kandıran bu insanlar; aldıkları yardımları afiyetle, yemektedirler. Bence; bunlara yeteri kadar denetim yapmadan, yardımın her türlüsünü yapan insanlar da; sorumludur. Görevini yerine getirmemiştir. Yapılan haksızlıktan, üzerilerine düşen sorumluluğu,  vebali almaktadırlar.
Devletin sosyal Devlet anlayışına yönelik yapmış olduğu, yardımlar çok güzel uygulamalardır. Ancak, ihtiyacı olana ve layık olana yapılmalıdır. Bunu tespit etmek de; görevli ve sorumlu insanlara düşer. Bu işten vebal almamak için; görevlerini yaparken, gerekli titizliği göstermelidirler. Kimi yerlerde; ahbap, çavuş ilişkisi ile, yapıldığına dair, Halkın söylemleri vardır. Dikkat etmek gerekir.
Bu haksız uygulamalar devam ettiği müddetçe; Sosyal hayata yönelik çalışmalardan, sigorta yasamızdaki açıklıktan faydalanarak, göstermelik boşanma hadiselerinin önüne geçemeyiz. Çünkü, O, tür insanlar Devlet malını, deniz olarak, görmektedir. Burada yasa koyucuları da; eleştirmek istiyorum. Bu konuda sahada sürekli görev yapan ve işin ayrıntılarını bilen insanlardan da; yararlanmaları gerekir. Mecliste bu yasaları çıkarırken; uygulamalardaki ayrıntıları, en iyi sahadaki insanlar bilir, DİYE DÜŞÜNÜYORUM. 
Yer Yüzünde; Devletin malını bilerek ya da bilmeyerek çalan ve O malı, afiyetle yiyen kaç tane halk vardır? Bilmiyorum. Bildiğim, bu olay bile; Bizi, biz yapan değerlerden, ne kadar uzaklaştığımızdır. Helal lokma yeme alışkanlığının azaldığıdır. Böyle bir durumu yazmaktan bile, utanıyorum. Devletin bu anlamda, yani sosyal devlet anlayışının hayata geçirilmesini kutluyorum. Gereken özenin gösterilmesini ve bu tür yanlış uygulamalarla anılmasını istemiyorum. Bu yanlışların, derhal önlenmesi, gerekir... 
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?